Sokağa çıkma ekmek yap
Madem evde kalıyoruz, çok kolay ve lezzetli bir ekmek tarifi yazayım sizlere. İtalyanların focaccia ekmeği. Bunu çok kolay yapabilirsiniz, biraz zeytinyağı fazla bir pizza hamuru esasında.
Şu SARS-CoV-2 midir, korona virüsü müdür, ne baş belasıdır, hayatımıza girdiğinden beri ne çok abukluk yaşattı bize belli değil. Bunu yapma şansı olan insanlar olarak evden zaruri ihtiyaçlar haricinde çıkmadan yaşamaya çalışarak neredeyse bir ayı geçirmiş durumdayız. Bir haftadır 4 yaşındaki oğlumuz için sokağa çıkma yasağı var. Bu satırları yazarken de Ankara’da ve daha 30 ilde haftasonu için yasak gelmişti.
Önce son durumu, 11 Nisan 2020 sabah saatleri itibariyle bir yazalım, malum bunu bir tür gelenek haline getirdim. Şu anda ülkemizde açıklanan vaka sayısı 47 bin 29, can kayıplarımız ise maalesef bin 6. Geçen hafta bu rakamlar 20 bin 921 ve 425 idi. İki hafta önce ise 5 bin 698 ve 92.
Neden yazıyorum bütün bunları her hafta? 2 hafta içerisinde vaka sayısı neredeyse 9 kat artarken, can kaybı sayısı ise 11 kat artmış. Yani, virüse karşı en büyük silahımız olan yakalanmamak çok fayda etmiş gibi görünmüyor.
Bir de cuma gecesi saat 21:45’te, tüm marketler kapanırken açıklanan sokağa çıkma yasağıyla birlikte fırın ve marketlere doğru yaşanan büyük yığılmayı hep beraber gördük. Her gün teması engelleyin diye açıklama yapıp, insanları ekmek kuyruğunda tekme tokat kavga edecek hale getirmek maalesef çok ama çok büyük bir hataydı. Umarım yanılıyorumdur ama ülkemizde virüsün yayılması konusunda 10 Nisan’ın bir kırılma noktası olabileceğinden gerçekten korkuyorum. Ancak bunu bu hale getirenler de ne yazık ki yasak kararını sadece 2 saat önce açıklayanlardan başkası değil.
Neyse, kendi çapımda yeterince siyasi eleştiri yaptıysam gelin madem evde kalıyoruz, çok kolay ve lezzetli bir ekmek tarifi yazayım sizlere. İtalyanların focaccia ekmeği. Bunu çok kolay yapabilirsiniz, biraz zeytinyağı fazla bir pizza hamuru esasında.
MALZEMELER
-Yarım kilo un
-1 çorba kaşığı irmik
-15 gr kuru maya
-1 tatlı kaşığı (silme) deniz tuzu
-300 ml ılık su
-50 ml zeytinyağı
-2-3 sap taze biberiye
-10-12 adet cherry domates
-Ayrıca hamuru yoğurmak için un, üzeri için zeytinyağı ve deniz tuzu
Öncelikle büyük bir karıştırma kabı içerisine yarım kilo un, 1 çorba kaşığı irmik, 15 gr kuru maya ve 1 tatlı kaşığı deniz tuzunu koyun. Tuzu ilk aşamada yeterli miktarda eklemek çok önemli, çünkü hamur haline geldikten sonra tekrar tuz eklemek hiç kolay değil. Kuru malzemeleri iyice karıştırıp, ortasını bir krater gibi açın. Ilık su ve zeytinyağını bir kapta karıştırıp, oluşturduğunuz kraterin içerisine azar azar ekleyerek un karışımına iyice karıştırın. Tüm su bittiği zaman, gevşek ve biraz ele yapışabilecek bir hamur elde edeceksiniz. Bu yapışkanlığa aldanıp üzerine çok fazla un eklemeyin, ekmeğin içinin de sertleşmesine sebep olursunuz, bunu istemiyoruz.
Malzemeler tamamen bir araya geldiğinde, tezgâhınızın üzerini hafifçe unlayın ve hamurunuzu yoğurun. Yoğurma işlemi hamur tam olarak homojen bir hale gelene kadar sürmeli, sizin el becerinize ve alışkanlığınıza göre 5-10 dakika yoğurmanız gerekir. Sonra, bir top haline yuvarladığınız hamuru temiz bir kaba alın, üzerine çok az miktarda zeytinyağı dökün ve üzerini streç film ile kapatarak, 1 saat kadar (veya hamurun boyutu iki katına çıkana kadar) mayalamaya alın.
Mayalanma işlemi bittiğinde, fırın kabı kullanıyorsanız, kalıbın tabanını zeytinyağıyla yağlayın, yine tabana bir fiske kadar deniz tuzu serpin. Ellerinizi de az zeytinyağı ile ıslatıp, hamuru kabın içerisine alın ve parmaklarınızla adeta masaj yapar gibi bastırarak her tarafının eşit bir kalınlıkta olmasına dikkat ederek kalıbın içerisine yayın. Daha sonra cherry domateslerinizi parmağınızla bastırarak açtığınız çukurlara yerleştirip iyice bastırın. Üzerine biberiye yaprakları, bir miktar daha zeytinyağı ve deniz tuzu serpin ve 200°C’ye daha önce ısıtmış olduğunuz fırının içerisine yerleştirin.
Yaklaşık 20-25 dakika içerisinde de ekmeğiniz hazır olacak. Bir 15 dakika soğumasını bekledikten sonra kimseyi dövmeniz gerekmeden afiyetle yiyebilirsiniz.
Oh ya, ekmek tarifimi de verdim rahatladım. Bir ben kalmıştım herhalde.
Sağlıkla kalın.