YAZARLAR

3 harfle değişir her şey

Verdiğiniz mesaj yarım diyen çıkmayacak mı? 4 büyük bir araya gelmeden hangi dayanışmadan bahsediyoruz diye soran olmaz mı? Ama en azından bir şey yaptılar, diğerleri onu da düşünemedi falan gibi garabetlere hiç girmeyelim mümkünse. Zira hamlenin çıkışı amacı çok iyi, getirdiği birlik duygusu kadüktür.

Eğer bir devrim yapmak istiyorsanız bunun sonuçlarına da katlanmak durumundasınız. Öyle tatlı su devrimciliği ile ancak şov yapabilirsiniz. O da sonuca değil sorunun daha da büyümesine hizmet eder. Neden mi bahsediyorum? Fenerbahçe Yönetimi’nin aldığı Feneriumlarda diğer takım formalarının satılmasıyla ilgili karardan bahsediyorum. Türkiye futbol ekonomisi dolayısıyla da spor ekonomisi çökme kavramlarına yeni bir boyut katılan bugünlerde alınmış çok kritik kararlardan biri olabilirdi bu. Herkesin aynı gemide olduğunun vurgulandığı, yönetimlerin yaptıkları nedeniyle oluşan borcu kapatmak için taraftarları duygu sömürüsü ile bağış yapmaya zorlamayan, sadece taraftara taraftarı olduğu kulübe aidiyetini belirttiği formaları kendi ürün mağazasında satma fikri, içinde çok fazla mesajı barındıran bir hamle olurdu.

AMA…

İşte o zaman husumetin boş olduğunu, şiddetin yönetimler seviyesinde bir geçer akçesi kalmadığını vurgulayabilecek bir hamle yapmış olurdu Fenerbahçe. Lakin onlar bu hamlenin arasına büyük bir ‘AMA’ sıkıştırdılar. Dediler ki ‘Birlikte daha güçlüyüz AMA o kadar da birlikte değil’. Yani bu birlikteliğe Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor’u dahil edemeyiz. Neden? O zaman hamaset yapma zamanı geldiğinde elimizdeki kozlardan birini kaybetmiş oluruz. Yani açıklamada belirtildiği üzere Türkiye’mizin 81 ilinden parçaların yer aldığı mozaik olan İstanbul’un Kadıköy ilçesinde Trabzon iline dair renklerin bulunması birlik, beraberlik ve dayanışma duygularımıza bir artı yapmaz.

Şehrin bizzat diğer yakasından gelen siyah ve beyaz ile sarı ile kırmızının vapura binmesi bile aslında bu zor günleri en az zararla atlatmamıza olanak sağlamaz. Bilakis dayanışmamıza sekte vurur, birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz günlerde bu birlikteliğin temeline dinamit koyar.

PSİKOLOJİK ETKİSİ GİTTİ

Başta da dediğim gibi Fenerbahçe Kulübü, çok doğru bir adım atmaya çok yaklaşmış. Gerçekten de kulüplerin bir şekilde bir arada olduklarını göstermeleri gerekiyor. Gerek ekonomik gerek psikolojik gerekse de fiziki olarak artık şartlar eskisinden daha zor. Bu noktada büyük camiaların liderlik edip taşın altına elini sokması gerekir. Bu hamle ekonomik olarak kimi ne kadar rahatlatır bilemem ama psikolojik olarak verdiği ya da vermeye çalıştığı mesaj diğer herhangi bir etkisinden çok daha kıymetliydi.

Keşke işte o AMA yok mu o AMA. 3 harften oluşan o tek kelime, taraftara şunu diyor. Bunlar benim ebedi rakibim aynı zamanda ezeli düşmanım. Onlarla aynı metrekare içinde olmasına bırakın taraftarımızı benim bile tahammülüm yok. Velev ki tahammülüm var, bunun karşısında alacağım tepkileri göğüsleyebileceğim kadar kuvvetim yok.

Bir taraftan birlik beraberlik derim, diğer taraftan kendi hamasetime devam ederim. Sonrası mı? Ben yapacağımı yaptım, büyüklüğümü gösterdim der işin içinden sıyrılırım.

NİYET İYİ, BİRLİK DUYGUSU KADÜK

Peki verdiğiniz mesaj yarım diyen çıkmayacak mı? 4 büyük bir araya gelmeden hangi dayanışmadan bahsediyoruz diye soran olmaz mı? Ama en azından bir şey yaptılar, diğerleri onu da düşünemedi falan gibi garabetlere hiç girmeyelim mümkünse. Zira hamlenin çıkışı amacı çok iyi, getirdiği birlik duygusu kadüktür. Dolayısıyla da girişim iyi niyetli olsa bile şovdan öte bir anlam taşımaz. O da dediğim gibi 4 büyükler arasındaki anlamsız gerginliği, hiçbir temele dayanmayan nefreti, gereksiz tartışmaları olumlayanları sevindirmekten başka işe hizmet etmez. Yani olmasa belki de daha iyiydi.


Onur Salman Kimdir?

Basına 2006 yılında Cumhuriyet gazetesinde stajyer olarak adım attı. İki aylık staj ve Cumhuriyet’in spor ekindeki yazılarda sonra Eurosport Türkiye’de spiker ve editör olarak çalıştı. 2009 yılında Radikal gazetesine editör olarak geçerken, Eurosport’ta da yarı zamanlı spikerlik yapmaya devam etti. Medya macerasına 2012-2016 yılında Hürriyet’te devam etti. 2016 yazından beri Gazete Duvar’da çocukluk hayalini sürdürüyor. Köken Eurosport olunca tahmin etmesi kolay. Asıl ilgi alanı ‘başka sporlar.’