YAZARLAR

Rus basınında geçen hafta (8-14 Haziran): Ankara hâlâ Esad'ı devirmeyi planlıyor

Rusya Bilim Akademisi uzmanlarından Stanislav İvanov, Ankara’nın hâlâ Beşar Esad’ı devirerek yerine kendi kukla hükümetini kurmayı planladığını iddia etti. Nezavisimaya gazetesinde yayımlanan yazıda İvanov, Türkiye yandaşı militanların silah gücü ile Esad’ı deviremeyen ve tampon bölge konusunda NATO’dan destek alamayan Erdoğan’ın, Moskova’ya başvurduğunu ve Astana sürecini kullanarak “Suriye problemini” çözmek istediğini öne sürdü.

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, Rus-Amerikan ilişkilerinin “Soğuk Savaş” zamanından daha kötü olduğunu savundu.

“En gergin zamanlarda bile” her iki tarafın ikili ilişkilerin nasıl gelişeceğini tahmin edebildiğinden bahseden Ryabkov, bugün böyle imkanların olmadığını belirtti. Krizi aşmak için en önemli şeyin “karşılıklı güven” olduğunun altını çizen Ryabkov, Rusya, ikili ilişkilerin iyi yöne gideceğine inanır ama mucizelere inanmaz, dedi.

ABD’nin inandığı şeylere bütün dünyayı inandırmaya çalıştığını söyleyen diplomat, Washington’ın politik sorunlara “teknolojik çözüm” getirmeye çalıştığını ve bunun da uluslararası diyaloğu zorlaştırdığını öne sürdü.

Tsargrad TV sitesinde yayımlanan yazısında Siyaset Bilimci Kamran Gasanov, Türk-Amerikan ilişkilerindeki krizi değerlendirdi.

2017’den itibaren Washington, S-400 aldığı takdirde Ankara’yı yaptırım uygulamakla tehdit ediyordu. Amerika’nın korkusu, Türkiye’nin daha bağımsız olması ve NATO karşıtı Rusya ile yakınlaşması idi. Sonuçta Recep Tayyip Erdoğan’ın sert tutumu yüzünden tehditlerin gerçekleştiğini gördük.

Haziran sonunda yapılacak G20 Zirvesi'nde Trump-Erdoğan görüşmesinin ikili ilişkiyi “son kurtarma imkanı” olacağını öne süren Gasanov, geçen sene TL’yi “mahveden” Trump’ın yaptırım konusunda çok ciddi davrandığına dikkat çekti.

Gasanov'a göre 2023 yılında Türkiye’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde “dış güçler” gelir seviyesi düşen Türk vatandaşlarının memnuniyetsizliğini Erdoğan’ın aleyhine kullanmaya çalışacak. Öte yandan Erdoğan, vatandaşları ekonomik sıkıntılar ABD’nin politikasından kaynaklanıyor diye ikna edebilir. Üstelik Ankara alternatif müttefik arayışına girer. Politik alanda Rusya’nın, ekonomik alanda ise Çin’in Türkiye'nin yeni müttefiki olacağını iddia eden yazar, Türkiye’nin NATO’da kalmasını isteyen Washington’ın geri adım atma ihtimali olduğunu da belirtti.

Voyennoye obozreniye haber ve analiz sitesi yazarlarından İlya Polonskiy, Rus-Türk ilişkilerinde İdlib’in yerini değerlendirdi.

Türkiye sınırına yakın ve nüfusunun bir kısmı Türkmen olan İdlib’e Ankara’nın ilgisi doğal. Türkmen sayısı az olduğundan Sünni Araplara da dayanan Türkiye, Şam ve Moskova karşıtı Suriye Ulusal Kurtuluş Cephesi’ne para, silah ve istihbarat desteğinde bulunuyor.

Suriye’de kendi oyununu oynayan Recep Tayyip Erdoğan’ın, bölgede ülkesinin itibarını güçlendirmek ve silahlı Kürt grupları etkisiz hale getirmek gibi iki amacı var. Rusya ve Türkiye’nin bölgede çıkarlarının çok farklı olduğunu iddia eden yazar, Türk liderinin Rusya ile dostluk içerikli açıklamalarının “manevradan başka bir şey olmadığını” öne sürdü.

Doğu Bilimci Oleg Guşçin’e atıfta bulunan Polonskiy, buna rağmen Ankara ile iyi ilişkilere büyük önem veren Moskova, Türkiye karşıtı adım atmaktan çekiniyor ifadesini kullandı.

2018’de Moskova ile Ankara’nın vardığı anlaşma uyarınca İdlib çatışmasızlık bölgesi kuruldu. Ne var ki Türkiye’nin İdlib’de egemenliğini sürdüren cihatçı gruplara siyasi etkisi az oldu. Ankara silah gücüyle o grupları püskürtmeye çalışırsa fiilen Kürt militanları ve Şam ordusu tarafına geçmiş olacak.

Yazara göre Rus-Türk ilişkilerini zedelemeden İdlib sorununu çözmek için tek yol var. O da, Rusya ve İran’ın “sınırlı desteği ile” Şam ordusunun İdlib’i kontrol altına alması. Böyle olursa ABD ile kriz yaşayan Ankara bu gelişmeyi kabul etmek zorunda olacak.

Yazıyı bitirirken Polonskiy, İdlib sorununa bir türlü çözüm getirilemiyor, İdlib'in nüfusu da adeta “Rusya ve Türkiye’nin politikasının rehinesi oldu” ifadesini kullandı.

Rusya Bilim Akademisi uzmanlarından Stanislav İvanov, Ankara’nın hâlâ Beşar Esad’ı devirerek yerine kendi kukla hükümetini kurmayı planladığını iddia etti. Nezavisimaya gazetesinde yayımlanan yazıda İvanov, Türkiye yandaşı militanların silah gücü ile Esad’ı deviremeyen ve tampon bölge konusunda NATO’dan destek alamayan Erdoğan’ın, Moskova’ya başvurduğunu ve Astana sürecini kullanarak “Suriye problemini” çözmek istediğini öne sürdü.

Aynı zamanda uluslararası teröre karşı mücadeleye katılacağım diyen Türk lideri İvanov’un deyişiyle IŞİD’in gücünü kırmaya büyük katkıda bulunan Kürtlere terörist gözüyle baktı.

TSK'nin İdlib ve Halep’teki varlığını işgal olarak niteleyen yazar, Ankara'nın Rus Hmeymin üssüne insansız hava araçları dahil silah gönderdiğini savundu. Esad ordusu ve Rus uçaklarının çok sayıda silahlı provokasyon gerçekleştiren cihatçılara karşı mücadele ettiğini ifade eden İvanov, diğer taraftan Türkiye'nin, radikal İslamcı Türkmen grupları kullanarak Esad ve müttefiklerine karşı savaşmaya devam ettiğini belirtti. 

2020 yılında Esad karşıtı 120 bin kişilik ordu kurmayı planlayan Ankara’nın, Suriye’nin kuzeydoğusunda tampon bölge için Washington’ı ikna etme ihtimali hâlâ var. İvanov, hem o orduya hem tampon bölge yönetimine radikal İslamcıların katılacağına emin gözüyle bakabiliriz, dedi.

Rusya Başbakanı Dmitriy Medvedev, büyük ihtimalle ileride dünya çapında insanların haftada dört gün çalışacağını tahmin etti. Bu açıklamayı yorumlayan Rusya Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Sergey Şvetsov, Rusya’nın bu uygulamaya 13 yıl sonra geçebileceğini öne sürdü.

Kendisine göre bir süre sonra üretim bantlarında insanların yerini tamamen robotlar alacak. Bu durumdan kaynaklanan olası işsizlik tehlikesi Rusya için geçerli değil çünkü “demografik açıdan ülkemizde işgücü yokluğu var”. Üretim bandını bırakacak insanlar ise “daha kalifiye işlere yönlendirilecek”.

Öte yandan Gazeta.ru’ya konuşan uzmanlara göre haftada dört gün çalışanlar daha az maaş alacak.


Andrey İsaev Kimdir?

Moskova Devlet Üniversitesi Türkoloji Bölümü'nden mezun. Rusya Bilim Akademisi Şarkiyat Enstitüsü ile Kazan Devlet Üniversitesi'nde çalıştı. Toplam 17 yıl çeşitli görevlerde Türkiye’de bulundu, Çin ve Hindistan’da çalıştı. Gazetecilik, araştırmacılık ve çevirmenlik yapıyor. RS FM radyosu kurucularından ve ilk genel müdürü.“Eski Çağ Türkiye tarihi” ve “Hint-Avrupa Mitolojisi: bir inceleme denemesi” adlı kitapları var.