YAZARLAR

Bir de yarım kalan NBA vardı

NBA'i bekleyen asıl tehlike bu sene aldığı ekonomik zararlar değil. Bence NBA komisyonu asıl önümüzdeki sezonun planlamasını yapması gerekir. Doğru önlemler, doğru planlamalar. Çünkü böyle giderse önümüzdeki sezon da maçlar seyircisiz oynanacaktır. Peki gişe gelirleri olmadığında bu yapılan kontratlar nasıl ödenecek?

NBA, 12 Mart'ta maçları durdurduğunda Amerika ve dünya Covid-19 kriziyle yanıp tutuşuyordu. Ligler mecburen durdurulacaktı. Ama günler geçtikçe ve süreç daha olumsuz durumlara sahne olunca akıllarda çok daha büyük soru işaretleri doğurdu. Ligleri durdurmak kolaydır. Ama 'yeniden başlatmak'? İşte asıl zor olan bu olacaktı. Çünkü öngörülemeyecek kadar flu her şey. Zira bu virüsün ve bu virüsten ötürü yaşananların ne kadar süreceği meçhul.

NBA'de bir plan-program çizdiler. Yepyeni bir format. Ligin zaten mali olarak yüzde 40'lık bir zarar ettiği konuşuluyor. Tabii ki bu NBA ve takımlar açısından. Maç günü sosisli satan amcalarımızdan tutun da herhangi bir şekilde bu işin turizm tarafından ekmek yiyen insanları düşündüğünüzde bıraktığı ekonomik enkazın çok daha büyük olduğunu fark ediyorsunuz.

NBA'de ligin tamamlanması için oluşturulan 'yeni format' açıklanalı ve haber yapılalı neredeyse 1 ay oldu. Bu yeni formattan bahsedeceğim ve bizi nasıl bir 'kalan sezon' beklediğini açıklayacağım. Açık konuşuyorum; şimdi antrenmanlar vesaire başladığı için bu yazıyı yazma gereği duydum. Yoksa bu iş ilk açıklandığında fazla ciddiye almak istemiyordum. Çünkü bunun bir nabız yoklama olabileceğini ve tekrar gözden geçirilip başka bir formatta sunulabileceğini düşündüm. Hatta iddia ediyoum; şu anda ligin başlamasına neredeyse 4 hafta var ve maçlar başlayıncaya kadar yeniden bir karar çıkabilme ihtimali olası diyebilirim. Hatta maçlar başlasa dahi yeniden ligin durdurulma ihitmali bile var bence.

Çok kısa geçelim, nasıl oynanacak bu lig? NBA'in normal şartlarda formatının nasıl olduğunu bilmeyen varsa onu da kısaca geçelim ki böylelikle değişimi daha rahat analiz edebilirsiniz. NBA'de 30 takım vardır. 15'i Doğu Konferansı'nı oluşturmakla beraber diğer 15'i Batı Konferansı'nı oluşturmaktadır. Bu konferanslar ise Amerika Birleşik Devlerleri'nin coğrafi yapısıyla alakalıdır. ABD'yi ortadan ikiye bölün, Doğu ve Batı olarak iki lig sıralaması oluşturun. 82 maçlık sezon tamamlandığında konferanslarda 8'er takım bir düzenek içinde yine kendi konferanslarındaki rakipleriyle bir play-off eşleşmesine girerler ve iki konferansın şampiyonu bir NBA Finali oynar. Bu kadar.

Şimdi şu anki sezonu tamamlamak, 'NBA'i kurtarmak' ama daha doğrusu 'paraları kurtarmak' adına bir format oluşturulmuştur. Bu format nasıldır peki? 22 takımla oynanacak kalan lig. Bu karar 30 takımın 29'unun onayıyla kabul edilmiş. Olumsuz oy kullanan tek takım Portland Trailblazers.

Peki bu 22 takım nasıl seçildi? Mevcut sıralamaya göre play-off'a giren ve olası play-off'a girebilecek takımlar seçilmiş. Florida'nın Orlando şehrinde oynanacak maçlar. Her takım 8'er maç oynayacak ve sıralamaya göre play-off'lar oynatılacak. Daha fazla detay da var ama mevzunun ana hatları bunlardır. Ben aylar önce yazmıştım, Radyo Gol'deki yayınlarımda da defalarca dile getirmiştim “maçlar Disneyland tesislerinde oynanabilir” diye. Keza zaman beni haklı çıkardı. Zaten planlar şehir merkezlerinden uzak olup, belirli bir kampüste oynatmaktı ligi.

NBA'in mali ve ekonomik kayıpları ortada. Ligi ertelerken “insan sağlığı her şeyin üstünde” sloganları atılıyordu. Atıp tutuyordu NBA takım patronları, koçlar ve oyuncular. Ama ne zaman paralar ödenememeye başlandı, olası zenginliklerini tehdit eden unsurlar meydana geldi bu kez ligi ne yapıp edip tamamlamak üzerine bir politika izlediler. Türkiye'de basketbolda beyaz lig ilan edildi ama söz konusu futbol olunca biliyorsunuz ki maçlar bir şekilde oynatılmaya çalışıldı. Benzer senaryo sadece NBA'de veya Türkiye'deki futbol ikliminde değil, dünyanın aşağı yukarı her yerinde yaşandı.

Lafa gelince slogan atmayı, popülizm yapmayı biliyorlar. Ama icraata gelince banka icra kurulu soğukkanlılığıyla yaklaşıyorlar hadiselere. Gerçekten yazıklar olsun. Dünya spor endüstrisinin büyük bir bölümü sınıfta kalmıştır bu pandemi sürecinde. Biz biliyorduk zaten hayatın gerçeklerini elbette ama olan dünyaya romantik gözlerle bakanlara oldu. Yüzlerine tokat gibi vuruldu bazı gerçekler. Çünkü maskeler düştü, kartlar açıldı.

NBA, son yıllarda reytinglerde bir hayli gerileme yaşıyordu. İlgi ve parayı üretme konusunda bir hayli eksilme görülüyordu. Bu sezon ortamı gazlama konusunda tam her şey yolunda gider görünürken bu pandemi süreci aslında bütün hesapları alt üst etti. Bu bir gerçek.

Yıllar sonra Lakers'ın yeniden yarışta olması. Gümbür gümdür giden bir LeBron James ve Lakers varken bir de Los Angeles'ın diğer takımı Clippers, Toronto'yu şampiyon yapan Kawhi Leonard'ın önderliğinde yarışa dahil oldu. Houston desen ayrı bir renk. Doğu Konferansı'nda ise bir Giannis Antetokounmpo fırtınası esiyordu. Yani uzun bir süre sonra NBA, bu sezonla tekrar ilgi konusunda yukarılara tırmanmayı başarmıştı. Zaten reytingler de bunu gayet net gösteriyordu.

Lakers-Clippers'ı bir Batı Konferansı Finali'nde görmeyi herkes hayal ediyordu açıkçası. Şimdi bu formatın belirlenmesiyle sırf bu eşleşmeyi görmek için NBA severler ekranlarının başına geçecektir.

NBA'i bekleyen asıl tehlike bu sene aldığı ekonomik zararlar değil. Bence NBA komisyonu asıl önümüzdeki sezonun planlamasını yapması gerekir. Doğru önlemler, doğru planlamalar. Çünkü böyle giderse önümüzdeki sezon da maçlar seyircisiz oynanacaktır. Peki gişe gelirleri olmadığında bu yapılan kontratlar nasıl ödenecek? Çok açık söylüyorum; bunu önümüzdeki zaman gösterecektir ve 'demiştin' diyeceksiniz; NBA'de 'Salary Cap' aşağı çekilecektir.

Salary Cap nedir? Kısaca 'maaş sınırı'dır. Ulusal Basketbol Birliği takımlarının oyuncularına ödeme yapmalarına izin verilen toplam para miktarının sınırıdır. Birçok profesyonel spor liginde olduğu gibi, NBA de ligin toplu iş sözleşmesi ile tanımlanan maliyetleri ve fayda paritesini kontrol etmek için bir maaş sınırına sahiptir.

Yani diyorum ki bu sınır aşağı çekilecektir. Bu hayali meblağlar bir süre NBA'de var olmayacaktır. Ne zamana kadar? Ekonomi düzelene ve NBA oyuncuları 'lock out'a yani greve gidene kadar. Hele bir NBA yeniden başlasın... Bakalım gerçekten başlayacak mı? Başlasa bile tamamlanacak mı? Bekleyip göreceğiz.


Ara Gözbek Kimdir?

Yayın hayatına 2005'te üniversite radyosu CIU FM'de başlayan Ara Gözbek aralıksız üç sene İngilizce ve Türkçe yayınlarla canlı radyo programı hazırladı ve sundu. 2005'te CNN Türk'te Frekans programında yapım asistanı ve muhabir olarak görev aldı. Gazeteciliğe ilk olarak 2006'da BirGün gazetesinde adım attı. BirGün'de Pazar eki ve spor bölümlerinde 400'den fazla makale yayınladı, ardından Türkiye'nin en çok takip edilen spor haber sitesi sporx.com yazarlığa devam etti. 2007 yazında staj yaptığı TRT'de “NBA Europe Live” adı altında NBA'in uluslararası projesinde TRT'yi NBA muhabiri olarak temsil etti. SporX TV'de “NBA ARA'SI” programını yaptı. Bunların dışında Taraf gazetesi, tempo24.com.tr ve birçok sitede makaleleri ve haberleri yayınlandı. Döneminde çok popüler bir radyo olan Metro FM'de pek çok programa konuk ve yorumcu olarak katıldı. sokaksesi.com sitesinin ve Android ile Apple'larda uygulaması da olan Sokak Sesi Radyosu'nu kurup burada uzun bir süre “underground” radyo yayınları yaptı. Halen Gazete Duvar'da yazmaktadır.