Kremlin: Vaka sayısı günde 10 bini geçse de işbaşı hemen şimdi!
Putin’in verilen mola ile salgının ciddi bir biçimde hızını kesildiğini söyledi. Ancak günde 10 bin vaka gelen ülkede salgının yavaşladığı konusunda Putin’e katılmak pek mümkün değil. Putin’in duyurusuyla işbaşı yapan başlıca sektörler enerji, madencilik, inşaat, iletişim, sanayi ve tarım. Yani pek çok ülkede olduğu gibi, Rusya da bir yandan “evlerde kalın” derken, bir yandan yeterli devlet desteği alamadığı için çalışanları “ekmek ile virüs” arasında tercihe zorladı.
Dünyada İtalya, İspanya ve ABD’de görülen yüksek korona virüs vakalarının aksine Rusya’nın hali belirli bir süre soru işareti kaldı. Ancak Rusya’da beklenen kırılma mart ayı sonunda başladı ve nisan ve mayıs itibariyle rakamlar önce günlük bazda 5 binler ardından hızlı bir sıçramayla 10 binler seviyesine çıktı. Son bir haftada Rusya’nın bildirdiği vaka sayısı 10 binin altına inmedi, hatta bazı günler 11 bini geçti.
12 Mayıs 2020 verilerine göre dünyada korona virüsüne yakalanan insan sayısı 4 milyon 290 bin düzeyindeyken Rusya 232 bin 243 vakayla dünyada en fazla vaka görülen 3’üncü ülke. Bir başka anlatımla geçen hafta bu köşedeki yazıda Rusya’nın dünyada vaka sayısı açısından 7’nci sıradayken bu hafta 3’üncü sıraya yükseldi.
Rusya’da yapılan test sayısı diğer ülkelerden farklı bir seyir izliyor. Testler bir yana Rusya bu hafta hastane yangınlarıyla ve işbaşı emriyle gündemde. Bu hafta Rusya’nın koronayla imtihanında neler olduğuna ve alınan kararların etkisine bakacağız.
TEST SAYISINDAKİ FARKLILIĞIN NEDENİ ÇÖZÜLEMİYOR
Korona virüsüne yakalanış vaka tespitinin en temel yöntemi test. Ancak testlerin yanılma ihtimaline karşı, akciğer filmi başta olmak üzere sağlık çalışanları başka yöntemlerle sağlama yapmaya çalışıyor.
Testlerin ne kadar güvenilir olduğu bir yana, Dünya Sağlık Örgütü ve uluslararası otoriteler testlerin vaka tespiti ve virüsün yayılma hızı hakkında önemli bir gösterge olduğunu defalarca ifade etti.
Buna karşın test konusunda pek çok ülke sınıfta kaldı. Yetersiz testler, testlerin bir kişiye kaç defa uygulandığı, test için gerekli olan doku, kan gibi örneklerin yeterli özenle alınıp alınmadığı hâlâ güncelliğini koruyan sorunlar. Dahası salgının Avrupa’da patlamasıyla beraber Çin başta olmak üzere bazı ülkelerden alınan test kitlerinin yanlış sonuçlar verdiği ortaya çıktı. Hal böyle olunca pek çok ülke iş başa düştü diyerek kendi test kitlerini üretmeye koyuldu.
Test kitleri üretile dursun, devletlerin hâlâ neden test sayısını artırmadıkları tam olarak bilinmiyor. Yani bu testlerin maliyeti mi yüksek, yapılması mı güç, değerlendirme imkânı mı kısıtlı yoksa “ne gerek var, hasta olan hastaneye gelir, testi o zaman yaparız” mı deniyor kestirmek için. Bu noktadan hareketle vaka sayılarıyla beraber ülkelerin yaptığı toplam test sayısına da bakmak yerinde olacak. Virüse yakalanan insan sayısı tüm kıtalara ve neredeyse her ülkeye yayıldığı için vaka sayısı açısından ilk beşte yer alan ülkeleri ve Türkiye’yi incelemekle sınırlandıralım.
RUSYA TEST SAYISINDA DÜNYADA İKİNCİ
ABD, İspanya, Rusya, İngiltere ve İtalya, 11 Mayıs 2020 tarihli verilere göre vaka sayısı açısından ilk beş ülkeyi oluşturuyor. Türkiye vaka sayısı açısından 9’uncu sırada yer alıyor. Bu ülkelerin bugüne kadar yaptığı toplam test sayısı şöyle: ABD 9 milyon 623 bin 336, İspanya 2 milyon 467 bin 761, Rusya 5 milyon 805 bin 404, İngiltere 1 milyon 921 bin 770 ve İtalya 2 milyon 606 bin 652. Türkiye’nin toplam test sayısı 1 milyon 403 bin 320.
Korona vaka ve test sayıları listesi bir yanıyla da ilginç. Rusya açısından bakarsak, Rusya’nın kısa sürede dünyada en fazla test yapan ikinci ülke olduğu görülüyor. Yani Moskova birçok eleştiri ve eksiğe rağmen test konusunu ciddiye almış görünüyor.
Öte yandan vaka sayısı Rusya gibi benzer bir ivmeyle yükselen aşırı sağcı Jair Bolosonaro’nun Brezilya’sında vaka sayısı 170 bin olmasına karşın test sayısı yalnızca 735 bin 224. Zaten başından beri “korona yalan" diyen bir lidere sahip olan Brezilya halkının diğer bir sorunu da aynı liderin yönetim anlayışının test sayısının düşük tutması.
RUSYA'NIN TUHAF ZAMANLARI: ÖNCE CAMDAN DÜŞME ŞİMDİ YANGIN
Rusya korona yetmezmiş gibi yine tuhaf kelimesinin hafif kalacağı ölümlerle gündemde. Üç doktorun camdan düşmesine bu hafta yangınlar eklendi. Bahsettiğimiz orman yangını, kundaklama değil, hastanelerde özellikle yoğun bakım ünitelerinde tedavi gören hastaların olduğu yerde çıkan yangınlar.
İlk hastane yangını 9 Mayıs’ta Moskova’da yaşandı. Moskova’da COVID-19 hastalarının tedavisine ayrılan hastanenin yoğun bakımında yangın çıktı, bir hasta yaşamını yitirdi. Aynı gün Krasnogorsk kentinde, yatalak hastaların kaldığı bakımevinde çıkan yangında dokuz kişi öldü.
Son hastane yangının adresi Saint Petersburg. St. Petersburg’da bulunan St. George hastanesinin yoğum bakım ünitesinde 12 Mayıs’ta sabaha karşı yangın çıktı. Yapılan açıklamaya göre burada COVID-19 tedavisi gören beş hasta yaşamını yitirdi.
Özetle Rusya’da bir hafta içinde ikisi hastane biri bakımevinde olmak üzere üç yangın çıktı ve 15 kişi yaşamını yitirdi. Bakım evinde ne olduğu hâlâ araştırılıyor. Ancak hastanelerdeki yangınların baş şüphelisi ventilatörler. Buna ilişkin iki iddia var. Birincisi ventilatörlerin aşırı ısınma yaptığı ve üretici firmanın bu konuda ihale kapmak için ihmalkâr davrandığı yönünde. İkinci iddia, ventilatörlerde sorun olmadığı ancak hasta sayısının artması karşısında aşırı yüklenme sonucunda ventilatörün kapasitesini zorlayacak adımlar atılarak kısa devre olmasına neden olunduğu.
Çıkan bu yangınların etkisi sadece ölümle sınırlı değil. Vaka sayısı ve hastaneye başvurular artarken sağlık çalışanları bir de hastaları yeni hastanelere taşımakla yükümlü. Moskova’daki yangından sonra çapı küçük olduğu için hastalar taşınmasa da hastanenin bir katı kullanılmaz duruma geldi. Benzer biçimde güne yangınla başlayan St. Petersburg’daki sağlık çalışanları ve 150 hasta hastaneden tahliye edildi ve bir kısmı yeni hastanelere gönderildi. Özetle hem hastalar ve çalışanlar için beterin beteri denilen bir hafta yaşandı.
RUSYA: MARŞ MARŞ İŞBAŞINA!
Sağlık çalışanları ve hastalar zorlu bir süreçten geçerken Moskova normalleşme aşaması için ilk adımı attı. 28 Mart’tan bu yana neredeyse her sektörde uygulanan idari ve ücretsiz izinler Kremlin’den gelen “Haydi işbaşına!” emriyle 12 Mayıs’ta son buldu.
Konuya ilişkin açıklama yapan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 11 Mayıs’ta durumu şu sözlerle duyurdu: 28 Mart’tan bu yana devam eden çalışanlara yönelik idari izin 12 Mayıs’tan itibaren son bulacak. Bugün, çalışanlara yönelik idari izin süresi için son gün.
Putin’in verilen mola ile salgının ciddi bir biçimde hızını kesildiğini söyledi. Ancak günde 10 bin vaka gelen ülkede salgının yavaşladığı konusunda Putin’e katılmak pek mümkün değil. Putin’in duyurusuyla işbaşı yapan başlıca sektörler enerji, madencilik, inşaat, iletişim, sanayi ve tarım. Öte yandan işçiler işe koyulmak zorunda bırakılırken, kapanma önlemlerinin en az mayıs sonuna kadar devam edeceği ifade edildi. Yani pek çok ülkede olduğu gibi, Rusya da bir yandan “evlerde kalın” derken, bir yandan yeterli devlet desteği alamadığı için çalışanları “ekmek ile virüs” arasında tercihe zorladı.
Rusya’nın korana ile mücadelesinde bu hafta ihmaller, görmezden gelmeler ve işçileri hayatlarını masaya koydukları bir tercihe zorlamayla sürdü. Moskova’nın bu süreçte en başarılı olduğu konu test sayısına önem vermesi. Ancak test sayısı hastaların virüse yakalanıp yakalanmadığını ölçüyor. Rusya’da yönetimin aldığı işbaşı kararının insan sağlına etkisini, 15 kişinin yangınlarda ölmesinin, yüzlerce hastanın yoğun bakımdan başka hastanelere zor koşullarda yollanmasının ve bunun sağlık, ekonomi ve moral olarak Rusya halkının hayatına pozitif mi negatif mi yansıdığını ölçen bir test yok. Acaba böyle bir test olsa Moskova bu test konusunda da böyle atik ve ciddi davranır mıydı?
Mühdan Sağlam Kimdir?
Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda doktorasını yapmıştır. Enerji politikaları, ekonomi-politik, devlet-enerji şirketleri ilişkileri, Rus dış politikası ve enerji politikaları, Avrasya enerji politiği temel ilgi alanlarıdır. Gazprom’un Rusyası (2014, Siyasal Kitabevi) isimli kitabın yazarı olup, enerji ve ekonomi-politik eksenli yazıları mevcuttur. Barış için Akademisyenler “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisini imzaladığı için 7 Şubat 2017'de çıkan 686 sayılı KHK ile üniversiteden ihraç edilmiştir. 8 Kasım 2023'te Ankara İdare Mahkemesi kararıyla Mardin Artuklu Üniversitesi'ndeki görevine iade edilmiş, ancak 27 Şubat 2024'te İstinaf Mahkemesi kararıyla yeniden ihraç edilmiştir. 2017-2023 yılları arasında aralarında Gazete Duvar, Almonitor, Kısa Dalga ve Artı Gerçek'in de bulunduğu medya kuruluşlarında çalışmıştır.
'Ortadoğu’da Kürt meselesinin çözümü Türkiye'siz düşünülemez' 13 Kasım 2024
'Erdoğan Kürt Sorununu çözmeye değil stabilize etmeye çalışıyor' 04 Kasım 2024
Yapay zekanın açıldığı kapı: Nükleerin yeniden keşfi 30 Ekim 2024
Cumhuriyet'in 101. yılı: Demokrasi, laiklik, anayasa, eşit yurttaşlık 29 Ekim 2024 YAZARIN TÜM YAZILARI