Yenidoğan çetesi davası: SGK, katılma talebinde bulundu

Yenidoğan çetesi tarafından zarara uğratıldığı belirtilen Sosyal Güvenlik Kurumu devam eden davaya katılma talebinde bulundu.

Google Haberlere Abone ol

İSTANBUL - Yenidoğan çetesi davasının 11'inci gününde tutuksuz yargılanan 3 sanığın ifadesi alınacak.  Bakırköy 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün müştekiler de beyan verecek, ardından mahkeme heyetinin ara kararını açıklaması bekleniyor.

Duruşma TRG Hospital doktoru Mehmet Gürül'in savunması ile başladı. 

'FIRAT SARI İLE ORTAK EV ALDIK'

Tutuksuz sanık doktor Mehmet Gürül, "27 senedir çocuk hastaları doktoru olarak çalışmaya devam ediyorum. Birçok sağlık çalışanı arkadaşım oldu. İsmi geçen sanıkların yarısını tanıyorum yarısını tanımıyorum. Epikrizlerin SGK’ye uyumlu olmayanları uyumlu değildir diyerek belirttim. Sağlıkçı maaşıyla çalışıyorum, herhangi bir örgüt üyeliği yapmadım. 2020’den sonra Florya Hastanesinde çalıştım Fırat Sarı ile orada tanıştım. Medilife Hastanesi'nden sonra Gaziosmanpaşa Şafak Hastanesi, Bağcılar Şafak Hastanesinde, en son TRG Hospitalde çalıştım. Florya Hastanesinde herhangi bir danışmanlık gibi bir şey yoktu. Gaziosmanpaşa Şafak, Bağcılar Şafak ve TRG Hospital'de danışmanlık vardı. TRG Hospital Hastanesi'nde maaşımın bir kısmı SGK’ye yatardı, geri kalan kısmı ise Medisense şirketine yatardı. TRG Hospital'de Danışmanlık hizmeti benden önce de vardı, TRG’ye daha önce iş başvurusu yapmıştım olmamıştı en son tekrar başvuru yaptığımda olumlu olduğunda Fırat Sarı ile anlaşmalı olduğunu biliyorum. 125 bin lira sabit maaşım var, ciro artışı ya da azalması maaşımı etkilemiyordu. Fırat Sarı ile ortak ev aldık. Gıyasettin hasta için bizi arardı. Bağcılar Şafak ve Avcılar Şafak Hastanesi sahiplerini amca yeğen olarak biliyorum. Gıyasettin biz Bağcılar Şafak Hastanesi’ndeyken hastane için arardı ama Avcılar Şafak Hastanesi’nde hiç aramadı" dedi.

'İLACIN SATILDIĞINI İLK DUYDUĞUMDA ŞOKE OLDUM'

Gürül, "Curosorf ilaç SGK’den satın alınmıyor, firmadan satın alınıyor. Gerektiği kadar alınıyor. İlaç saat kaçtan kaça alındığı kaç doz alındığı yazılır. Curosorf ilaçların satıldığı hakkında duyumlar aldım. Bu ilaçlar satılıyorsa benim hastanem alıyorsa ve ilaçlar soğuk zincir olarak uygun şartlarda satılmıyorsa bozulur. İlaç nerede satılıyor konusunda Fırat Sarı ile konuşursak bilgi almaya çalıştım. İlaçlar ne kadar buzdolabında da saklansa, derecenin düşmesi halinde İl Sağlık arayarak bilgi verir. Curosorf ilacın satıldığını ilk duyduğumda şoke oldum. Hasan, hastaneme geldiğinde kendisini sıkıştırdım. SGK’nin dolandırılmasını bırakın, ilaçlar uygun koşullarda saklanmadığında bebeklere zarar verirdi" diye konuştu.

'FIRAT SARI, DOĞUKAN'IN DİNLENDİĞİNİ SÖYLEDİ'

Gürül sözlerine şöyle devam etti: "Tapelerde gecen Sert bebek, evlilik dışı bebekti, anne bebeği alırsa bir daha evlenemeyeceğini söyledi, biz anneyi ikna ettik bebeğin tedavisi yapıldığında anneye geri verdik. Bebek yetiştirme kurumuna verilecekti, 'Bizden daha iyi bakarsınız sizde kalsın' dedikleri bebektir. Fırat Sarı bana, Doğukan'ın dinlendiğine dair bilgi vermişti. Tanıdığı bir polis telefonlar dinlenir demişti onunla ilgili aldığım duyumlar hakkında aramızda geçen konuşma.  Hastayı entübe olarak görmediği zaman entübe olarak not etmez, hastalar entübe ama raporlarda entübe yazmıyor, raporların düzeltilmesi konusunda konuştum. Curosorf satışında herhangi bir müdahalem olmadığı gibi satışına da karşıyım. Bu ilaçlar bebeklerin iyileşmesi için kullanılan bir ilaç." 

'BENİM HASTANEMDE HASTALARIMA SADECE BEN BAKARIM'

Sanık Gürül savunmasının devamında, "Hasan Basri benimle sadece 2 ay çalıştı. Doğukan’ı ilk kez kolluk sürecinde gördüm. Benim hastanemde hastalarıma sadece ben bakarım Fırat Sarı bakamaz. Yetişemediğim sırada İlker Gönen’e sorardım. Hasta olduğu zaman 112 sırayla hastaneleri arar. Beni aradıklarında hastaları söylerler benim hastanemde tedavi olacak bir hasta ise ben o şekil kabul ederim. Gıyasettin özellikle beni aramıyordu. 112 dönem dönem usulsüz hasta sevkinden sıkıldığında, bizim yerimize hastaneyi arar hastane de bize aktarırdı. 112 bizi devamlı arardı. Hastanenin işletmesi, hastanenin kazanmasını ister. Fırat Sarı’dan da hasta sayısı düşünce bilgi vermek için arandığını duydum" ifadelerini kullandı.

Savcı'nın sorduğu, "Mert ile aranızda geçen 'Abi biraz yatır iyi olur, ben yatırırım yatırmasına 2.basamak olacak" şeklindeki cümlelerin geçtiği tapelere cevap veren sanık, "29. gününde bebeği yenidoğana yatıramayız, bebek 3.basamak dahi olsa. Mert’e telefonda sana ne demek kırıcı olurdu o yüzden geçiştirmek için öyle konuştum. Mert bana emir veremez" diye konuştu.

Savcının, Fırat Sarı'ya 'Neden epikrizleri yazacağız konuşmamız lazım' dedin sorusuna cevap veren sanık Gürül, "Denetlemeye gelen doktor hastaların yattıkları epikrizleri istemiş, hastanın o günkü bulgularla, eski bulguları da dahil edilerek tedavi süreci olur, yaptığımız yanlış mı nedir o konudaki konuşmalarımız bunlar" cümlelerini kullandı.

'HUKUKİ SÜREÇLERDEN ÖTÜRÜ EPİKRİZLER EVİMDE'

Savcının, "Hasan Basri, Doğukan ve senin aleyhine beyanda bulunuyorlar' sorusuna cevap veren sanık, "Hasan ile husumetim ilaç satışını yakaladığım için, sadece Hasan ile 2 ay çalıştım. Hasan Basri hariç diğerleriyle hiç çay içmişliğim yok, husumetim de yok" dedi.

Savcının, 'Slip neden dosyada yok' sorusuna cevap veren sanık Gürül, "Hastanın tedavisinde kullanmak için not alıyorum ama slip olmadığı için çıkmamış o yüzden onlar yok, kan gazların birkaç tanesi slip olmadığı için elle yazılmış olabilir" yanıtını verdi.

Savcının 'Epikrizler neden evinde bulunuyor' sorusuna ise sanık, "Epikrizi yazılan hastalar hukuk sürecinde olduğum hastalardı. Avukatıma danışmam gereken şeylerdi, polise ifade vermişim dosyalar bende onlar sorulmuyor, epikrizlerin bir kısmı 2-3 sene öncesi olan epikrizlerdir. Soruşturmalardan biri Ankara İdare Mahkemesi'nde hepsi hukuki süreçlerden dolayı evimde bulunan epikrizlerdir" dedi.

BAŞHEKİM: 'İLAÇLARIN SATILDIĞINDAN HABERİM YOKTU'

TRG Hospital Başhekimi Murat Mantuş 2023 Temmuz ayına kadar salondan kimseyi tanımadığını belirterek savunmasına başladı. Mantuş, "Benim hiçbir menfaatim yok. Hiçbir olayın üstünü kapatmam. Vafizeye ihmal, vatana ihanettir. Aldatıldığımı, kandırıldığımı gördüm" dedi.

Mantuş, kendisine sorulan bir tape üzerine "Sinirli şekilde odama geldi. Rahmetli olan bebekle aileye yanlış bilgi verilmiş. Canının sıkkın olduğunu söyledi. 50 küsür tetkik, tahlil istenmiş. Aile yaptırmamış. Çocuğun (Kadan bebek) rahatsızlığı anne karnında tespit edilebilirdi. Fırat Sarı'yı aradım, Dursun bey ile konuşmasını, aileye doğru bilgi vermesini söyledim" dedi.

İlaç satılmasıyla ilgili "Fırat Sarı'yı aradım. İlaçların satılacağını söyledim. Eğer bugün ilaçlar getirilmezse yasal işlem yapacağımı söyledim. Gün içerisinde ilaç geldi. Daha sıkı kontrol yapmaya başladım. Hasan Basri ilaçları alıyor. Benim haberim olduğunu söylüyor. Ceylan Hanım bana söyleyince haberim olmadığını söyledim. Kızdım, kuş uçsa haberim olacak dedim. Benim yaptığım işler yasaldı. Fırat da benim adımı kullanıyordu. İl Sağlık Müdürlüğü'nden aradılar. Hasta varmış. 'Bunları kabul edin' dediler. Kapımızı çalana her zaman açığız" ifadelerini kullandı.

SGK KATILMA TALEBİNDE BULUNDU

Sanıkların savunmalarının tamamlanmasının ardından hastane avukatlarına geçildi. Avukatlar, SGK'nin nasıl dolandırıldığının ortaya çıkarılması gerektiğini belirterek "Hastane sahibinin suç işleme refleksiyle hareket edip suçun işinde olması lazım. Hukuka aykırı şekilde sevk maddeleri var. Dosya kapsamında herhangi bir mali rapor yok. Hal böyleyken şirketler nasıl dolandırıcılıktan suçlanıyor, belli değil. Sorumlu olunabilmesi için SGK'nin zarara uğraması gerekir. Böyle bir durum bulunmamaktadır" savunmasını yaptı.

SGK vekili ise "Sanıklarca oluşturan şirket, çete neyse kurumumuz zarara uğramıştır, katılma talebimiz vardır" dedi. Sağlık Bakanlığı vekili, "Dosyaya sunduğumuz beyanları talep ederiz" ifadelerini kullandı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da katılma beyanlarını yineledi. Duruşma sabah 09.30'a bırakıldı.

ÇETE LİDERLERİNE İSTENEN CEZA

Fırat Sarı ve İlker Gönen hakkında “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarından 10 kez, “resmi belgede sahtecilik” suçundan 11 kez olmak üzere toplam 177 yıldan 582’i yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

Gıyasattin Mert Özdemir hakkında ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarıyla “resmi belgede sahtecilik” suçundan 180 yıldan 589 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Ne olmuştu?

Soruşturmada adı geçen hastanelere kayyım atanmıştı. Hastanelerin böylelikle hizmet vermeye devam edeceği belirtilirken, MASAK'ın inceleme başlattığı ortaya çıkmıştı. Öte yandan çetenin lideri olduğu iddia edilen Dr. Fırat Sarı'nın da aralarında olduğu çok sayıda kişinin mal varlıklarına da tedbir konulmuştu.