Medya Politik... Yeni Şafak Havaist'e karşı İBB'yi yardıma mı çağırıyor?

Bugünkü Yeni Şafak gazetesinin birinci sayfasında, manşet haberin hemen yanına, sayfanın sol üstüne yerleştirilmiş bir haber dikkat çekiyor. Başlığı şöyle: Havaist’e kim neden göz yumuyor!

Konu, Sabiha Gökçen ve İstanbul havalimanlarına, kentin çeşitli yerlerinden kalkan toplu transfer araçlarının işletmesi... İktidara yakınlığıyla bilinen gazetenin bu konuya cüretkâr şekilde girişi dikkat çekici olan tabii. Üstelik bu yöndeki yayınlar, düzenli denebilecek şekilde devam ediyor bir süredir. 17 ve 18 Haziran’da da bugünküne benzer, kimi bölümleri neredeyse sözcüğü sözcüğüne aynı haberler yer aldı Yeni Şafak’ta… Bugünkü haber de şu satırlarla başlıyor:

“Sabiha Gökçen Havalimanı’nı işleten Havalimanı İşletme ve Havacılık Endüstrileri A.Ş. (HEAŞ), hukuken yetkisi olmadığı, sadece yer göstermekle sorumlu olduğu halde kendini İBB’nin yerine koyarak şehir içine yolcu taşıma işi için ihale yaptı. Adrese teslim şartname ve şaibeli değerlendirme sürecinin ardından Havaist’e yeni imtiyazlar çıktı. Yeni İstanbul Havalimanı’nda 3 yıldır ihalesiz ve kira ödemeden yolcu taşıdığı için kamuyu 2 milyar lira zarara uğratan Havaist’e kimin neden göz yumduğu merak konusu oldu.”

Bu gazetelerin, sözgelimi muhalefet elindeki belediyelerin faaliyetlerine ilişkin cepheden taarruz haberlerine alışkın okuyucular. Ama burada iş biraz daha ‘karmaşık’ görünüyor. Çünkü “Havaist’e kimin neden göz yumduğu merak konusu oldu” ifadesindeki ‘KİM’ sorusunun yanıtı bu kez yeterince ‘net’ değil… Bunu anlayabilmek için belki asıl Havaist’in ‘KİM’ olduğuna bakmalı ve havalimanlarına yolcu taşımacılığı işinin bir gazeteyi, neredeyse aynı metni günlerce yayınlayacak kadar iştahlandırmasını anlamaya çalışmalı…

* * *

Özetle konu şu: İstanbul’daki iki havalimanına kent içinden yolcu transferi iyi bir nakit kaynağı oluşturuyor. Pandemi sonrası yolcu trafiği hızlanınca ve özellikle yeni havalimanına ulaşım zorlukları yolcuları bu servislere zorlayınca, taşıma işi pek çok sermayedarın iştahını kabartıyor.

Havaist, yeni havalimanına yolcu taşıma işini, Ocak 2019’da, İstanbul Büyükşehir Belediyesi henüz AKP yönetimindeyken belediyeye bağlı İstanbul Otobüs A.Ş. şirketinden almış. Türkiye’nin görmeye alışkın hale geldiği ihale taşeronluğu işi bir bakıma… Yeni Şafak’ın da ısrarla vurguladığı üzere üç yılı aşkındır bu işi yapıyorlar ama AKP dönemi belediye ile imzaladıkları sözleşme 10 yıllık. Daha yedi yılları var.

Bu 10 yıllık ihalenin hikâyesi de biraz ilginç. Şöyle ki, İETT’nin yeni havalimanına yönelik yolcu taşımaları için 27 Eylül 2018’de düzenlediği 150 otobüslük ihaleyi belediye iştiraki olan İstanbul Otobüs AŞ kazanıyor ve ardından HAVAİST adında bir şirket kuruyor. O dönem İstanbul Otobüs AŞ Genel Müdürü olan Abdullah Yasir Şahin, HAVAİST’in yolcu taşımalarına ilişkin 1 Ocak 2019’dan itibaren geçerli olmak üzere Sarılar Group ile sözleşme imzaladıklarını açıklıyor basına. Bir ihale açılmış mı? Yok. Adrese teslim bir iş olmuş belli ki…

Peki, Sarılar Group kim? Yeni Şafak dünyası için çok ‘yabancı’ sayılmazlar. Kendi internet sitelerinde yürüttüklerini, yer aldıklarını duyurdukları projelerden bazıları şöyle:

• 1915 Çanakkale Köprüsü.
• Artvin Yusufeli Barajı.
• Demokrasi ve Özgürlük Adası (Yassıada’nın katli).
• Galataport.

Bu liste çok daha uzun tabii. Biz öne çıkanları yazdık. Sarılar Group, rüzgâr enerjisi santralleri, stat ve havalimanı inşaatları, limanlar, gemi sökümü gibi ‘bu dönem’in gözde işlerinin de hepsinde var.

Devam edelim…

Sarılar Group’a bu taşımacılık işini ihalesiz sözleşme ile veren İstanbul Otobüs AŞ’nin genel müdürü kim peki?

Abdullah Yasir Şahin…

Konyalı. İstanbul İmam-Hatip ve Ziraat Fakültesi (Zootekni) mezunu. Zootekniker Şahin, 2000 yılından itibaren belediye bürokratı. 2005-2010 arasında AKP hükümetlerince TMSF’de görevlendiriliyor. Şevket Demirel ve Hayyam Gariboğlu şirketlerine kayyumluk yapıyor. 2010’da belediyeye dönüyor ve İstanbul Otobüs İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü oluyor. Ve elbette HAVAİST Taşımacılık şirketinde de Yönetim Kurulu Başkanlığı görevi yapıyor!

2019 yazında İstanbul Belediyesi’ni CHP kazanınca, Şahin, belediyedeki görevinden istifa ediyor. Ve neredeyse bir yıllık izin süresi kadar açıkta kaldıktan sonra, 2019 Ekim ayında Hazine ve Maliye Bakanlığı Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü görevine atanıyor ve halen bu görevi sürdürüyor. Abdullah Yasir Şahin’in Darphane Müdürü atandığı dönemde Hazine ve Maliye Bakanı’nın Berat Albayrak olduğunu hatırlatalım.

Çıkan kısmın özeti:

İstanbul havalimanlarına yolcu transferi işi iştah kabartıyor. İktidara yakın Albayrak Grubu’nun gazetesi bu cazip alandaki işleyişi bir süredir imzasız haberlerle eşeliyor ve neredeyse CHP’li İstanbul Belediyesi’ni bile göreve çağırıyor.

Albayrak Grubu’nun ima-pazarlık düzeyindeki metinlerinde adı geçmese de suçlanan ya da dile getirilen suçlamalarla ilişkilendirilebilecek olanlar ise son dönemlerin bütün büyük projelerinde yer almayı başarmış, demek ki siyaseten de gözde olmayı başarmış bir müteahhitlik şirketi… Ve kariyer öyküsü İstanbul Belediyesi’nin AKP’li yıllarından Berat Albayrak’ın Maliye Bakanlığı’na, oradan günümüzün Darphane Müdürlüğü’ne uzanan bir ‘dönem bürokratı’…

Bir de Yeni Şafak’ın ‘KİM’ diye sorduğu bir ‘göz yuman’ var ki o da siyasal bir adresi işaret ediyor olmalı…

Evet, konu biraz karışık. Ama Türkiye’de yaşayan, ülkeyi biraz bilen okurlar da bu karmaşık yumaklardan çıkmayı biliyor artık.

Ne diyelim. Belli ki herkes için ‘ekmek aslanın ağzında’ ve daralan olanaklar sinirleri geriyor, eski dostları ve müttefikleri karşı karşıya getiriyor.