'Foto-finish'te kazanan ABD
Sorumluluğu kimse üzerine yıkmıyoruz, asla yanlış anlaşılmasın. Ama bu kritik serbest atışlar yüzünden sayısız kere şampiyonluklar el değiştirmiştir. Bir de siz ABD gibi süper güçlü bir takıma karşı bu kadar, tabir-i caizse, kafa kafaya oynuyorsanız bu serbest atışları sokacaksınız. Yoksa yine rakibinizin 'foto-finish'te galibiyetini izlemek zorunda kalacaksınız.
Türkiye, FIBA Dünya Basketbol Şampiyonası'na Japonya galibiyetiyle başlamıştı. Kimse 12 Dev Adam'a ABD karşısında şans vermiyordu açıkçası. Bu akşamdan itibaren sanırım bütün fikirler değişti. ABD, uzatmaya giden maçın sonunda 93-92 kazanan taraf olmuş olabilir. Maçı izleyenler, şunu da çok net görmüşlerdir; kaybettik ama yenilmedik.
Ufuk Sarıca'nın takımı alışılmışın dışında bir takım. Bunu kabul etmek gerek. Oyun yapısının, hücum geçişlerindeki pozisyon oynayışının önceki “12 Dev Adam” takımlarının oyunlarıyla pek bir alakası yok. Bundan önce en son muvaffak olan Milli Takım, Hidayet Türkoğlu'nun da olduğu dönemdi. O takımlar daha stabil ve “isolation” üzerine kurulu bir formata oynuyordu. Ufuk Sarıca'nın takımı çok daha çabuk ve değişken oynuyor.
“Amerika, gerçek yıldızlarıyla gelmedi” gibi bir algı oluşturuluyor bazı kesimler tarafından. Ama ne koşulda olursa olsun; Jason Tatum, Kemba Walker, bunlar dünyanın sayılı oyuncularından ikisidir. ABD, en nihayetinde Gregg Popovich gibi NBA tarihinin hatta Amerikan basketbol tarihinin en büyük beş koçundan biridir. NBA tarihine adeta yön vermiş bir hocadır. Sadece şampiyonluklarıyla düşünmeyin, oyunla da bence çok önemli etki yaratmıştır Amerikan basketbolunda.
Bugünkü maça baktığınızda ne muazzam atlet oyunculardan kurulu bir takım olduklarını çok net görebiliyorsunuz. Evet, biz bu maçı az kalsın kazanıyorduk. Cedi Osman, belki de Milli Takım kariyerinin en iyi oyunlarından birini sahaya koymuştur. Ama her zaman söylediğim bir şey vardır basketbol ile ilgili. Hatta okuyucularım çok iyi bilir, birçok yazımda altını çizerek sayısız vurgulamışımdır. Basketbol maçında en kilit iki detay ribaund ve serbest atışlar. Çok yüksek yüzdede serbest atışı atabildiğinde bir takımın yenilmesi çok ama çok zordur. Çok kötü serbest atış attığınızda ise işiniz tamamen kadere kalıyor. Rakibinizin daha kötü hatalar yapmasına...
Sorumluluğu kimsenin üzerine yıkmıyoruz, asla yanlış anlaşılmasın. Ama bu kritik serbest atışlar yüzünden sayısız kere şampiyonluklar el değiştirmiştir. Bir de siz ABD gibi süper güçlü bir takıma karşı bu kadar, tabir-i caizse, kafa kafaya oynuyorsanız bu serbest atışları sokacaksınız. Yoksa yine rakibinizin 'foto-finish'te galibiyetini izlemek zorunda kalacaksınız.
Turnuva henüz bitmedi. Belki de bugünkü ABD takımıyla ilerleyen günlerde yeniden karşılaşacağız, kim bilir? Bugün ABD de bu turnuvada net favori olduğunu esasında gösterdi. Ama yıllar önceki oluşan fark artık o seviyede değil. İki serbest atış fazla isabet ettirebilseydik bugün dünyada haber kanallarını başka türlü bir manşet süslüyor olacaktı.
Ersan İlyasova'ya da ayrı bir parantez açmak istiyorum. Cedi'nin performansı müthişti, bunu ayrıca belirttik. Ama Ersan'ı bugün şöyle alıcı gözle inceleyince neden uzun yıllardır NBA'de oynadığını bir kez daha anlamış olduk. Ersan soğukkanlı, ne yaptığını bilen, en önemlisi etrafında neler olup bittiğinin farkında olan çok tecrübeli bir oyuncu. Zaten esasında 12 Dev Adam'ın bu turnuvadaki hikayesi biraz bu konuyla alakalı. Çok genciz, çok yetenekliyiz ama daha vaktimiz var. Ersan tecrübesinde iki oyuncu daha sahada olsaydı veya sahadaki iki oyuncu daha Ersan kadar tecrübeli olsaydı bugün başka türlü hesaplar içinde olacaktık.
Açık konuşmak gerekirse ABD'yi bir daha böyle yakalayabilecek miyiz, o kadar emin değilim. Turnuva daha uzun, mutlaka bir yerlerde bir daha karşılaşacağız. Moralleri bozmak yok, her şey yeni başlıyor.