YAZARLAR

O, yarışmak için doğanlardan

Türkiye’nin otomobil dalında uluslararası şampiyonluğa erişmiş pilotu o. Henüz 21 yaşında. Neler başarabileceğinin sinyallerini henüz dört yaşındayken vermiş. Daha o yaşta otomobil yarışlarına merak sarmış. Boyuna bakmadan oyunlarını oynamaya başlamış.

Bir anne baba için en büyük zenginliklerden biri çocuğunun var olan yeteneğini erken yaşta keşfetmektir. Böylece bazı geceler gözünüze girmeyen uyku için bir sebebiniz olur. Neden mi? Her aile, çocuğunun geleceğini düşünür. Eğer bir çocuk erken yaşta eğilimini gösterirse bu avantajı kullanıp kullanmamak ailenin inisiyatifinde olur. Yani çocuk elinden geleni yapmıştır artık. Daha 3-4-5 yaşlarındaki çocuğun gelişimini sağlamak da ailenin elindedir artık.

Son dönem sporcularında bunu net bir şekilde görebiliyoruz. İşte o çocuklardan biri Ayhancan Güven. Türkiye’nin otomobil dalında uluslararası şampiyonluğa erişmiş pilotu o. Henüz 21 yaşında. Neler başarabileceğinin sinyallerini henüz dört yaşındayken vermiş. Daha o yaşta otomobil yarışlarına merak sarmış. Boyuna bakmadan oyunlarını oynamaya başlamış. Bir sene sonra başladığı kartingde ise altı yaşında birincilikler elde etmesi, kimse tarafından tesadüf olarak değerlendirilmemiş. Hatta daha altı olmadan diye eklemek lazım belki. Yani Ayhancan da, ailesi de üzerlerine düşen ödevleri layıkıyla yerine getirmişler.

Ayhancan’ın iki şansı var bu hayatta. Yeteneğini erken ortaya çıkarabilmek ve bu yetenekten anlayan eski bir pilot ebeveyne sahip olmak. Henüz 5-6 yaşlarında kendisinden 3-4 yaş büyüklerle yarışmaya atılması bundan zaten. 12 yaşına geldiğinde ise Türkiye’de erişilebilecek bir şey kalmamıştı kendisi adına. Ya tükenmişlik sendromu ya metal yorgunluğu ya da Avrupa yolu tabelası kalkmıştı son düzlükteki pit duvarından sarkan ekibin elinde.

Güven ailesi soyadlarıyla müsemma olarak güvendiler kendilerine. Seçenek az ama nihai karar netti. Avrupa tabelasını seçtiler.

Tabii ki ev rahattı. En büyük konfor alanıydı. Ama eğer hedeflerden bahsediyorsak o alandan çıkmak lazımdı. Dünya Karting Şampiyonası’nda yarışma hakkını elde ettiğinde grid'de Michael Schumacher’in de Mika Häkkinen’in de oğulları vardı. Bunca gen arasında şanslı olan Ayhancan gibi görünmüyordu. Bu kadar erken yaşta tanımadığı bir ortama girmesi de çekingenlik yaratmıştı doğrusu. Ama aklının bir ucunda hep hedefleri vardı. O sebeple gaza yüklendi. 2013’te kartingde neler yapabileceğini gördü. İki kez yarış kazandı. Artık bir adım daha atma zamanıydı. Çünkü artık Ayhancan dendiğinde insanların aklında bir sürüş biçimi şekilleniyordu.

2015’te kokpitin üstünü kapattılar. Yani artık karting değil otomobil direksiyonundaydı. V2 Challenge Şampiyonası’nın Türkiye ayağında bu kez otomobil içinde de bir Ayhancan var dedirtti. İzmit Körfez Yarış Pisti’nin rekorunu kırdı.

2018’e geldiğimizde Porsche Carrera Cup Fransa ondan bahsediyordu. Zira sezon bitmiş Fransızlar için, podyumunun üstünde bir yabancı duruyordu. 1987’den beri düzenlenen şampiyonada birincilik hep Fransa iç havuzunda kalmıştı. Ama 2018’de su dalgalanmış, rotasını doğru tutan ise Ayhancan Güven olmuştu. Artık gerçekten de uluslararası arenada söz sahibi olmaya başlayan bir pilot haline dönüşmüştü Ayhancan Güven. Dolayısıyla yeni adımlar, kariyer planlamasında bir sonraki aşamaya geçmeye hazırdı.

Yolu Porsche Supercup’a düştü. 2019’da dokuz yarışta beş podyum, bir zafer elde etti. Son damalı bayrak sallandığında puan tabelasında 124 puan, sıralamada da onun adına ikincilik yazıyordu. Yapılması gerekenler listesine bir tik daha attı genç pilot. Tabii ki adımlar bitmez ama gerçek hedef hep orada duruyor: Dünya markası bir otomobil firmasının fabrika pilotu olabilmek ve Türkiye’ye otomobil sporlarında bir dünya şampiyonluğu kazandırmak.

Olur mu? Neden olmasın? Çünkü artık biliyoruz ki yarışmak için doğanlardan Ayhancan Güven. Ve bunu artık sadece kendisi değil tüm dünya biliyor. Porsche'nin 2020 Junior Pilotu seçilmesi de bundan.


Onur Salman Kimdir?

Basına 2006 yılında Cumhuriyet gazetesinde stajyer olarak adım attı. İki aylık staj ve Cumhuriyet’in spor ekindeki yazılarda sonra Eurosport Türkiye’de spiker ve editör olarak çalıştı. 2009 yılında Radikal gazetesine editör olarak geçerken, Eurosport’ta da yarı zamanlı spikerlik yapmaya devam etti. Medya macerasına 2012-2016 yılında Hürriyet’te devam etti. 2016 yazından beri Gazete Duvar’da çocukluk hayalini sürdürüyor. Köken Eurosport olunca tahmin etmesi kolay. Asıl ilgi alanı ‘başka sporlar.’