Birleşmiş Milletler’de büyük güçler çekişmesi
Xi, BM konuşmasında ABD’nin ismini hiç zikretmese de Trump konuşmasının neredeyse tamamını Çin’e saldırmaya adadı. Covid-19 salgını için Çin’i suçlayan Trump’ın BM konuşmasının aslında iç kamuoyuna yönelik bir seçim kampanyası konuşması olduğu, BMGK gündemini hiçe saydığı yorumları yapıldı.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu yetmiş beşinci kez 15-30 Eylül tarihleri arasında toplanıyor. BM 75'inci yılını 21 Eylül’de düzenlediği, çok taraflılık ve işbirliği temalı bir etkinlikle kutladı. 22 Eylül’den itibaren de uluslararası sistemin geleceğinin tartışıldığı diplomatik toplantılar başladı.
1-12 Kasım arası düzenlenecek olan COP26 İklim Zirvesi’nin öncesinde New York iklim haftasının BM Genel Kurulu toplantısının ilk haftasına denk getirilmesiyle, bu tarihi toplantıya şimdilik çevre konuları damga vurmuş gibi görünüyor. Bir de, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in ve ABD Başkanı Donald Trump’ın genel kurul konuşmalarındaki ton farkına istinaden, büyük güçler çekişmesi.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE SÜPER GÜÇLERİN TAVRI
ABD, Paris Antlaşması’ndan çekilerek iklim değişikliğine dair dünya liderliğinden feragat etmiş olsa da, Avrupa Birliği bu boşluğu kapatmaya kararlı gözüküyor. AB’nin öncülüğünde altmış BM üyesi ülke 2050 yılına kadar karbon salımının sıfırlanacağı anlamına gelen “karbon tarafsızlığı” hedefine ulaşmaya söz verdi. Her ne kadar bu BM üyeliğinin önemli bir kısmı anlamına gelse de bu ülkeler, Almanya, Fransa ve İngiltere hariç, Bahamalar, Maldivler, Marshall Adaları gibi ülkelerden oluştukları için küresel karbon salımının sadece yüzde 11’ini oluşturuyorlar. 2050 hedefine ulaşılabilmesi için Çin, Hindistan ve ABD’nin de söz vermesi gerekiyor.
AB, bu kritik üçlüden Çin’i BM Genel Kurulu'ndan bir hafta önce yaptığı bir toplantıyla ikna etti. AB’nin, ABD ticaret savaşına karşı Çin’le ekonomik ilişkilerini pürüzsüz yürütmesi karşılığında Çin de 2060 yılına kadar karbon tarafsızlığı hedefi koymayı kabul etti. Xi Jinping’in BM Genel Kurulu'nda bunu açıklaması haftaya damgasını vurdu.
Xi Jinping bu konuşmayı ‘küresel liderlik ve sorumluluk sahibi süper güç’ olma çerçevesinde yaptığı ve konuşmada somut çözümlerden bahsetmediği için Çin’in daha önce olduğu gibi göz doldurmak adına büyük sözler verip yerine getirmeyeceği yorumları yapıldı. Bunun en önemli nedeni, halihazırda yoksulluğu yok etme planının gerisinde olan Çin’de pandemi sonrasında kömür üreticilerinin ve ucuz olduğu için üretim esnasında kömür tüketmek isteyen KOBİ'lerin baskısıyla yeni kömür işletmelerine lisans vermiş olması. Ülkede hava kirliliğiyle mücadele etmekte kararlı olan hükümetin kömür üretimini Kuşak ve Yol ülkelerine aktararak bu açmaza çözüm bulması muhtemel. Bu iki durumdan hangisinin baskın çıkacağı 2021 başında açıklanacak olan 14'üncü Beş Yıllık Kalkınma Planı ile belli olacak.
Facebook, Ford, LafargeHolcim, Chennai gibi iş dünyasının büyük isimleri ve Delhi, Kalküta, Yeni Güney Galler gibi bölgesel yönetimler de sıfır emisyon hedefine katıldığı için Çin’in bu sefer işi daha ciddiye alma ihtimali var. Çin’in iklim liderliğini üstlenmesinin bir diğer nedeni de ABD Başkanı Trump’ın “iklim kuşkucusu” görünümüyle tepki çekmesi ve Xi Jinping’in uluslararası toplum gözünde ahlaki üstünlük kazanması.
‘AMERİKA-SONRASI’ DÜNYAYA HAZIRLIK
Xi Jinping’in BMGK konuşması Çin’in uluslararası sistemin yapıcı bir gücü olduğunu vurgulamaya yönelikti. Xi, pandeminin küresel yönetişimin sorunlarını açık ettiğini ama çözümün yeni bir dünya kurmakta değil varolan sistemi onarmakta olduğunu söyleyerek ‘Çin’in yükselişi’nin varolan sisteme bir tehdit olduğu söylemlerine bir kez daha yanıt vermiş oldu. Aynı konuşmada iklim gündemine destek sözü vermesiyle de Çin pandemi sonrasında içe mi kapanacak kuşkularını gidermiş oldu.
Xi BM konuşmasında “yeni bir Soğuk Savaş’a neden olmayacağız” dese de, öncesinde yayınladığı mesajda, isim vermeden ama ABD’ye yönelik olarak, içişlerine müdahale edilmesine ve diplomatik zorbalığa izin vermeyeceklerini söyledi. Xi, BM konuşmasında ABD’nin ismini hiç zikretmese de Trump konuşmasının neredeyse tamamını Çin’e saldırmaya adadı. Covid-19 salgını için Çin’i suçlayan Trump’ın BM konuşmasının aslında iç kamuoyuna yönelik bir seçim kampanyası konuşması olduğu, BMGK gündemini hiçe saydığı yorumları yapıldı. Çin medyası, Trump’ın konuşmasını tarif ederken “histerik” sözcüğünü kullandı ve kendini dünyanın gözünde gülünç duruma düşürdüğünü iddia etti.
BMGK’de iki ülke gerek diplomatik aktörler gerekse medya aktörleri aracılığıyla, farklı tarzlarda da olsa, birbirlerine güç gösterisinde bulunurken, BM Genel Sekreteri António Guterres ve Fransa Başbakanı Emmanuel Macron gibi isimler Soğuk Savaşvari bir küresel kutuplaşma ihtimaline dair kaygılarını ifade ettiler.