Canavarlık için!
Michael Dougherty’in yönetmen koltuğunda oturduğu “Godzilla: Canavarlar Kralı”, beş yıl önceki ilk filmin bıraktığı yerden başlıyor denilebilir. Bu kez, dünyanın dört bir yanına dağılmış mitolojik yaratıkların dünya devletlerinin kurduğu ortak bir organizasyon tarafından kontrol altında tutulduğunu öğreniyoruz.
Toho Stüdyoları tarafından 1954 yılında çekilen ilk “Godzilla” filmi, Japonya’ya atılan atom bombasının etkileri ve doğa ile fazla uğraşmanın olası sonuçları üzerine bir canavar hikâyesiydi. “Godzilla” ilerleyen yıllarda King Kong başta olmak üzere çeşitli yaratıklarla mücadelelere girdi, düzenli olarak filmlere konu oldu ve kendi mitini de oluşturdu. 2014 tarihli Hollywood yapımı “Godzilla”, bir nükleer santraldeki patlamayla açılıyor ve 15 yıl sonra buradan elde ettiği radyasyonla beslenen dev bir yaratığın insanlığı tehdit edişini anlatıyordu. Üstelik bu yaratık eşini de ortaya çıkarmış ve tehlike daha da büyümüştü. İnsanlığın imdadına yetişense Godzilla olmuştu. Finalde insanların minnet dolu bakışları arasında okyanusa dalan ve inzivaya çekilen karakterimiz beş yıl sonra yeniden sinemada arzı endam ediyor.
Michael Dougherty’in yönetmen koltuğunda oturduğu “Godzilla: Canavarlar Kralı”, beş yıl önceki filmin bıraktığı yerden başlıyor denilebilir. Bu kez, dünyanın dört bir yanına dağılmış mitolojik yaratıkların dünya devletlerinin kurduğu ortak bir organizasyon tarafından kontrol altında tutulduğunu öğreniyoruz. Bir önceki saldırıda oğlunu kaybeden bilim kadını Emma Russell bu yaratıklarla bağlantıya geçebilmeyi sağlayacak bir alet icat etmiştir. Öte yandan Godzilla’da okyanusun derinliklerindeki inzivasına devam etmektedir.
İnsanlığın dünyayı yok ettiğini ve buna bir denge getirmek gerektiğini düşünen Emma Russell, hangi motivasyonla olduğunu pek de anlamadığımız bir şekilde yaratıkları harekete geçiriyor bir grup kötü adamla birlikte. Ama büyük bir hata yapıyorlar çünkü harekete geçirdikleri yaratıklarından birisi olan üç başlı King Ghidorah dünyaya denge getirmekten çok yok etmeye meylediyor. Bir grup bilim adamı da ‘titanlar’ olanak tanımladıkları bu yaratıklarla insanların birlikte yaşayabileceklerini ileri sürüyorlar. Birçok yaratık Ghidorah tarafından organize edilip dünyayı yerle bir ederken, kahramanlarımız okyanusun derinliklerinde Godzilla’yı bulup göreve davet etmek zorunda kalıyor. Godzilla’nın dönüşü Ghidorah ile aralarında kimin ‘canavarların kralı’ olacağına dair zor bir mücadele de başlatıyor.
Kendi adıma Hollywood’un milyonlarca insan ölürken (bu filmde bir milyarı bulacağı ifade ediliyor) eski karısının ve biricik çocuğun peşinden koşmayı ilke edinen bilim adamları izlemekten fazlasıyla sıkıldığım için filmin bu parçasını tartışma dışı bırakacağım. Geriye ne kalıyor derseniz, canavarların ortalığı yakıp yıkmadığı, birbirlerini boğazlamadığı bölümler ve bir grup bilim insanının incir çekirdeğini doldurmayan ama bir dakika bile ara vermeyen tespitleri/ muhabbetleri. Ama nihayetinde ağır eleştiriler alsa da maliyetinin dört katı gişe hasılatı elde eden ilk filmden sonra benzer bir izleyin işe yarayacağı düşünülmüş olacak ki, biraz daha güçlü bir yaratık icat ederek, hikayenin içine kadim yaratık efsaneleri ekleyerek ve “insanoğlu dünyanın sonunu getirdi buna bir dur demek gerek” temalı amentüleri tekrarlayarak da benzer bir gişe başarısının elde edilmesi umuluyor.
Marvel’in öncülük ettiği ‘Şampiyonlar Ligi’ temalı filmlerin canavarlar için uyarlanmış versiyonu olarak düşünebiliriz bu yapımı da. Marvel bütün kahramanlarını önce tek bir hikayede bir araya getirdi. Sonra onları birbirleriyle kapıştırdı, finalde de yine buluşturdu. Burada da kadim yaratıkların hep bir arada dünyayı alt üst ettiği ama hepsinin kötü olmadığı birilerinin de insanlık için olmasa bile canavarlık için ait oldukları gezegeni koruma çabasında olduğunu görüyoruz. Haliyle bu filmin de benzerleri kadar zayıf bir hikaye kurgusuna, karakter derinliğine sahip olduğunu söylemeden geçmeyelim. Ve tabii en az onlar kadar da gürültülü. Bu büyük güçleri olan varlıkların (ister süper kahraman ister canavar) topluca karşımıza çıktıkları filmler bir süre daha ana akım sinemanın motor gücü olmaya devam edecek gibi görünüyor. Hollywood için bir öneriyle bitirelim. Avengers’in elemanlarıyla Godzilla ve arkadaşları bir tarafta, uzaydan gelen yaratıklar ve dünyadaki kötü kalpli yaratıklar diğer yanda olsun. Yesinler birbirlerini de bitsin bu iş!
ORİJİNAL ADI: Godzilla: King of the Monsters
YÖNETMEN: Michael Dougherty
OYUNCULAR: Kyle Chandler, Vera Farmiga, Millie Bobby Brown, Ken Watanabe, Zhang Ziyi, Bradley Wihtford, Sall Hawkins, Charles Dance
YAPIM: 2019 ABD
SÜRE: 132 dk.