Rus basınında geçen hafta (25-31 Mayıs): Moskova Kürtleri 'hayali devlet' kurmakla suçluyor
Nezavisimaya gazetesinde yayımlanan yazısında Stanislav İvanov, İran ve Türkiye'nin Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunurken ikisinin de Şam’da kendi piyon rejimini düşlediğini belirtti. Yazara göre Moskova ise Kürtleri “hayali bir devlet” kurmakla suçluyor.
Nezavisimaya gazetesinde yayımlanan yazıda siyaset bilimci Stanislav İvanov Türkiye’nin S-400’leri hangi maksatla aldığını araştırdı.
Uzmana göre Rus füzelerinin alımını bir ihanet olarak değerlendiren NATO ve ABD Ankara’yı bu adımdan vazgeçirmeye çalışırken Recep Tayyip Erdoğan ciddi bir baskıya maruz kalırsa veya NATO’dan daha makul bir teklif alırsa Moskova ile yaptığı kontratı feshedebilecek.
Kontratın savunma açısından zorunlu olmadığını iddia eden İvanov, Türkiye Cumhurbaşkanının Moskova ile Washington arasındaki çekişmeden faydalanarak füzeleri en uygun şartlarda aldığını yazdı. Çünkü bölgede havadan Türkiye’yi tehdit edecek bir devlet yok.
Ancak İvanov’un “komplo teorisi” dediği bir versiyon söz konusu olabilir. Şöyle ki S-400’ler Erdoğan’ı olası bir darbeye karşı korumak maksadıyla alınıyor. Rus yapımı silah, TSK’nın kullandığı NATO yapımı isyancı uçakları “düşman” olarak tanır ve imha eder. Bu durumda “Patriot” güvenilir olmayabilir.
İvanov, bununla beraber Ankara’nın nihai ve olumlu kararı çıksa bile her iki taraf anlaşmayı gerçekleştirmek için çok çaba harcamak zorunda kalacak, dedi.
Ayrıca 'Kürt sorununu' kaleme alan yazar, Kürtlerin Suriye’nin parçalanmasından hiç sorumlu olmadıklarını savundu. Ülkede sivil savaş patlak verince tarafsızlık ilan eden, sadece demokratik hak talep eden ama Şam’dan hiç destek alamayan Kürtler cihatçılarla karşı karşıya kaldı. Şam ordusu, silahlarını bırakıp kaçtı. Batılı ülkelerin yardımıyla kendi ordusunu kuran Rojava IŞİD’e karşı zorlu bir savaş kazandı, üstelik Suriye’nin doğusunu teröristlerden “temizledi”.
Defalarca bölücü olmadıklarını, Suriye hükümeti ile diyaloğa her zaman hazır olduklarını dile getiren Kürt liderleri Şam tarafından herhangi olumlu tepki görmedi. Esad ve onun düşmanları adeta Suriye’de yaşayan Kürtleri görmezlikten geliyor. Ne var ki yeterince askere sahip olmayan Esad, bu toprakları silah gücü ile geri alamaz. İranlı askerler ve onlara bağlı Şii milis, Sünni-Kürt bölgelere girmekten çekiniyor.
Ne Cenevre ne Astana platformu onlarla muhatap olmak istiyor. Yazara göre bu arada İran ve Türkiye Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunurken ikisi de Şam’da kendi piyon rejimini düşlüyor. Moskova ise Kürtleri İvanov’un deyişiyle “hayali bir devlet” kurmakla suçluyor.
Halbuki Suriye’de gerçekten “kendi piyon devletlerini” kurmaya çalışanların İran ve Türkiye olduğunu iddia eden İvanov, ülkenin tam anlamıyla toparlanması için en önemli şeyin bütün yabancı askerlerin çekilmesi olduğunu öne sürdü.
Türkiye’nin İdlib’de Suriyeli ve Rus askerlere karşı savaşan militanlara ağır silah verip vermediğini araştıran Vzglyad.ru sitesine konuşan Rusya Uluslararası Konseyi Uzmanı Anton Mardasov, Ankara Moskova ile hem kasten kavga çıkarıyor olabilir hem de bu haber “fake” olabilir, dedi.
Kendisine göre İdlib bölgesindeki militanları “sakinleştirmekle” yükümlü Türkiye, fiilen Hayat Tahrir eş Şam’ın dikte ettiği şartlara uymak zorunda kaldı.
Son günlerde başlayan Şam ordusunun ilerlemesi nereye kadar devam edecek belli değil. Bir ihtimal bu konuda Moskova ile Ankara arasında bir anlaşma yapıldığını öne süren uzman, "Durumun kontrollü veya kontrolsüz olduğunu şimdilik bilemiyoruz" şeklinde konuştu.
Öte yandan Türkiye’den gelen ağır silah haberi gerçeği yansıtmıyor olabilir. Gazetenin mikrofon uzattığı siyaset bilimci Vladimir Şapovalov, Reuters’ın verdiği haber, S-400’ten rahatsız olan ABD’nin entrikası olabilir ifadesini kullandı. Batı’nın Rus-Türk ilişkilerini bozmak istediğine dikkat çeken Şapovalov, söz konusu haber Rusya’nın gözünde Ankara’yı itibarsız göstererek Suriye’deki gelişmeleri istikrarsızlaştırmaya ve nihayet Türkiye’yi Batı’ya yeniden bağlamaya yönelik, dedi.
Şam ordusunun “uzun süredir beklenen” İdlib’e taarruzunu selamlayan Regnum yazarı Vladimir Vasilyev’in deyişiyle, son gelişmelerin ana sebebi, Türkiye’nin üstlendiği sorumluluğu yerine getirmemesi. Ne aşırı cihatçılar tahliye edildi ne “ılımlıların” elinden ağır silahlar alındı.
Yazara göre teröristlerin nihai “temizliği” için gereken en önemli şey, TSK’nin Suriye’den tamamen çekilmesi. Astana’da Ankara, Suriye’nin toprak bütünlüğünü desteklediğini defalarca söylese de icraatı farklı.
Bununla beraber stratejik nitelik kazanan Moskova ile Ankara arasındaki ilişkileri dikkate alırsak Türk askerlerinin “kısmi ve hatta tam çekilişinin” mümkün olduğunu tahmin eden Vasilyev, Türkiye’nin Esad ile doğrudan doğruya diyaloğunun büyük önem taşıdığını öne sürdü.
Rusya’da düzenlenen ankete göre Devlet Başkanı Vladimir Putin’e güven 2006’dan bu yana yüzde 31.7 gibi en düşük orana indi. Bu yılın ocak ayında VTsİOM’un anketinden çıkan sonuç yüzde 32.2 idi.
Haziran 2018’de emeklilik yaşının yükselmesiyle beraber düşüşe geçen Putin’in güvenlik reytingi diğer devlet adamlarının reytingden hâlâ daha yüksek duruyor. Uzun zamandan beri Putin’i yüzde 14.8 ile Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve yüzde 13 ile Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov takip ediyor.
Bununla beraber vatandaşların yüzde 65.8’i Putin’in devlet başkanı olarak performansını olumlu buluyor.
Yarın genel seçim yapılsaydı iktidarda bulunan ‘Birleşik Rusya’ Partisi yüzde 34.7 oy alırdı. Bir hafta içinde bu oran yüzde 0.3 düştü.
Rusya’nın en prestijli edebiyat ödülü Milli Bestseller bu yılki sahibini buldu. Andrey Rubanov, yazdığı “Aydın Şahin Finist” romanını şöyle anlattı. “Bu bir sözlü masal. Yazı o zaman yoktu. Sevgilisini arayan genç Marya bütün diyarı gezmiş, göğe çıkmış ve orada sevdiği Şahin'i bulmuş. Bir kız yüzünden dünya kayarak az kaldı uzay yörüngesinden çıkacaktı. Dünyayı sarsan tek bir şey var, o da sevgi.”
Eleştirmenlerin dediği gibi yazar, “Slav fantezisi” türünden bu kitapla “milli mit” yaratmaya kalktı. Rus masalları ve Lev Gumilyov’un teorisi kökenli bu roman aslında insan tabiatı konusunda bir araştırma ve kılavuz kitabı.
1969 doğumlu Andrey Rubanov’un kitapları İngilizce, Fransızca, Almanca, İspanyolca ve İtalyancaya çevrilmiştir.
Andrey İsaev Kimdir?
Moskova Devlet Üniversitesi Türkoloji Bölümü'nden mezun. Rusya Bilim Akademisi Şarkiyat Enstitüsü ile Kazan Devlet Üniversitesi'nde çalıştı. Toplam 17 yıl çeşitli görevlerde Türkiye’de bulundu, Çin ve Hindistan’da çalıştı. Gazetecilik, araştırmacılık ve çevirmenlik yapıyor. RS FM radyosu kurucularından ve ilk genel müdürü.“Eski Çağ Türkiye tarihi” ve “Hint-Avrupa Mitolojisi: bir inceleme denemesi” adlı kitapları var.
'Kırım'da işgal açıklaması kabul edilemez' 24 Ağustos 2019
'Suriye Kürdistanı projesi şimdilik rafa kaldırıldı' 17 Ağustos 2019
ABD Kürtler ve Türkler arasında manevra yapıyor 10 Ağustos 2019
Basit bir silah ticareti jeostratejik boyut kazandı 03 Ağustos 2019 YAZARIN TÜM YAZILARI