YAZARLAR

Rus basınında geçen hafta (13-19 Temmuz): ABD yaptırımları Astana Üçlüsü'nü yakınlaştırır

Türkiye'ye S-400 sevkiyatını değerlendiren Mejdunarodnaya jizn dergisine göre ABD’nin Türkiye yaptırımları Astana Üçlüsü'nü yakınlaştıracak. Çünkü Türkiye, yaptırım şartlarında yaşamayı öğrenen İran ve Rusya’nın tecrübesine muhtaç olacak.

Geçen hafta Rus basını S-400 sevkiyatına ve Batı’nın Türkiye’ye karşı olası yaptırımlara büyük yer ayırdı.

Komsomolskaya Pravda’ya röportaj veren Rusya Parlamento Üst Kanadı Federasyon Konseyi Üyesi Aleksey Puşkov, Ankara'nın S-400 yerine “ihtiyaç duymadığı” Patriot’ları alsaydı yaptırımın söz konusu bile olmayacağını belirtti. Puşkov NATO’nun amaçlarından birinin üyelerine Amerikan silahları sattırmak olduğunu ifade etti.

"Türkiye’nin S-400’lere ne ihtiyacı var?" sorusuna cevap arayan Voyennoye Obozreniye haber portalı, kulaktan kulağa dolaşan “en egzotik” versiyonu değerlendirdi. Portala göre 16 Temmuz 2016’da isyancı uçaklar Suriye’nin Latakya’sında konumlanan S-400 tarafından nişan alındığı için Erdoğan'ın uçağına ateş açmadı. Halbuki Latakya ile Marmaris arasındaki mesafe 700 kilometre ve S-400 “ne kadar iyi olursa olsun” bu mesafede etkili olamaz. Voyennoye Obozreniye'ye göre Türkiye, kendi topraklarını savunmak için Rus füzelerini satın aldı.

Regnum ajansı, S-400 alımının her şeyden önce “Amerika’dan sembolik intikam almak”tan başka bir şey olmadığını öne sürdü. Sevkiyatın darbe girişiminin yıldönümü arifesinde başlanmasının bu duruma kanıt olduğunu iddia etti. Türkiye de, ABD’nin darbe girişimine karıştığını sanıyor. Jeostratejik çıkarlarını gerçekleştirmeye çalışan Ankara bu adımla, Washington’un silah ticaretinde kullandığı “pazar dışı” yöntemleri protesto etti.

Türkiye’ye karşı bir dizi yaptırım uygulayacağını açıklayan AB’nin ise Kıbrıs sorununu çözmeden doğal gaz problemini çözemeyeceğini öne süren ajans, Doğu Akdeniz’de suların ısındığını ve bu durumun da Türkiye-Batı çekişmesinin bir parçası olduğunu iddia etti.

Nezavisimaya gazetesine göre Donald Trump’ın Türkiye’ye yaptırımları fazla ağır olmayacak. Moskova ile işbirliği yapan Ankara, Washington’a “NATO ile stratejik partnerliğim devam edecek” sinyali veriyor. Gazeteye verdiği röportajda emekli General Yuriy Netkaçov, "Büyük ihtimalle Ankara, S-400 alımı konusunda ABD ile mutabakata vardı" dedi. Uzmana göre Türkiye bölgede ABD’nin çıkarlarını savunmaya devam edecek.

Öte yandan gazeteye konuşan Askeri Uzman Şamil Gareev ABD’nin kontrol ettiği Suriye topraklarının ne Şam ne Ankara’nın nüfuzuna gireceğini ifade etti. Bunun karşılığında ise Washington, Türkiye’nin İdlib ve Hama’da faaliyet gösteren militanlara silah vermesine göz yumuyor.

S-400’lerin neden standart sayılan deniz yoluyla değil, uçakla sevk edildiğini araştıran Vzglyad.ru haber portalına göre bunun sebebi “sıcak sıcağına” Türkiye’ye fikir değiştirme zamanı vermemekti.

Kommersant gazetesinde çıkan yazıda, S-400 anlaşmasının, sık sık ortaya atılan teze rağmen Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı “göstermelik bir çıkış” olmadığı öne sürüldü. Bu tarz jestlerin, çıkışların ne olursa olsun ağır sonuçlara yol açabileceği anlatılan yazıda "ABD ile askeri alanda olası kavga, Türkiye’nin savunma kabiliyetini ciddi şekilde sarsabilir" denildi.

Yıllar önce büyük askeri güç olma yoluna giren Türkiye çeşitli savunma programları geliştirdi. Gazeteye göre bu programların hepsi yabancıların katılımına ve ithal parçalara dayanıyor. Ne var ki Ankara’ya teknoloji vermekten kaçınan Batılı ülkeler Türkiye’nin “askeri süper lig”e girmesini engeller. Bu yüzden Ankara, çareyi askeri alanda Moskova ve Pekin ile yakınlaşmakta buldu.

Donald Trump şimdilik sadece F-35 programına bazı kısıtlama getirirken Kongre çok daha ağır yaptırım uygulamaktan yana. Sonuçta Washington Türkiye kadar önemli bir müttefikle arayı fazla açmaktan çekinecek gibi.

Türkiye’nin iç siyasetinde kavgaların hiç yatışmamasına rağmen, yakın geçmişe kadar dış politika konusunda medya ve kamuoyu hep hükümeti desteklerken S-400 alımı konusunda medya ve sosyal medyada karşıt görüşlerin yer aldığına dikkat çeken Mejdunarodnaya jizn dergisi, bunun yeni toplumsal bir gerçek olduğunu, toplumda büyük ayırımın meydana geldiğini öne sürdü. Üstelik bu gelişme toplumdaki Amerikan karşıtlığı ile paralellik gösteriyor.

Dergiye göre Türkiye’ye karşı ABD’nin olası yaptırımları Astana Üçlüsü üyelerini birbiri ile daha da yakınlaştıracak. Çünkü Türkiye, yaptırım şartlarında yaşamayı öğrenen İran ve Rusya’nın tecrübesine muhtaç olacak.

ABD'nin Türkiye'ye yaptırım uygulama ihtimali de gittikçe artıyor. Otuz senedir Güney Kıbrıs’a uygulanan silah ambargosunu kaldıran Washington, Ankara’ya bunun sinyalini gönderiyor.

EADaily ajansına göre Erdoğan’a meydan okuyan eski siyaset arkadaşlarının arkasında ABD olabilir.

Partisi 2002’den bu yana iktidarda olan ama şimdi zor bir döneme giren Cumhurbaşkanının İstanbul seçimlerinden büyük bir darbe yediğini iddia eden ajans, bundan kısa süre sonra Ali Babacan’ın yeni parti kuracağını açıkladığına dikkat çekti.

AK Parti’den Babacan’ın partisine birçok siyasetçinin geçeceğini tahmin eden EADaily, Erdoğan’ın ülkeyi tek başına yönetmeye başlamasını bu eğilimin sebebi olarak gösterdi. Büyük ihtimalle Babacan’a zamanında siyasette zirve yapan ve Erdoğan’a kızan Ahmet Davutoğlu ile Abdullah Gül katılacak. Ajansın deyişiyle yeni parti kuşkusuz “siyasi İslam”ı benimseyeceği için “AK Parti’yi MHP ile ittifak bile kurtarmaz”.

“Kimi uzmanlara” atıfta bulunan EADaily “alternatif üçlünün” arkasında uzun zamandır Erdoğan’ı “siyasi Olimpos’tan indirmeye çalışan” ABD, İsrail ve Suudi Arabistan’ın olduğunu öne sürdü.

Ajansa göre NATO'daki müttefikleriyle ilişkileri kopma noktasına gelen “Erdoğan’ın Türkiye’si” asla AB’ye katılmayacağından ABD ve Suudi Arabistan “Erdoğan’a alternatif oluşum"a siyasi ve mali destekte bulunmaya hazır.

S-400 kontratı da Erdoğan’ın Batı ile ilişkilerde dönüş noktasını geçtiğinin belirtisi olabilir.


Andrey İsaev Kimdir?

Moskova Devlet Üniversitesi Türkoloji Bölümü'nden mezun. Rusya Bilim Akademisi Şarkiyat Enstitüsü ile Kazan Devlet Üniversitesi'nde çalıştı. Toplam 17 yıl çeşitli görevlerde Türkiye’de bulundu, Çin ve Hindistan’da çalıştı. Gazetecilik, araştırmacılık ve çevirmenlik yapıyor. RS FM radyosu kurucularından ve ilk genel müdürü.“Eski Çağ Türkiye tarihi” ve “Hint-Avrupa Mitolojisi: bir inceleme denemesi” adlı kitapları var.