YAZARLAR

Enerji stratejik planında gizli itiraflar

2020 ortasında ortaya çıkan bu Enerji Bakanlığı’nın “2019-2023 Strateji Planı” bize çok şey anlatıyor. Göstermelik bir enerji verimliliği, hala kömür ve HES diyen politikalar, yanında bir aksesuar gibi duran güneş- rüzgar enerjisi, adı geçmeyen iklim krizi ile doğayı ve toplumu görmek istemeyen ama görmek zorunda kalan bir plan olduğu ortada.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 2019-2023 Strateji Planı’nı (1) açıkladı. 85 sayfalık planı uzun uzun anlatmak isterdim. Ama onun yerine göze çarpan özelikleri üstünden anlatmak, böylece konuyu bilmeyenlerin bile ileride karşılaşacakları politikalardan haberdar etmek isterim.

İşte size 7 maddede 2019-2023 Strateji Planı.

1. Önce iş, sonra plan! Plan 2019-2023 arasını kapsıyor ama 2020 Mayıs ayında çıkıyor. Yani önden iş arkadan işin kılıfı olacak bir plan çıkıyor. Ülkemizde yaygın olan planlama mantığı burada da var.

2. Hala HES! Plan öncesi dönemde 28 bin 291 MW HES kurulu gücü varken ve bu kadar çok proje ile ülkede doğal hiçbir akarsu kalmamışken hala 3 bin 746 MW kurulu güçte HES eklemeyi 2023 hedefi olarak koymuşlar.

3. Hala Kömür, KES! Kömür santralleri kaynaklı hava ve çevre kirliliği çeken Zonguldak, Çanakkale, Elbistan, Şırnak gibi yerleri, iklim değişikliğinden çeken dünyanın halini biliyoruz. Plan öncesi dönemde 10 bin 204 MW yerli kömür yakan KES kapasitesi varken ve bunların yarattığı sorun ortada iken 2023’e kadar 4 bin 460 MW daha yeni kömür santrali eklenmesi plana konmuş.

4. Boşa Üretim Rekoru! Plandaki rakamları çalıştığınızda yaklaşık 89 bin 250 MW olan kurulu gücün 2023’de 110 bin MW seviyesine çıkacağını görüyorsunuz. Türkiye 2019 yılında ortalama 33 bin MWh elektrik üretti. En fazla üretimi ise 45 bin MWh civarı gerçekleşti. Yani plan öncesi rakamlara göre 43 bin MW fazla kapasite varken şimdi 65 bin çıkacak. Yani ortalama 33 bin MW, en fazla anlık 45 bin MW üretim ile ihtiyacını karşılayan Türkiye 110 bin MW gibi rekor atıl kapasiteye ulaşacak.

Elektrikte plan öncesi dönemdeki kapasite (2018), hedef kapasite (2023) ve 2019 yılı kaynaklarına göre gerçekleşen üretimin ortalaması. (veriler: ETKB, EPİAŞ)

5. İklim Değişmiyor. Planda iklim değişikliği yer almıyor. Sadece “Türkiye’nin İklim Değişikliği Uyum Stratejisi ve Eylem Planı(2011-2023)" adı geçiyor. Ama o kadar. Ne eylemlerde, ne strateji ne lafı ne de politikası geçmiyor.

6. Verimlilikte e-telekinezi. Bu kadar boşa üretim ve aşırı kapasitenin en büyük düşmanı tabii ki enerji verimliliği. O yüzden enerji verimliliğinde politikalar gayet düşük profilli tutulmuş. Hatta planda "Enerji verimliğine yönelik kamuoyu farkındalığını artıracak çalışmalar yapılacaktır" diye bir hedef konmuş. Bunun altında “Enerji verimliliği bilinç endeksinin oluşturularak yayımlanması” diye bir eylem var. Böylece “bilinç endeksi” ile farkındalık sektörüne iş çıkartacaklar. Elektrikte telekinezi misali halkı bilinçlendirerek enerji verimliliğini harekete geçirecekler. Ama öbür yandan verimsiz AVM gibi, residanslar gibi yapılara dokunmayacaklar.

7. Eleştiriye karşı dezenformasyon! Planda "Madencilik ve nükleer enerjiye ilişkin yerel ve ulusal basında kamuoyunu yanıltıcı ve önyargılı haberlerin yer alması" gibi bir risk ilk defa yer almış ve "Dezenformasyonu önlemek adına stratejik iletişim yöntem ve araçlarının daha iyi kullanılması" gibi bir tespit yapılmış. Yanıltıcı ve önyargılı haberler mesela Çernobil faciası, Akkuyu Nükleer Santrali projesinin temelinin daha inşaat aşamasında çatlaması, ya da aşırı kömür, petrol ve gaz kullanımı nedeni ile ortaya çıkan iklim krizi olabilir mi? Ya da kömür ve nükleere verilen teşvikler, bu paralar ile daha ucuz, sağlıklı, doğayı ve toplumu gözeten bir enerji sistemi kurma şansımızın olduğu sayabilir miyiz? İşte bu yüzden planda itirazlara karşı 2,8 milyon TL bütçe ayrılmış.

2020 ortasında ortaya çıkan bu Enerji Bakanlığı’nın “2019-2023 Strateji Planı” bize çok şey anlatıyor. Göstermelik bir enerji verimliliği, hala kömür ve HES diyen politikalar, yanında bir aksesuar gibi duran güneş- rüzgar enerjisi, adı geçmeyen iklim krizi ile doğayı ve toplumu görmek istemeyen ama görmek zorunda kalan bir plan olduğu ortada. İlk defa bu planda bilimsel ve teknik anlamda yapılan itirazların artık “Stratejik Plan” seviyesinde görüldüğü, hatta “dezenformasyon” olarak tanımlandığını söyleyebiliriz. Buna karşı propaganda çalışmaları için kaynak ayrılması ise çok anlamlı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2019-2023 Strateji Planı çok şey anlatmış, çok önemli itiraflarda bulunmuş.

1- Rapora erişim için: https://sp.enerji.gov.tr/


Önder Algedik Kimdir?

Proje yöneticisi, enerji ve iklim uzmanı. Çeşitli sektörlerde proje yöneticiliği yaptıktan sonra son yıllarda iklim değişikliği ve enerji alanında uzman olarak çalışmaktadır. İklim, Enerji, Çevre Sorunları Araştırma Derneği başkanı olup 350ankara.org iklim aktivist grubunun kurucularındandır. Raporlarına ve arşivine http://www.onderalgedik.com/ adresinden ulaşılabilir.