Yeneroğlu’ndan 'silahlı terör örgütü üyeliği' raporu
AK Parti'den istifa eden İstanbul bağımsız milletvekili Mustafa Yeneroğlu, üzerinde çalıştığı "silahlı terör örgütüne üye olma" konusundaki raporunu yayınladı. "Terör örgütü" kavramının içinin boşaltıldığını belirten Yeneroğlu, raporunda “Milyonlarca insanı ilgilendiren ve hukuk devletinin altından kalkamayacağı bir olguyla karşı karşıyayız. Siyaset bunu göz ardı ediyor. İnsanlar artık mahkemelerde adalet aramıyor" ifadelerine yer verdi.
AK Parti’den geçen ekim ayında istifa eden İstanbul Bağımsız Milletvekili Mustafa Yeneroğlu bir süredir üzerinde çalıştığı raporu iki hafta sonra kamuoyu ile paylaşmaya hazırlanıyor. Konu: Silahlı terör örgütüne üye olma….
Rapor, sadece silahlı örgüt üyesi olarak hüküm giyenleri değil bu suçlamayla kovuşturma ve soruşturmaya tabi olanları da kapsıyor.
Rapor için yüzlerce dosyayı, Yargıtay’ın ve ağır ceza mahkemelerinin kararlarını incelediğini söyleyen hukukçu Yeneroğlu, raporu yazma gerekçesini ise şu sözlerle anlatıyor:
“2016 ile 2018 arasında 1 milyon 56 bin insan, terör örgütü üyeliği bağlamında soruşturma ve kovuşturmaya tabi tutulmuş. Sadece çekirdek aile üzerinden hesap etsek en az 4 milyon insan eder. Soruşturma açılması için savcılığın elinde suç işlendiğine dair temel veriler olması lazım. Bir savcının hukuki değerlendirmesine girecek nitelikte 1 milyon 56 bin insan, terör örgütü üyeliğiyle suçlanıyor. Bir hukuk devletinin altından kalkması mümkün olmayan, toplumsal travma yaratacak bir konu ve incelenmesi gerekiyordu.”
‘SİYASİ AYAK TARTIŞMASI, TOPLUM ÜZERİNDE YIKICI BİR PSİKOLOJİ OLUŞTURUYOR’
Yeneroğlu dün, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’nün siyasi ayağı suçlamasına karşı suçlamayla yanıt verirken sosyal medya hesabından şu paylaşımda bulundu:
"Terör örgütü kavramının içini boşalttıktan sonra siyasi ayak yarışı bir hukuksuzluk yarışıdır. Tahribatı görmeyip hasmını terörize etme çabası düşman siyasetidir. 1,056 milyon insan terör örgütü soruşturması geçirmiştir! Bu akıl tutulması ne kadar sürdürülebilir."
Terör örgütü kavramının içini boşalttıktan sonra siyasi ayak yarışı bir hukuksuzluk yarışıdır. Tahribatı görmeyip hasmını terörize etme çabası düşman siyasetidir. 2016-2018 arası 1,056 milyon insan
— Mustafa Yeneroğlu (@myeneroglu) February 12, 2020
terör örgütü soruşturması geçirmiştir! Bu akıl tutulması ne kadar sürdürülebilir?
Peki bu ortamda FETÖ’nün siyasi ayağı ortaya çıkarılabilir mi? “Hukuk işlese, kimsenin gündeminde böyle bir mesele olmayacak” diyen Yeneroğlu şöyle devam ediyor:
“İnsanlık tarihinin klasiklerindendir, hukuk güçlüye uygulanmaz özellikle ceza hukuku garibana uygulanır… Şu anda siyasi ayak tartışmasını nesnel bir zemine oturtmak isteyenlerin tekrar hukuka dönmelerinden başka çare yok. Türkiye’de hukuk, siyasi iktidarın gölgesi altında şekillendiği için şu anki Yargıtay’ın kriterlerinin birçok siyasetçi için de uygulanabileceğini ve terör örgütü üyeliğiyle suçlanabileceklerini saptamak mümkün. Bu kriterler doğrudur diye demiyorum, bu mümkün diyorum. Herkesin ortak sorumluluğu hukuksuzlukları ortadan kaldırmak ve hukukun üstünlüğüne dönmek olmalı. Aksi taktirde kimsenin huzur bulması mümkün değil. Devletin tepesindeki insanlar birbirini FETÖ’cülükle suçluyor. Bu hukukun içini boşaltmaktır. Boşaltıldığı malûm ki bir milyondan fazla insan terör örgütü üyeliğiyle suçlanıyor bu ülkede. Kendi aralarında bu polemikleri yaparken toplum üzerinde ne kadar yıkıcı bir psikoloji oluşturduklarının farkında değiller.”
‘2016-2018 ARASINDA 1 MİLYON 56 BİN KİŞİ TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYELİĞİNDEN SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA GEÇİRDİ’
Yeneroğlu, hazırladığı raporun içeriğine ilişkin ise şu bilgileri verdi:
“Darbe teşebbüsüne doğrudan katılanlarla ilgili elimizde somut veriler var. Şu anda yargılananları ve birinci merci mahkemelerin kararlarına bakarsak bu sayı 10 binin altında, 9 bin 800 civarında. Adalet Bakanlığı FETÖ bağlamında soruşturma ve kovuşturma geçirenlerin sayısını 560 bin olarak ifade etti. Bu insanların yüzde 98’i, 15 Temmuz’la ilgili suçlanmıyor. Yine aynı bakanlığın istatistiklerine göre 2016 yılından 2018 sonuna kadar terör örgütü üyeliği gerekçesiyle soruşturma ve kovuşturma geçirenlerin sayısı 1 milyon 56 bin… 2019 rakamları ise henüz tespit edilmiş değil.”
‘İNSANLAR, ÜLKEYE OLAN AİDİYET DUYGUSUNU YİTİRDİĞİNİ ANLATIYOR’
“Milyonlarca insanı ilgilendiren ve hukuk devletinin altından kalkamayacağı bir olguyla karşı karşıyayız. Siyaset bunu göz ardı ediyor. İnsanlar artık mahkemelerde adalet aramıyor. Yargılanan sayısız insanla görüştüm ve bu durumla karşı karşıya kaldım. ‘Artık milli maçlarla ilgilenmiyoruz, aidiyet duygumuzu yitirdik diyor’ bu insanlar. Bu bir devlet, millet için çok ciddi bir durum. Bunun sebebi ise hukuk devletinin işlememesi.”
‘HUKUK DEVLETİNE DÖNÜLMEZSE TOPLUMSAL BARIŞI SAĞLAMAK ZORLAŞACAK’
“Ege Denizi’nde boğulan insanları düşünün. Bir insan, soruşturulup yargılanabileceğini, ceza alması durumunda da cezaevinden çıkıp hayatına devam edeceğini düşünse 2 yaşında evladını Ege’nin soğuk sularına bırakma riskini göze alır mı? Hukuk devleti ceza almış insanların tekrar topluma kazandırmasıyla da mükellef. Hukuk devleti hiçbir olguya kin ve nefretle bakmaz, hiç kimseye “canı cehenneme” demez. Ama şu anki uygulamalarda ortada bir düşman hukuku var ve bu işletildikçe Türkiye’de toplumsal barışı sağlamak giderek daha da zorlaşacak.”
‘YARGITAY KARARLARI SORUNLU’
Yeneroğlu, FETÖ üyeliği konusunda Yargıtay kararlarının sorunlu olduğunu söylüyor:
“Siyasi iklim ve onun ötesinde Anayasa Mahkemesi’nin bir nevi bu konuları kendi gündemine almaması veya ertelemesiyle birlikte Yargıtay’ın kararlarını, ağır ceza mahkemesi kararlarını inceledik. Bu çerçevede Yargıtay’ın kararlarında hukuki manada çok ciddi sorunlar ve kusurlar olduğunu, işin içinden hukuken çıkamadıklarını gördük. Hukuken bana göre çok sorunlu bir biçimde, suç örgütü olduğu döneme ilişkin geriye dönerek, sohbetlere katılan veya bir bankaya para yatıran insanlara terör örgütü yakıştırması yapılıyor. Kişi, 15 Temmuz Darbe Girişimine karışmıştır veya bu örgütün terör faaliyetleri tespit edildikten sonra örgütün bu vasfını bilerek ve isteyerek örgüte destek vermiştir. O zaman terör örgütü üyeliğiyle suçlanır ve yargılanır ama insanlar legal faaliyetlere katılmış olması sebebiyle terör örgütü üyeliğiyle suçlanamaz ve yargılanamaz. Yargıtay kararlarının büyük ekseriyeti, doğrudan darbeye karışmamış veya darbe sonrası süreçte, terör örgütü vasfının artık aşikâr olmasından sonra da bu örgüte destek vermemiş insanların terör örgütü üyeliğiyle yargılanması ve bu mümkün değil. Çok iddialıyım, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de bu yönde karar verecek.”
AMACIM, BU TOPLUMSAL TRAVMANIN GÖRÜLMESİ VE HUKUKSUZLUKLARIN ORTADAN KALKMASINA HİZMET ETMEK
“Arzum bu raporu tüm milletvekillerine, hukukçulara, Yargıtay üyelerine, gazetecilere, kanaat önderlerine gönderip ortadaki bu toplumsal travmanın görülmesi, herkesin tekrar hukuk devletinin rotasına girmesi noktasında bu meselelerin nesnel biçimde tartışılabilmesi, mahkemeler üzerinde siyasi iklimin oluşturduğu baskının ortadan kaldırılarak tekrar hukuk idealleri doğrultusunda kararların verilmesinin sağlanması ve var olan tahrip edici bu hukuksuzlukların ortadan kaldırılmasına hizmet etmek. Tekrar hukuka dönersek ülke rahatlayacak.”
DİĞER İKİ RAPOR: KHK’LAR VE PARALEL DEVLET YAPILANMASI
Milletvekili Mustafa Yeneroğlu diğer iki raporunu da ilerleyen haftalarda açıklayacağını ifade etti. Raporların biri KHK’yi, diğeri ise paralel devlet yapısını anlatıyor. Şunu özellikle vurguluyor Yeneroğlu, “Yanlış anlaşılmasın, ortada gerçekten inanılmaz bir güce sahip olan, devlet içinde devleti alt edecek noktaya gelmiş bir suç şebekesinin olduğu tartışmasız, bu çok net. Birileri ellerini ovuşturuyor, FETÖ iddialarının tamamının altı boşaltılsa diye. Bu örgüt inanılmaz suçlar, hatta insanlık suçları da işledi.”