Suudi Arabistan’ın dolarları Rusya’ya akıyor
Suudi Arabistan Aramco, geçtiğimiz hafta Rusya’nın petrol ekipmanları üreten Novomet’inin yüzde 30.7’lik hissesini portfolyosuna kattı. Böylece, Aramco ilk defa Rusya pazarında bir yatırıma imza attı. Ancak anlaşma sadece Aramco için önemli değil, aynı zamanda Rusya ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkiler konusunda önemli ipuçları veriyor.
Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu (PIF) ile Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) Riyad ile Moskova arasında yatırım ilişkilerini geliştirmek için yoğun çaba sarf ediyor. Bu durum üst düzey ziyaretlerde de karşılık buluyor. Örneğin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 15 Ekim 2019’da, 12 yıldan sonra, Riyad’da Kral Salman ile bir araya geldi. Suudi Bandosu’nun dramatik bir şekilde Rusya ulusal marşını çalamayışı yüzleri gülümsetirken sarayın altın varaklı, lüksün vaka-i adiyeden sayıldığı kapılarının ardında gülmekten ziyade kendinden emin ve ciddi yüzlerle anlaşmalar yapıldı.
Suudi Arabistan’ın Rusyalı yetkililerce su yoluna çevrilmesi Rusya’nın küresel yatırım vizyonuyla yakından ilişkili. Kremlin, dış yatırımı çekmek için çeşitli mekanizmalar kuruyor, bir nevi görev dağılımı yapıyor. Bu anlamda RDIF en önemli oluşum ve bünyesinde 20 fazla ülke ile yüze yakın anlaşma var. İşte bu anlaşmalar dizisine geçtiğimiz hafta çarpıcı bir örnek katıldı. Aramco, 14 Kasım’da Rusya petrol ekipmanları üreten şirketinin, Novomet’in, yüzde 30.7’sini almak için anlaşma imzaladı. Bu anlaşma hem Rusya ile Suudi Arabistan açısından 'kazan kazan' durumuna işaret etmekte hem de iki enerji zengini ülke arasındaki ilişkilerin ekonomi odaklı boyutuna ve 2014 krizinden sonra Körfez ile Rusya arasında yaşanan yakınlaşmaya ışık tutmakta.
BİR İLK: ARAMCO RUSYA PİYASASINA GİRDİ
Dünyanın en büyük petrol şirketi Suudi Arabistan Aramco, yakında hisselerinin küçük bir kısmını halka açacak. Uluslararası enerji ve finans çevreleri bu hamleye odaklanmışken Aramco yetkilileri Moskova’da bir iş merkezinde Rus mevkidaşlarıyla anlaşma imzalıyordu. Dünyanın en büyük petrol şirketini yollara düşüren Rusya’da çıkarılan her dört varillik petrolün bir tanesine ekipman sağlayan Novomet’e ortak olmaktı.
Körfez’den Rusya’ya ilk defa bir şirkete yatırıma gelinmiyor. Katar 2016’da, Hollandalı Glencore şirketiyle beraber Rusya’nın en büyük petrol şirketi Rosneft’in yüzde 19.7’lik hissesini almış ve Körfez ülkeleri açısından bir ilke imza atmıştı. Üç yıl aradan sonra Körfez’in lideri olarak görülen Suudi Arabistan sahnedeki yerini aldı.
Sanılanın aksine Suudi Arabistan ile Rusya arasında Novomet’in hisse satışına dönük görüşmeler Putin’in Riyad ziyaretinde ortaya çıkmadı. RDIF ile PIF yaklaşık 2 yıldır çalışma yürütüyordu. Uzun süren görüşmeler, kılı kırk yarmalar sonucunda nihayet 200 milyon dolar karşılığında şirketin yüzde 30.7’si Aramco’ya satıldı. Anlaşma her iki şirket için önemli. Nedenlerine bakalım.
İlk olarak Novomet cephesine başlayalım. Novomet’in piyasa değeri 619 milyon dolar. Şirket Rusya piyasasının yüzde 25’ini elinde tutuyor. En büyük müşterileri Gazprom Neft, Novatek ve Rosneft. Dünyanın en büyük altıncı petrol ekipmanları üreticisi ve küresel petrol ekipmanları pazarında yüzde 3.6 payı var. Bu parlak resme gölge eden bir konu var: borçlar. Novomet’in piyasa değerinin yarısı kadar, yani 300 milyon dolardan biraz fazla borcu var. İşte Aramco’nun bu 200 milyonu, şirketin borçlarının büyük bir kısmında kurtulmasını sağlayacak. Dahası Aramco’nun himayesinde Suudi Arabistan başta olmak üzere Made in Russia damgalı ürünleri Körfez’de daha fazla kuyuya ulaşacak.
Aramco açısından duruma bakarsak, yakından piyasa açılacak şirket, yatırımcılara bir kez daha sadece petrol çıkarmayla sınırlı bir şirket olmadığını gösteriyor. Aramco, uzun süredir, üretim, taşımacılık, rafinaj gibi upstream ve downstream düzeylerinde etkin dikey bir entegre şirket. Bunu tekrar hatırlatmış oldu. Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri petrol çıkarma işlemi için Novomet’ten ekipman alacak böylece Novomet yeni bir pazarda gücünü perçinlerken Aramco, bütçesine katkı sağlayacak. Buysa petrol devinin piyasa değerini artıracak.
KRİZİ FIRSATA ÇEVİRMEK: RUSYA VE SUUDİ ARABİSTAN YAKINLAŞMASI
Rusya ile Suudi Arabistan arasındaki ekonomik ilişkilerin pekişmesinde 2014’te petrol fiyatlarında 2 yıldan uzun süren düşüş etkili oldu. Fiyatlardaki aşağı yönlü sert eğilim, petrol gelirlerine bağlı Suudi Arabistan ekonomisinde daralmaya, Rusya’da krize neden oldu. Aslında bu sarsıntı iki aktörle sınırlandırılmayacak şekilde üreticilere şu genel uyarıyı ciddiye alın diyordu: ekonomiyi çeşitlendirin, yatırım stratejisini geliştirin. Çalan alarm zili Rusya ekonomisinde dikkat çeken bir çeşitlendirmeyi tetiklemedi. Enerji birikimlerini alternatif sektörlere aktarma ve bunun için Çin, Rusya, Singapur, Japonya, Hindistan gibi Asya Pasifik’i kapsayan stratejisi açısından Suudi Arabistan’ın durumu daha iyi. Suudi Arabistan’da art arda yatırım zirveleri yapılması, Suudi yatırım fonunun adının kulaklara daha çok çalınmasında bu neden etkili.
İki ülke ilişkisinin petrol fiyatlarındaki düşüşten sonra gelişmeye bağladığına dönük argümanı temellendirmek gerekiyor. Şöyle ki Suudi Arabistan, petrol fiyatlarındaki oynaklık karşısında OPEC’in lideri olarak defalarca OPEC dışındaki en önemli üreticilerden olan Rusya’nın kapısını çaldı. İki aktör OPEC + formülü üzerinden kesintiye giderken bir yandan da ikili ilişkiler için ortak bir masa etrafında toplanmaya gayret ediyor. Nitekim Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Salman sadece 2017’de basına yansıdığı kadarıyla 4 defa Rusya’ya gitti. Aynı yıl Kral Salman Rusya’ya kral ünvanlıyla giden Suud ailesi üyesi oldu. Ziyaretlerin üst düzeyli olanları dikkat çekerken, dikkatten kaçmaması gereken iki ülkenin dışişleri bakanları, enerji bakanları, ekonomi otoriteleri, yatırım fonu yönetim kurulu başkanlarının neredeyse ayda bir araya gelmesi. 2017’da Rusya ile Suudi Arabistan arasında ortak yatırım fonu kurulması da bu görüşmelerin kurumsal karşılığı.
Suudi Arabistan ile Rusya arasında sıklaşan saflar özellikle enerji sektörüne yakın ilgi gösteriyor. İkisi de enerji devi olan iki ülkenin birbirine rakip olmak yerine yan yana kazan kazan formülüyle atılımları bununla sınırlı kalmayacak. Bu izlenime neden olan Aramco’nun Rusya’nın Arktik’te yürüttüğü Arktik LNG I ve II projelerine yakın ilgisi. Suudi Arabistan’ın bu projelerde yer almak istediği farklı düzeylerde ifade edildi. Riyad - Moskova hattı, tarihindeki en hareketli zamanları yaşıyor, arada bir kulak vermek kürede neler oluyor sorusuna tatmin edici yanıtlardan birini verecektir.
Mühdan Sağlam Kimdir?
Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda doktorasını yapmıştır. Enerji politikaları, ekonomi-politik, devlet-enerji şirketleri ilişkileri, Rus dış politikası ve enerji politikaları, Avrasya enerji politiği temel ilgi alanlarıdır. Gazprom’un Rusyası (2014, Siyasal Kitabevi) isimli kitabın yazarı olup, enerji ve ekonomi-politik eksenli yazıları mevcuttur. Barış için Akademisyenler “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisini imzaladığı için 7 Şubat 2017'de çıkan 686 sayılı KHK ile üniversiteden ihraç edilmiştir. 8 Kasım 2023'te Ankara İdare Mahkemesi kararıyla Mardin Artuklu Üniversitesi'ndeki görevine iade edilmiş, ancak 27 Şubat 2024'te İstinaf Mahkemesi kararıyla yeniden ihraç edilmiştir. 2017-2023 yılları arasında aralarında Gazete Duvar, Almonitor, Kısa Dalga ve Artı Gerçek'in de bulunduğu medya kuruluşlarında çalışmıştır.
Yapay zekanın açıldığı kapı: Nükleerin yeniden keşfi 30 Ekim 2024
Cumhuriyet'in 101. yılı: Demokrasi, laiklik, anayasa, eşit yurttaşlık 29 Ekim 2024
Etiyopya’nın darboğazına BRICS bir çare olacak mı? 25 Ekim 2024
'Çözüm Süreci'nde muhatap Erdoğan değil Bahçeli gibi görünüyor' 21 Ekim 2024 YAZARIN TÜM YAZILARI