İSTANBUL- Yenidoğan çetesi davası 10. gününde, tutuksuz sanıkların savunmalarıyla devam ediyor. 7 sanığın savunmalarının tamamlanmasının ardından Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin ara karar açıklaması bekleniyor. Davada 22'si tutuklu toplam 47 kişi yargılanıyor. Saat 10.30 sıralarında başlayan duruşmada Reyap Hastanesi Başhekimi Hıdır Yüksel savunma yaptı.

55 yıllık hekim olan Hıdır Yüksel, çalıştığı yerlerde prensip olarak yolsuzluğa neden olacak işlere girişmediğini söyledi. Yüksel, Reyap Hastanesi'nin kurumsal olduğunu belirterek 112 sevkleriyle ilgili de dışardan pek sevk alınmadığını savundu.

'YOĞUN BAKIM ÜNİTELERİNİN YÜZDE 70'İ ÖZELDE'

Yüksel'in ardından Birinci Hastanesi'nin sahibi Ali Aksu'nun ifadesine geçildi. Usulsüz epikriz, 112 sistemi kullanılmadan hasta sevkiyle suçlanan Aksu, bebek ölümleriyle ilgili olarak otopsi talebinde bulundu. İddianamede bebek ölümleriyle ilgili en büyük eksikliklerden biri otopsi raporlarıydı.

Aksu, yenidoğan yoğun bakımlarının yüzde 30'unun devlet, yüzde 70'inin özelde olduğunu kaydetti. Fırat Sarı ile olan daha fazla hasta almayla ilgili tapeye Aksu, "Asgari ücrete zam yapılınca bütçe önüme geldi. Giderler arttı. Yenidoğanda maaşlar yüksektir. SGK tutarı düşüktür. O nedenle 10 yataklı üniteye hasta almalarını rica ettim" yanıtını verdi.

FIRAT SARI'NIN MAL VARLIKLARINA EL KONULDU

Çete lideri olmakla suçlanan Dr. Fırat Sarı'nın mal varlıklarına mahkeme tarafından tedbir konuldu. Sarı ve ortağı Dr. İlker Gönenli'ye ait Medicence şirketine bağlı kişilerin de mal varlıklarına tedbir konulmasına karar verildi.

'FIRAT SARI BEBEĞİN ÖLÜM SAATİNİ DEĞİŞTİRDİ'

Tutuksuz sanık Bahar Kanık ise savunmasında şunları söyledi: "Fırat Sarı motivasyon parası veriyordu. Hemşireler maaşlardan şikayetçiydi. Para bana geliyor, ben de dağıtıyordum. Halime bebeğin ölümüyle ilgili de konuşmak istiyorum. Bebeğin durumunu görünce hastaneye erken gelmesini istedim. Bize başka bir bebekle ilgilendiğini, gecikebileceğini söyledi. Hastane yönetimine söyledim. Bebeğin durumunu aralıklarla Fırat Sarı'ya bildirdim. Bebeğe müdahale ettik. Saçını kazıyarak damar yolu açtım. Çünkü damar yolu çok sıkıntılı bir bebekti. Sarı, hastaneye gelip müdahale ettiğinde curosurf ilacı yaptı. Benim bildiğim yeni doğan bebeklere yapılıyordu. Neden olduğunu sordum. Müdahalelere rağmen bebek öldü. Fırat Sarı ölüm saatini değiştirdi. Bebek Sarıkaya hakkında konuşmak istiyorum. Daha önce konuştuğumuz bir film vardı. 'Fiş çekme' meselesi bir şakaydı. Bebekle ilgili değildi."

'ÖLEN BEBEKLE KEŞKE DALGA GEÇMESEYDİK'

Halime bebeğin ölmesine yakın süreçte Kanık ile Sarı'nın arasındaki ölümle ilgili 'şakalaşmaları' mahkeme başkanı, "Doktorlar insanları yaşatmak için mücadele verir. Ben böyle biliyorum. Sizin çocuğunuz var mı? Düşünün çocuğunuz ölmek üzere, doktorla hemşire böyle dalga geçiyor. Ne hissederdiniz?" diye sordu. Kanık, "Haklısınız, keşke yapmasaydık" yanıtını verdi.

(Hakim tapeden okuyor)  'fişini çekeceğim az kaldı' demişsin, Fırat Sarı da 'hahahah' demiş. Bilgin var mı?" diye sordu. Kanık, "Dediğim gibi bebeklerin bütün müdahalelerini yaptık. Kendi aramızda şakalaşıyorduk" dedi.

DURUŞMA ERTELENDİ

4 sanığın savunmasının dinlenmesinin ardından duruşma, Pazartesi 09.30'a ertelendi. Pazartesi günü dosya kapsamında geriye kalan 3 tutuksuz sanık dinlenecek.

İlk duruşmada neler olmuştu?

İlk duruşmayı müşteki ve müdafilerle birlikte siyasi parti temsilcileri ve sanık yakınları da dahil olmak üzere yaklaşık 300 kişi izledi.

Her günü en az 10-12 saat süren, yer yer gerilimlerin yaşandığı duruşmada, kamuoyunda da tepkiye neden olan ifadeler kayıtlara geçti.
Sanıklar usulsüzlükle ilgili bazı iddiaları kabul ederken kasten öldürme gibi suçlamaları reddetmişti.
18 Kasım’da başlayan davanın ilk duruşmasının 6 oturumunda 22 tutuklu sanık savunma yaptı. Ara kararını açıklayan mahkeme, bütün tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 26 Kasım’a ertelemişti.

Çete liderlerine istenen ceza

Fırat Sarı ve İlker Gönen hakkında “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarından 10 kez, “resmi belgede sahtecilik” suçundan 11 kez olmak üzere toplam 177 yıldan 582’i yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarıyla “resmi belgede sahtecilik” suçundan 180 yıldan 589 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Yenidoğan davası: Fırat Sarı beni tehdit etti, 'tanıdığım savcı var' dediGÜNDEM

Yenidoğan davası: 'Erkenden öldüreceksin, sorun çözülecek'GÜNDEM

Mehmet Müezzinoğlu'nun hastanesinin başhekimi, Fırat Sarı ile anlaşmayı anlattıGÜNDEM

Yenidoğan çetesi: Kim ne dedi, yargılama süreci nasıl gidiyor?GÜNDEM