Yurttan sesler: Oynatmaya az kaldı doktorum nerde?
30 Ağustos Zafer Bayramı töreninde Samsun Valisi Osman Kaymak ve diğer protokol üyelerinin karşısında bir anda göbek atmaya başlayan M.Y.'yi delirmeye niyeti olanlarımız örnek almalı. Zira o kasvetli bürokrasi koltuklarına yönelik küçük çaplı anarşist bir eyleme imza atmış oldu kendisi.
Samsun'da, 30 Ağustos Zafer Bayramı kapsamında kent meydanında Türk Halk Müziği ekipleri bir konser verdi. Bu sırada M.Y., Samsun Valisi Osman Kaymak ve diğer protokol üyelerinin karşısında bir anda göbek atmaya başladı. İçinizde delirmeye niyeti olan varsa lütfen M.Y.’yi örnek alsın, zira o kasvetli bürokrasi koltuklarına yönelik küçük çaplı anarşist bir eyleme imza atmış kendisi. Delirdiğiniz zaman; “oynaya oynaya gelin çocuklar” ile başlayıp, “oynatmaya az kaldı doktorum nerde” ile devam etmenizi salık veririm, daha keyifli olur.
Antalya’nın Kumluca ilçesinde bir kahvede çay isteme şekline göre fiyat listesi oluşturuldu. Buna göre işletme sahibi; ‘Çay ver' diyenden 2 TL, “Çay gönder” diyenden 1.75 TL, “Çay versene” diyenden 1,50 TL, “Çay alabilir miyim” diyenden 1.25 TL, “Çay verir misin” diyenden 1 TL, “Haydar bey, müsaitseniz çay verir misini”' diyenden ise 75 kuruş alacakmış. Bundan 10 sene önce Rize'de, bir çay bahçesinde "Çay alabilir miyim" dediğimde, "Neden bir çay için bu kadar eziliyorsun ki, çay getir de getirelim" diye bana fırça atan adam aklıma geldi. Kulakları çınlasın.
Antalya’da, kına gecesinden sonra evinin balkonundan önce havaya, ardından da silah sesi üzerine gelen 2 bekçiye ateş açan damat O.K, düğün günü sevk edildiği mahkemede 'Kamu görevlisini silahla tehdit' suçundan tutuklandı. Damat cezaevine götürülürken, gelinliğiyle geldiği adliyede kararı duyan gelin G.Y. fenalaşarak bayıldı. Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde ise nişan törenindeki kavgaya karışan şüphelilerden biri tutuklandı. Çıkan kavgada, gelinin yakını İ.S. yaralandı. Yine geçen hafta Konya'da düğünde başına mermi isabet eden bir kişi hayatını kaybetti, bir kişi yaralandı. Düğün sahibinin "silah sıkmak yasaktır" yazılı pankartı ise dikkat çekti. Evet bunların hepsi eğlence amaçlı yapılan etkinliklerde oldu…Eskiden gelin ve damadın üzerine bozuk para, pirinç, çiçek falan atılırdı. Artan nefret dili, toplumsal kutuplaşma hayatımızın her alanını zedeliyor artık. Düğün derneklerin dahi suyunu çıkartacak seviyeye gelmiş olmak, eğlenmeyi, hayattan keyif almayı da yavaş yavaş unuttuğumuzun göstergesi olsa gerek…O yüzden her şeyin güzel olması ihtimalini hemen satın aldık galiba.
Antalya’da bir dükkanda bulunan sadaka kutusunu çalan hırsız güvenlik kameralarına yakalandı. Burada "Ah mirim nerde o eski zaman hırsızları, eski zamanların bir adabı vardı" falan demek istemesem de, galiba konuyu oraya bağlayacağım. Zira Refi' Cevad Ulunay, eski kabadayıları anlattığı “Sayılı Fırtınalar” kitabında şunları yazar: ‘‘Bu adamlar kendi terbiyelerine göre, adetleri ve ülfetleri ile koydukları kaidelere riayete mecburdurlar. Zayıfı, bilhassa ırz ehlini himaye ederler, çizdikleri yoldan ayırmamaya dikkat ederler." Sadaka kutusunu çalan bu hırsıza Osmanlı kabadayıları kimbilir neler yapardı, düşünmesi bile tüylerin diken diken olmasına yetiyor.
Isparta’nın Yalvaç ilçesine bağlı Çetince Köyü 5 ayda 5 muhtar eskitmiş. 31 Mart Yerel Seçimleri’nde göreve gelen muhtarın 2 ay sonra istifa etmesiyle yeniden seçime gidilen köyde, seçilen 2 muhtar adayının gerekli şartları taşımaması, sıralamada 3. olan adayın da göreve geldikten 2,5 ay sonra öldürülmesi sonrasında azalık yapan 5. isim vekaleten muhtarlık görevine getirildi. Rengarenk bir köy değil mi yaa, cinayet, istifa derken insan hiç sıkılmaz valla, her ay yenilenen bir muhtarlık sistemi, sürdürülebilir aksiyon hali, insan daha ne ister ki?
Tarihte Bu Hafta
Şırnak'ta üç gün üç gece süren düğünde aşiret liderleri, dolar ve euro savaşına karşı "dimdik" ayakta olduklarını, bu nedenle düğünlerde damat ve geline bundan böyle takılacak paraların Türk Lirası olacağına karar verdiklerini açıkladılar. Düğünde gelin ile damada 1 kilo altın ve 450 bin TL takıldı. Türkiye'nin en önemli problemlerinin başında gelmesi gereken aşiretler, söz konusu olduğunda HDP'sinden AKP'sine herkes üç maymunu oynuyor bu ülkede. Asgari ücretin, kişi başına düşen gelirin belli olduğu bir ülkede, bu kadar para ve takı nasıl takılabiliyor sorusunun yanıtı havada asılı kalabiliyor mesela. Bütün partilerin seçim dönemlerinde kapılarını çaldıkları bu yapıların ellerinde ne kadar döviz barındırdıklarını elbette bilmemiz mümkün değil. Lakin aşiretlerin sanki dengeleri altüst edecek bu dolar hamlesini, söz gelimi yabancı ekonomistlere, derecelendirme kuruluşlarına falan nasıl anlatırsınız ki? "Bride, tribe, dolar, crise" kelimelerinin 21. yüzyılda hâlâ tabuvari şekilde, kimse eleştirmeden nasıl biraraya gelebildiğini görüp, halimize acırlar da, belki notumuzu yükseltirler... (30 Ağustos 2018)
Antalya'da Myanmar'da Arakanlı müslümanlara yönelik şiddet eylemlerini kınamak isteyen bir kişi kumdan Buda heykeline yönelik 'tokatlı, tükürüklü' protesto gerçekleştirdi. Gotama Buda’nın dediği rivayet olunan şu cümleye bakarsak tüküren adamın aslında kendine tükürdüğü iddia edilebilir: “Eğer bana karşı öfkeliysen ama ben senin hakaretlerini kabul etmiyorsam, öfken sana geri döner. Mutsuz olan bir tek sen olursun. Tek yaptığın kendini incitmek olur.” (6 Eylül 2017)
Manisa'daki üzüm üreticileri açıklanan üzüm rekolte fiyatına tepki göstererek, üzümün temsili cenaze namazını kıldı. Bence 78 milyon olarak hep beraber faz ile nötr kablosunun çeşitli sebeplerden birbirine temas etmesi sebebi ile akımın faz iletkeninden var gücüyle nötr iletkenine ani kaçmasını yaşıyoruz...Ben Google'dan destek aldım, siz oluşan bu duruma “kısa devre” diyebilirsiniz. (18 Ağustos 2016)
Azmi Karaveli Kimdir?
İletişim uzmanı. Galatasaray Lisesi’nin ardından Marmara Fransızca Kamu Yönetimi’ni bitirdi, aynı üniversitede Sinema-TV yüksek lisansı yaptı. 1993 yılında Cumhuriyet gazetesinde çalışmaya başladı. Televizyon programcılığının yanı sıra, özel sektörde ve iletişim ajanslarında çalıştı. Kadir Has Üniversitesi’nde iletişim dersleri verdi. Hayat Bilgisi Okulu’nun kurucuları arasında yer aldı. zete.com’da yazılar yazdı. Cumhuriyet Pazar Eki’nde Yurttan Sesler bölümünü hazırladı, zaman zaman kültür sanat sayfasında yazılar kaleme aldı. 2018 yılında gazetede yaşanan gelişmeler üzerine Cumhuriyet’ten ayrıldı. Halen kurucusu olduğu ajansta iletişim danışmanlığı yaparken, bazı STK ve siyasetçilere gönüllü destek veriyor. Marmara Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’nde doktora tezini bitirmeye çalışıyor.
Rant 'muhafazakârlarının' Validebağ iştahı 24 Eylül 2021
Metin Oktay ve Mihraç Miroğlu 11 Eylül 2021
Neden voleybol maçı daha fazla rating aldı? 04 Eylül 2021
Bozkurt, sel felaketi değil, cinayettir! 21 Ağustos 2021 YAZARIN TÜM YAZILARI