Yenidoğan çetesi davasında yarın Fırat Sarı savunma yapacak
Yenidoğan çetesinin yargılamasında beşinci gün sona erdi. Duruşmanın yarınki celsesinde çete lideri olmakla suçlanan doktor Fırat Sarı savunma yapacak.
İSTANBUL - Yenidoğan çetesinin Bakırköy 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılamasına beşinci günde de devam etti. Duruşmada şu ana kadar toplam 21 sanık savunma yaptı. Davada savunma sırası gelmemiş 26 sanık bulunuyor.
22’si tutuklu 47 sanığın teker teker savunma yapıp, çapraz sorguya çekildiği duruşmada savunma sırası örgütün liderlerinden olan 112 ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’de. Özdemir, çetenin organize olduğu hastanelere, hasta sevk eden kişi olarak biliniyor.
PARAYLA HASTA YÖNLENDİRDİĞİNİ İTİRAF ETTİ
Duruşma, örgüt yöneticilerinden olduğu ileri sürülen tutuklu sanıklardan 112 ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in savunmasıyla başladı.
Gıyasettin Mert Özdemir mahkemedeki savunmasında sevk sürecini anlatarak şunları söyledi: "Suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum ama hasta yönlendirmesinden dolayı maddi kazancım olduğunu kabul ediyorum. İstanbul 112 birimlerinde acil çağrı merkezinin ve 112 merkezinin ayrı birimler olduğunu belirtmek istiyorum.
'AVRUPA YAKASINDA SADECE 4 TANE SEVK EKİBİ VAR'
Tıp merkezindeki sevk algoritmasından bahsetmek istiyorum. İstanbul Avrupa yakasında sadece 4 tane sevk ekibi olduğunu söylemek istiyorum. Bu ekibin hastaneye gelmeleri 2-3 saat sürmektedir. Bu tıp merkezlerindeki sevk süreci burada bitmez. Ekipler direkt yenidoğana götüremezler, 112 bir kamu hastanesine götürür. Yeniden sevk işlemi başlatılır. Hasta için tekrar kamu taraması yapılır ondan sonra tekrar sevki sağlanır. Hastanın yoğun bakımı olan bir servise gitmesi 5-6 saat sürmektedir. Hastanın bir an önce yoğun bakıma ulaşması için bu prosedürlerin uygulanmaması gerekiyor. Hastanın menfaatinedir. Bu yüzden benim gibi aracılık yapan insanlarla iletişime geçilmektedir. 112 nakil biriminin 112 acil çağrı biriminin protokol numaları farklıdır. Bu şekilde sevk süresi 5-6 saat süreceğine 30-40 dakikada gerçekleştirilebilmektedir. Bunun pratik olarak uygulanmasının daha uygun olup olmadığını size bırakıyorum.
'İSTANBUL GENELİNDE SADECE 4 KUVÖZLÜ AMBULANS VAR'
112 nakil birimi hiçbir özel hastanenin ambulansıyla bu sevki yaptırmamaktadır. İstanbul Avrupa yakasında sadece kuvözlü 4 ambulans olduğunu belirtmek isterim. Bu hastanın yoğun bakıma gelip kuvöze girme süresi 4-5 saat sürmektedir. Bu da pratikte uygulanmayan bir yöntemdir. Hasta doktoru iki doktorun görüşmesiyle bu transfer süreci başlamaktadır. Anlatmak istediğim zaman yönetimi ve İstanbul genelinde sadece 4 tane kuvözlü ambulans olduğunu söylemek istiyorum.
Arama sürelerinde yer bulunamama süresi günlerce sürebiliyordu. Hastalar geldiğinde yer bulunması için bizden talepte bulunulduğunda da günlerce yer bulunamadığı olmuştur. Ben tüm alanlarda hasta sevki yaptığımı belirtmek istiyorum. Konu Fırat Sarı'dan ibaret değil, herhangi bir örgütle ilişkim yoktur, örgüt yöneticisi değilim böyle bir şey söz konusu değildir. Bu suçlama komik duruma düşmüştür.
Eşimin çalıştığı Medisense güzellik merkezindeki patronu Fırat Sarı'nın eşidir. Eşim bu hastaneden aktif olarak çalışmaktadır. Başka bir hastanede SGK'si yoktur."
'SAVCI ART NİYETLİ DAVRANDI'
Gıyasettin Mert Özdemir: Her ne kadar 10 bebekle suçlansam da adım sadece Kaya bebekle geçmektedir. Yine savcı Yavuz Engin tarafından art niyetli olarak 10 bebeğin ölümünden sorumlu tutuluyorum. Soruşturma Savcısı Yavuz Engin art niyetli davrandı.
Sanık ambulans şoförünün bu sözüne mahkeme başkanı tepki gösterdi.
Mahkeme başkanı: Savcı neden art niyetli oluyor? Görevini yapmışsa bu art niyet mi? Görevini yapmak senin nazarında art niyet mi? Asıl savcı bu işin üzerine gitmezse art niyet olurdu.
Duruşma Savcısı Kadir Kocakaya: Soruşturma savcısının adını vererek ithamda bulunuyorsun. İddianame hazırlanmış. Konuyu buralara çekme. Varsa bir ithamın, avukatın var, gidip şikayetçi olursun. Savcı neden art niyetli oluyor? Görevini yapmışsa bu art niyet mi? Görevini yapmak senin nazarında art niyet mi olmuş? Savcı bu işin üzerine gitmezse art niyet olur.
KOMİSYONU FIRAT SARI'DAN ALDIM
Avukat: Fırat Sarı sizin patronunuz muydu?
Gıyasettin Mert Özdemir: Komisyon aldığım kişiydi.
Avukat: Sektörde başka tanıdıklarınız var mı?
Gıyasettin Mert Özdemir: Birçok işletme var.
Avukat: Sanıklar içimde başka işletmeci var mı?
Gıyasettin Mert Özdemir: Bilmiyorum
Avukat: Örgütten bahsediliyor.
Gıyasettin Mert Özdemir: Ben örgütten yargılandığımı televizyonlardan öğrendim.
Avukat: Hangi bölge sevklerde kullanıldı?
Gıyasettin Mert Özdemir: Anadolu Yakası'na Düzce Bolu'dan hasta geliyordu.
Gıyasettin Mert Özdemir'in avukatı: Örgüt üyeliği ya da sıfatı olmadığı bellidir. Hasta yönlendirmeyi gayri resmi şekilde yapmış ve bununla suçlanmaktadır. Görüldüğü üzere kendisi sağlık turizmi üzerinde faaliyet gösterdiği ifadelerde geçmektedir. Özellikle hastane yöneticilerini, doktorları tanıma fırsatı bulmuş. Bu portföy neticesinde bir ölçüde ticari kazanç elde ettikleri görülmektedir. Fırat Sarı'nın örgüt lideri olarak gösterildiği şemadan ayrılmasını istiyoruz. Örgüt suçu ispatlanamamıştır. Kaya bebeğe müdahale eden hemşire, ve diğer sorumluların ifadelerinde ortaya çıktı ki müvekkilim bebek ölümlerinde ilgili değildir. Basın da müvekkilimi Kaya bebeğin katili olarak lanse ediyor. Bir kısım sanığın hastanede bir araya gelip epikrizlere müdahale ettiğini gördük. Burada Gıyasettin Mert yok. Resmi belgede sahtecilik suçunun nasıl işlendiğini anlamış değiliz. Müvekkilim hasta yönlendirmiştir. Kaya bebek üzerinde mahkeme çok durdu. Orada herhangi bir teşhis tedavi aşamasına müvekkilim katılmadı. Müvekkilimin beraat etmesi muhtemeldir. Ailesinin ve kendisinin mağduriyetinin daha fazla uzamaması adına tahliyesini talep ediyoruz.
Duruşmaya 40 dakika ara verildi.
'BASIN BİZİ LİNÇ ETTİ'
Duruşma 40 dakikalık aranın ardından tekrar başladı. 5 çocuğun ölümünden sorumlu tutulan doktor Dursun Eryılmaz sanık kürsüsüne çağırıldı. Bu sırada Eryılmaz’ın avukatı söz alarak tutuklu bulunan müvekkili hakkında, Sağlık Bakanlığı’nın teftişi olacağını hatırlattı: “Sağlık Bakanlığı'ndan soruşturma izni alınmadı. Yargılamaya başlandı. Yargıtay 12’nci Dairesi’nin kararlarına göre müvekkil açısından yargılamanın durdurulup, ara kararla tahliyesine karar verilmesini talep ediyoruz.”
Mahkeme heyeti, değerlendirme yapmak için salondan ayrıldı. Taleple ilgili görüşme sağlayan heyet, salona geri dönerek kararını açıkladı: “Dosya kapsamı dikkate alındığında, dosyadaki eksiklikler giderildikten sonra talebin dikkate alınacağına oy birliği ile karar verildi.” Avukat itiraz etse de hakim, savunmaya geçilmesini istedi.
POLİSTEN TEDİRGİN OLUNCA 'AĞIZ BİRLİĞİ YAPALIM' DEDİ
Dr. Dursun Eryılmaz’a hakkındaki iddialar okunduktan sonra savunmasına başladı: “Sezeryan ile bir bebek doğuyor. Yenidoğan servisine götürülüyor. Tedavisine başlanıyor. Daha sonra ex oluyor. 3 kez canlandırma yapıldı, ben başındaydım. Cevap vermeyince ex kaldı. Sonrasında Sağlık Bakanlığı’ndan görevliler geldi. Bir diğer mesele ise Karakoç bebek. Karakoç bebeğin bağırsaklarında çürüme olduğu söyleniyor. Çınarcık’ta yer olmadığı için bize geliyor. Hastanın ameliyat edilmesine karar veriliyor. Entübe şekilde yatıyor. Günde 8 defa besleniyor. Çocuk kilo almak yerine kilo kaybediyor. Çünkü bağırsakları bozuk, doğumsal bir olay. Ardından bebek ex oldu. Bu bebeğin de başında ben vardım. Canlandırma işlemine başladık, 2 saat sürdü. Ancak kurtaramadık. Aile şikayetçi değil, dosyada da var. Otopsi için götürülüyor. Çağla hanım beni aramıştı. Polisin gelmesinden dolayı tedirgin olduğu için ‘ağız birliği ‘yapalım’ dedi. İyi ki de polis geldi ve otopsi yapıldı. Basın bunu alıp bizi linç etti. Otopside gerçek ortaya çıktı.
Karaduman bebek, Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi’nde doğdu. Kan şekeri düşüklüğü, solunum sıkışıklığı nedeniyle 112 aracılığıyla yenidoğan ünitemize sevk edildi. Damar yolu açılıyor, tedavisine başlanıyor. Sevk kağıdında akraba evliliği gördüğümüzden dolayı tahliller istedik. Kan aminoasitleri ve amonyak testleri istedik. Yatışı devam ediyor. 29 Aralık 2023 tarihinde 00.20’de çocuk ex oluyor. 45 dakika canlandırma işlemi yapılıyor. 05.25’te bana haber veriyorlar. İlker bey hastanedeydi. Epikriz raporunda da her şey bellidir. Melek Süleymanoğlu bebeği hatırlayamadım. Anladığım kadarıyla bebek kalp hastası olarak başka bir hastaneden geldi. Kalp hastalığı çıkınca 112’ye mail atılıyor. Yer bulmak zor oluyor bu tarz bebeklere. Söyleyeceklerim bu kadar.”
'GÖBEK AÇMAK BENİM İÇİN ÇOK KOLAYDIR'
Hakim: Nerede çalışıyordunuz?
Dr. Dursun Eryılmaz: Bağcılar Medilife’da çalışıyordum.
Hakim: Maaşı nerden alıyordunuz?
Dr. Dursun Eryılmaz: Şirketten alıyordum.
Hakim: Hastaneyle anlaşmamış mıydınız?
Dr. Dursun Eryılmaz: Evet. Maaş ödemesi diye geçiyordu zaten.
Hakim: İlker’le Fırat arasındaki bir konuşmada, ‘Bir de ondan önce göbek açacağım demiş. Dursun abi ben göbek açayım deyip açmış, mahvetmiş’
Dr. Dursun Eryılmaz: Böyle bir olay hatırlamıyorum. İlker ya da Fırat’a sormanız lazım. Göbek açmak benim için çok kolaydır.
Hakim: Yine Fırat’la Gıyasettin arasında geçen bir konuşma, ‘Doktor Dursun diye senin numaranı bildireceğim.'
Dr. Dursun Eryılmaz: Hiçbir bilgim yok.
Hakim: İlker’le Fırat arasında başka bir görüşme. ‘Dursun abi 15 bin Medicence’den alıyor’ bununla ilgili bilgin var mı?
Dr. Dursun Eryılmaz: Ben ilk Avcılar’daydım, yönetimle anlaşamadığım için ayrıldım.
Hakim: Hasan Basri ile senin aranda geçen görüşme: ‘Epikrizleri yazıp bana gönderiyorsun.’
Dr. Dursun Eryılmaz: Benim klavyem iyi olmadığından dolayı, genellikle sekreterime yazdırırım. Hasan Basri’yle böyle bir konuşma hatırlamıyorum.
Hakim: Çağla Durmuş’la Aleyna arasında bir tape: ‘Nila hanım orada mı? Dursun yazmıyor.’
Dr. Dursun Eryılmaz: Ben yazmıyorum değil, birisi gelsin de yazdırayım diye düşünüyorum.
Hakim: Karakoç bebekle ilgili kim ilgilendi?
Dr. Dursun Eryılmaz: Ben ilgilendim.
Hakim: İlker Gönen?
Dr. Dursun Eryılmaz: O da ilgilendi.
Hakim: Epikrizi kim yazdı?
Dr. Dursun Eryılmaz: Ben yazdım.
Hakim: ‘Dursun abiyle ağzınız bir olsun.’
Dr. Dursun Eryılmaz: Haberim yok.
Hakim: Niye ağzınız bir olsun diyor?
Dr. Dursun Eryılmaz: Polisten tedirgin olmuş.
'BAKANLIĞA SORULMALI'
Savcı: Yasak olmasına rağmen kiralama usulü bir yerde neden çalıştın?
Sanık Eryılmaz'ın avukatı: Bu soru Sağlık Bakanlığı'na sorulmalı.
Dr. Dursun Eryılmaz: İstanbul'da kiralama usulü olmayan yer yok.
Hakim sorunun sorulmasına karar verdi.
Dr. Dursun Eryılmaz: Anlaşmayı yapan ile hastane arasında geçen bir durum. Her hastanede tüm bölümler kiraya verilmiştir. Sadece yenidoğanda değil.
ÇETENİN İKİ NUMARASI SAVUNMA YAPTI
Yenidoğan çetesinin iki numaralı ismi İlker Gönen, çete lideri Fırat Sarı’yla tanışmasını anlatarak savunmasına başladı. Gönen, şunları söyledi:
“2018 yılında ‘Medicence şirketini kurdum, danışmana ihtiyacım var’ dedi. Yenidoğanda çalışacak uzman hekim bulmakta çok zorlandığını söyledi. Ben de bu işi duymamıştım. Düşünmek istedim. Neredeyse bütün grup hastanelerinde, fizik tedavi, göz, acil, plastik cerrahi, kardiyoloji gibi bütün bölümlerin hizmet aldığını gördüm. Kolon, Medicalpark gibi hastanelerin de danışmanlık hizmeti aldığını gördüm. Fırat Sarı’yla çalışmaya başladım. 2023’ten sonra devlet hastanesinde çalışmaya başladım. Gıyasettin Mert ile Fırat Sarı aracılığıyla tanıştım. Hasta sevkleriyle alakalı Mert’le epey konuşmam vardır.”
İstanbul 'un Avrupa Yakası’nda 26 tane doğum yapılan kamu hastanesi olduğunu belirten İlker Gönen, “Özel hastanelerin küvözleri yoğunlukla kullanılır. En büyük kuvöz kapasitesi Çam Sakura Hastanesi’ndedir. Aylık sevk ettiği bebek sayısı 180’dir. Günlük 6 hasta dış merkezlere sevk edilir. Sevk işlemi devam ederken, 112 yer aramaya başlar. Kamu doluysa özele gider. Hasta anne rahminden, tedavi olacağı merkeze gidene kadar 5-6 saat sürer” dedi.
Hastaları sevkine dair konuşmasına değinen Gönen, “Esra bana bir konuşmasında diyor ki 'İlker burada kötü bir hasta var durumu kritik, 112’yi bildirdim yer bulamıyorlar'. Kanuni’de yıllarca çalıştım, sevk beklerken vefat etmiş hastalar biliyorum. Ölenin yerine sevk bekleyen başka hastayı koyduğumuzu biliyorum. Tıp merkezleri, grup hastaneleri de buna dahildir. Bağcılar, Medipol’e kendi ambulansıyla hastayı taşır. Mert ile benim görüşmelerim bu konuşmalardan oluşur. Sistemde önceliğe geçen, hastanın gidiş yerini değiştiren bir tane sevk yoktur. Hastanın ve hastanenin durumuna göre sorumlulara haber veririz. Müfettişliğin 112 raporunda, herhangi bir anormallik saptanmamış. İddianamede gördüğüm, belgeye, bilgiye, kavrama bağlıysa doğru ama görüşe bağlıysa maalesef gerçek diyemeyiz” ifadelerini kullandı.
“Suçlandığım 5 hasta ile ilgili konuşmak istiyorum” diyen Gönen, “Nasıl çalıştığımı herkese sorabilirsiniz. 2005 yılından beri çalışıyorum. Sağlık Bakanlığı teftiş kurulu nedense ikisi profesör olmayan üç kişiye uzman görüşü aldırmış. Belge ve bilgilerin yanında tapeler gönderilmiş” şeklinde konuştu.
Ölen bebek Karakoç hakkında da savunma yapan Gönen, şöyle devam etti:
'İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ’NDE MAAŞ ALAN, RESMİ DANIŞMANI NİYE SUÇLAMIYORSUN?'
“Medyada, Twitter’da tape okuyup yorum yaptılar. Bebek Karakoç, uzman görüşünde beşinci sıradaki hasta. Benim suçlanma nedenim, vitamin ve mineral içeren serumu vermedim. Solunum borusunda yemek kaçtığı için ölüyor ben suçlanıyorum. Bebek 18 saat sevk beklemiş. Durumu kötüleşmiş. Ameliyat öncesi ve sonrası babası bilgilendirildi. 64 gün yattı, sonunda maalesef vefat etti. Hemşire hanımlar beni ararlar. Bana ‘Ağzından mama geldi’, raporda ise ‘Bebek izafiyet geçirdi, mamadan öldü, sorumlusun’ diyorlar. İl Sağlık Müdürlüğü’nde görünen, maaş alan, resmi danışmanı niye suçlamıyorsun? Bunu yazan uzman bilir, uzman gelir sabah, reçetesini yazar. Uzman bunu düşünmüyor. Sorumlu hekim değil, danışman sorumlu. Peki resmi danışman nerede? Bu dosyada hiçbirinin ismi yok. Karakoç vefat ettikten sonra polis geliyor, bütün evraklara el koyuyor Adli Tıp’ta otopsi yapılıyor ve Adli Tıp karar veriyor. Bebeğin ölümü, ciğere mama kaçma değil, bağırsakların yırtılması ve akciğer beyin hasarı. Uzman görüşünü yazanlar uzman değiller, bunlar belgeye bilgiye bakmamış. Bu uzman görüşü alınıp savcımızın önüne koyuluyor. Masumiyet karinem varken, gizlilik kararı korunabilirken, haber kanallarında tapeler, çarşaf çarşaf yayınlanıyor benim avukatım ulaşamıyor.”
'SAĞLIK BAKANLIĞI VE HÜKÜMETİN KUCAĞINA BOMBA KOYULUYOR'
(Kerem Muhammed için) “Ben bu hastada ötenazi yaptırmakla suçlanıyorum. Avcılar Hospital’da oksijensiz olarak doğdu. Çocuğa başındaki doktor Zeki Bey, 2 saat müdahale ediyor. Müdahale bittikten sonra bebeği gösteriyorlar. Diyorlar ki ‘Dönmüyor, bıraktık’. Ben de ‘Dosyada 20 dakika daha gösterin’, uzman diyor ki ‘İlker Gönen bunu dosyada göstert dediyse kalp masajı yaptırtmadı’ epikriz kalp masajı 1 saat görünüyor. Nerede ötenazi? İnsanların sinir ucuna dokunacak kelimeler bulup savcının önüne koyuluyor. Sağlık Bakanlığı ve hükümetin kucağına bomba koyuluyor. Bunun hesabını kim verecek.”
'OLMAYAN BİR AKCİĞER PATLAMASI YÜZÜNDEN SUÇLANIYORUM'
(Bebek Kadan) “Herkesin suçu olabilir. Suçum olabilir ama hiçbir zaman bebek katilini bana yaftalayamazlar. Bebek Kadan, Bağcılar Hospitalist’te doğdu. Anne karnında sorunu var. Başında doktor Dursun Bey var. Onlar müdahale ettiler. Bana filmini atıp yapılacakları sordular. Filmin kötü olduğunu söyledim. Çocuk vefat etti. Fırat Sarı beni aradı. ‘İlker akciğer patlaması olabilir mi?’ dedi. Üstünden bir gün geçmiş ne diyeyim? Uzman kişi, beni katillikle suçluyor. Akciğer patlamasına dair bir şey yok. Filmin radyoloji raporuna bakalım. Sol akciğer tabiidir. Yani normaldir. Sağ akciğer seçilemiyor. Yani radyolojide de akciğer patlaması var denilmiyor. Ben olmayan bir akciğer patlaması yüzünden katillikle suçlanıyorum. Tapelerden uzman raporu yazmak bu kadar kolay mı? Tabipler Odası’ndan bir kişi siz ne yaptınız demedi. Biz ne yaptık? Uzman görüşündeki 3 hastayı da sundum.”
'8 SAATTE HEKİM OLUR, 16 SAATTE OLMAZ, PEK ÇOK HASTANEDE BÖYLE'
(Bebek Helvacı) “Bebeğe katil ruhla, adrenalin yaptırmamakla suçlanıyorum. Bebek öldükten sonra beni aradılar, serumları çekin dedim. O sırada bebek defnediliyor. 2 aydır ben ne cezaevinde ne başka yerde yatamıyorum. Kim geri getirecek bizim itibarımızı.
(Bebek Karaduman) Kanuni Sultan Süleyman’da doğdu. Sağlam akraba evliliği çocuk şanstır. Bu bebeğin kanı alındı. Epikrizde yazıyor, doktor, hemşire orada süreci biliyorlar. Burada da ölümle suçlanıyorum. Türkiye’de yenidoğan hekimleri yetersizdir, bunu biliyorum. Uzman görüşünün sonuç kısmında, iki kere tüzüğün değiştirilmesi gerektiğini söyleniyor. Araya yenidoğan yoğun bakımlarında uzmanın olmadığı yerlerde ölümler ‘şu kadar artar’ demişler. 8 saatte hekim olur, 16 saatte olmaz. Pek çok hastanede böyledir.”
Duruşmaya , yarın saat 10.00'da devam edilmek üzere ara verildi. Yarın, çete lideri olduğu belirtilen Fırat Sarı savunma yapacak.
Pazartesi günü başlayan duruşmada, 21 kişi dinlendi.
ESKİ BAKAN DERYA YANIK'TAN DURUŞMA ÖNCESİ AÇIKLAMA
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve eski Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık da bugün adliyeye geldi. Yanık, duruşma öncesi Bakırköy Adliyesi önünde açıklama yaparak şunları söyledi: “Bugün yeni doğan çetesi olarak kamuoyunda bilinen davanın duruşmasını izlemek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu heyeti olarak buradayız ve birazdan da duruşma başlayacak. Süreci beraber takip edeceğiz. Tabii bu vesileyle bu konuyla alakalı komisyonumuzla yaptığımız çalışmayı da ve bundan sonraki süreçte sürece ilişkin de değerlendirmelerimizi sizlerle paylaşmak isterim. Öncelikle gayet tabii ki son derece üzgünüz. Maddi gerçeği kuşkusuz mahkeme ortaya çıkaracak. Maddi gerçek ortaya çıktıktan ve sorumlular tespit edildikten sonra hiç kuşkusuz, kimsenin, hiçbir endişesi olmasın ki her sorumlu, sorumluluğu nispetinde hak ettiği cezaya veya mali anlamda bir sorumluluk varsa hak ettiği cezayı ödeyecek sorumlularda cezalarını çekecekler."
Yenidoğan çetesine kaç yıl ceza talep ediliyor?
Yenidoğan hasta bebeklerin durumunu olduğundan daha ağır göstererek, kendi istedikleri hastanelere sevk eden çete, iddianameye göre toplamda 10 bebeğin ölümüne neden oldu. Yine iddianameye göre çete, bu yöntemle SGK’den yüksek ücret tahsil etti, hasta yakınlarından da fazla para aldı. Bu çerçevede suça bulaşan sağlık çalışanları ve çalıştığı 9 özel hastanenin ruhsatı iptal edildi.
Ruhsatları iptal edilen hastaneler şöyle: Özel Avcılar Hospital, Özel TRG Hospitalist Hastanesi, Özel Birinci Hastanesi, Özel Güney Hastanesi, Özel Bağcılar Medilife Hastanesi, Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi, Özel Reyap İstanbul Hastanesi, Özel Şafak Hastanesi Bağcılar ve Özel Silivri Kolan Hospital.
Fırat Sarı ve İlker Gönen hakkında “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarından 10 kez, “resmi belgede sahtecilik” suçundan 11 kez olmak üzere toplam 177 yıldan 582’i yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Gıyasattin Mert Özdemir hakkında ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarıyla “resmi belgede sahtecilik” suçundan 180 yıldan 589 yıla kadar hapis cezası isteniyor.