Yenidoğan çetesi davası: Kalbi duran bebeğin şekerine bakmışlar
Yenidoğan bebeklerin ölümüne neden olmak ve SGK'yi zarara uğratmak suçlamasıyla yargılanan 'yenidoğan çetesi' davasında ilk duruşma dördüncü gününde devam ediyor.
DUVAR - Kamuoyunda "yenidoğan çetesi" olarak bilinen, bebeklerin ölümüne neden olmak ve Sosyal Güvenlik Kurumu'nu (SGK) zarara uğratmak suçlamasıyla Bakırköy 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 22'si tutuklu 47 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması 4'üncü gününde devam ediyor.
SGK'YA FATURA KESEN SANIK İDDİALARI REDDETTİ
Sanık Funda Özen kürsüye geldi. Hakim, iddianamedeki suçlamaları yöneltti. Özen, hakkındaki suçlamaları reddetti. Ardından ek süre istemediğini belirterek savunmasına başladı.
Diğer sanıklar gibi Funda Özen de suç örgütü olmadığını iddia etti. 2020 yılında Reyap Hastanesi'nde işe başladığını anlatan Özen, maaşlı çalışan olduğunu söyledi. Hakim, "ne yapıyordun?" diye sorunca "SGK faturalandırmaları" cevabını verdi.
‘SİYASİ PARTİLER ERKEN SEÇİM İÇİN HAYATIMIZLA OYNUYOR’
Ardından sanık Renas Kılıç'ın savunması alındı.
Renas Kılıç, zor durumda olduklarını belirterek şunları söyledi: “Sosyal medyada ve haberlerden dolayı hem benim hem aileme, linç girişiminde bulunuyor. 2 depremde de enkazın altında kaldık ve görev aldık. İnsanın hayatıyla oynamanın bu kadar basit olacağını düşünmüyorum. Kamu zararıyla suçlanıyorum. Örgütle suçlanmıyorum. Bize katil muamelesi yapılıyor. Esenyurt bölgesinde belediye başkanı olma amacım vardı. Ben buradan çıkacağıma inanıyorum. Bize insanların bakış açısını düşünüyorum. Nasıl insanların arasına karışacağımı düşünüyorum. Aynı kamu zararıyla dışarda olan başkaları varken ben tutukluyum. Siyasi partiler Sağlık Bakanlığı’nın açığını aramak için uğraşıyor. 112’nin komuta kontrol şefi var. 10 hekim arkadaş var. 15 yıldır Esenyurt bölgesinde çalışıyorum. Siyasi partiler erken seçimden dolayı bizim hayatımızla oynuyor. Bu kadar basit mi? Adalete sığınıyorum, başka da bir şey demiyorum.”
PARA ALIŞVERİŞİNİ ÖNCE REDDETTİ SONRA KABUL ETTİ
Verilen aranın ardından savunma yapan sanık Serdar Yüksel hakkındaki iddiaları reddetti.
Mahkeme Başkanı Gıyasettin Mert Özdemir ile olan bir tapesini sordu. (Serdar’a desem sana hasta başı 5 bin versem...)
Sanık: Bunları hiç görmedim, hiç duymadım.
Hakim: Serdar’a hasta başı para vermekle ilgili başka şeyler de geçiyor. Hasta başı para aldın mı?
Sanık: Hayır almadım.
Hakim: Emniyette verdiğin ifadende de susma hakkını kullanmışsın.
Sanık: Evet panikledim.
Hakim: Gıyasettin Mert ile borç ilişkin var mı?
Sanık: Yok
Daha sonra savcı, Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki ifadesini hatırlattı. Gıyasettin Mert Özdemir'e borç para verdiğini söylemiş. Savcı, "Bu ne" deyince "Evet verdim" dedi.
SGK avukatı: İl dışından gelen hastaları hangi hastanelere yönlendirdin?
Sanık: Avcılar ve birkaç hastane daha var.
Savcı: Sağlıkla ilgili eğitimin var mı?
Sanık: Yok.
Hakim, Yüksel'e tepki göstererek "Çok eveleyip geveliyosun. Sana net soru soruluyor sen başka cevap veriyorsun" dedi.
Avukat: Devlete ait hastanelere de hasta sevk ettiniz mi? Fırat Sarı dışında da yönlendirme yapıyor muydunuz?
Sanık: Evet
İlker Gönen'in avukatı: Gözlemlediğiniz kadarıyla suç işlemek amacıyla organize olan ekip var mı?
Sanık: Hayır yok.
34 SANIK DAHA SORGULANACAK
Dördüncü gününde devam eden duruşmalarda 13 sanığın ifadesi tamamlandı. 34 tanığın daha ifadeleri alınacak. İlk üç günde savunması alınan sanıklar şöyle:
1. Hakan Doğukan Taşçı - Hemşire
2. Hasan Basri Gök - Hemşire
3. Deniz Korkmaz - Hemşire
4. Hüseyin Günerhan - Hemşire
5. Hüseyin Gündüz - Ambulans Şoförü
6. Cansu Akyıldırım - Hemşire
7. Çağla Durmuş - Hemşire
8. Damla Atak - Hemşire
9. Rıza Keykubad - Doktor
10. Emine Avcı - Yönetici
11. Mehtap Sayar - Hemşire
12. Fehmi Alperen - 112 Acil Servis Çalışanı
13.Mehmet Halis Başli - Hemşire
BABASI, KAYA BEBEĞİ BİSKÜVİ KUTUSUYLA 1,5 SAAT TAŞIDI
Duruşmanın dün görülen üçüncü gününde savunmasını yapan hemşire Damla Atak, yaşamını yitiren Kaya bebeğin ciğerlerinin kanadığını, doktoru olmayan Rıza Keykubad'ın "Kötüleşirse tüpünü çekersin" dediğini anlattı. Rıza Keykubat'ın avukatı 'müvekkilim için travma' ifadelerini kullanınca, Kaya bebeğin avukatı, "Kaya Bebeğin babası, bebeği morgdan bisküvi kutusuyla alıp 1,5 saat boyunca taşımak zorunda kalmıştır" diye tepki gösterdi.
ASİSTANI FIRAT SARI'YI SAVUNDU: KENDİ YEĞENİMİ TESLİM ETTİM
Çete lideri Fırat Sarı’nın asistanı Sümeyye Nur Arslan hakkındaki reddettiği savunmasına devam ediyor. Sümeyye Nur Arslan: “Ben asistan olmama rağmen çok zor ulaşılıyordum. Telefonu hep meşgul oluyordu. Kendisi de zaten kendisine ulaşmak isteyenlerin beni aramasını söylemişti. Benden önce de Hasan’ı arıyorlardı.”
Sanık Sümeyye Nur Arslan: "Bebekle ilgili bir şey söylendiğinde ajitasyon sanıyorlar. Yeğenim oldu 2 tane. Çam Sakura'da birinin öleceğini söylediler. En azından birini alalım Fırat Bey'de olsun, emin ellerde olur dedim. Yeğenim Reyap'a geldi. Çocuklar bize emanetti. İnsan kendi bebeğine kıyar mı?"
'KALBİ DURAN BEBEĞİN KAN ŞEKERİNE BAKMIŞLAR'
Sanık Tuğçe Toptemel savunma yapmak istediğini anlattı. Toptemel’i kamuoyu savcı Yavuz Engin’in tehdit edilmesi videosuyla duydu.
Toptemel ölen bebeklerin ailelerine başsağlığı diledikten sonra savunmasına başladı ve "Ben hasta bakıyorum. Eylem 54’te benimle ilgili bir konuşma var. Hakan Doğukan Taşçı, tarafından 4 kez 1500 lira transferimiz var. Hiçbir çıkarım yoktur. Hakan kendini doktor olarak tanıttı. Gece hastanesinde doktor yoktur" dedi.
Toptemel savunmasının devamında bebek ölümüyle ilgili şunları söyledi:
"Fırat Sarı’yı çocuk doktoru olarak tanırım. Bebek gece kötüleşmeye başladı. Kalbini dinledim. Hakan Doğukan Taşçı’yı aradım. Benden videosunu istedi. Bebek 6 aylık olduğu için ‘Kalbini hissedemiyorsundur’ dedi. 'Bir şey yapılacak mı' dedim. 'Kan şekerine bakın' dedi. Nöbeti teslim edip, bebeklerin durumunu anlattım. Hakan Doğukan Taşçı’yı aradım. 'Bir şey yapılacak mı' diye sordum. ‘Hayır’ dedi. 6 aylık bir bebeğin yenidoğanda olmaması gerektiğini düşündüm. Doktor kabul ettiği için bir şey diyemedim. Hakan Doğukan Taşçı kendisinden talimat alınması gerektiğini söyledi. Onu dinlemedim, müdahale ettim. İhmalim olduğunu düşünmüyorum. Müdahale anında bebek kustu. Ben bebeği nabzı atarken teslim ettim."
Hakim: Bebek size nasıl geldi?
Sanık: Bize sevk olarak geldi. Bize bebekle ilgili bilgi verilmedi. Epikrizde alması gereken ilaçlarla beslenmesi gerektiği söylendi.
Hakim: Kim teslim aldı?
Sanık: Hakan almış.
Hakim: Teslim aldıktan sonra sana ne dediler?
Sanık: Solunum sıkıntısından bahsedildi. Teslim aldığımda zaten bebek entübeydi.
Hakim: 6 aylık bebeği yenidoğana alıyor musunuz?
Sanık: Hayır, bunu söyledim zaten.
Hakim: Bebek kuvöze sığmamış.
Sanık: Yasal değildi. Doktorun kabulü olduğu için bir şey diyemedim.
Hakim: Başka hangi hemşirelerden vardı?
Sanık: Ayşe hemşire vardı.
Hakim: Doktor var mıydı?
Sanık: Gece doktoru yoktu, hiçbir zaman olmadı.
Hakim: Doktor olarak kimi görev yapıyordu?
Sanık: Hakan Doğukan Taşçı’dan talimat alıyorduk. Gündüz doktorumuz Şeyhmus Çelik’tir.
Hakim: "Bu bebeğin nasıl öldüğünü fark etmedin?", konuşmaya dair ne diyorsun?
Sanık: Tapelerde de diyoruz. Bebek gözümün önündeydi.
Hakim: Ondan bahsetmiyorum, bebeğin ölümünü nasıl fark etmediniz?
Sanık: Bebeğin kalbini dinledim. Başına gittim. Ekranda yanlış bilgi vardı. Doğukan’a söyledim. O da ısrarla bir şey yapılmayacağını söyledi. 70’e 99 yazıyor. Sadece sayılar. Ekrana bakan kalp attığını düşünür.
Hakim: "Bir anda kötüleşti, kalp atımı yok" demişsin.
Sanık: Evet ondan sonra müdahaleye başladım.
Hakim: "Kan şekeri bak" diyor, "Tamam" diyorsun. "Ekranda böyle görünüyor ama çocuk iyi değil" deniyor.
Sanık: Burada ben nöbetimi teslim ettim. Bebeğin kalbini zayıf değil hissedemediğimi söyledim.
Hakim: Siz gece çalışırken Doğukan’ı mı arıyordunuz?
Sanık: Cansu Akyıldırım’ı ya da Fırat hocayı arardık. Cansu kabul etmezdi, "Doktoru arayın" derdi. Hakan başlayınca, kendisinden talimat alınacağını söyledi.
BEBEĞİ ÖLEN AİLEYE HEMŞİREYİ DOKTOR DİYE TANITMIŞLAR
Hakim: Paralarla ilgili ne diyeceksin?
Sanık: Büyük paralar da değildi, keşke almasaydım.
Hakim: Kim dağıtıyordu parayı?
Sanık: Doğukan veriyordu, ben de dağıtıyordum.
Hakim: Bu bebek için normalde başvurulması gereken hemşire midir, doktor mudur?
Sanık: Doktorla iletişim kurulur. Ancak Hakan Doğukan Taşçı benim üstümdü. Ben de Fırat hocayı aradım. Ölüm saati değişmiş, epikriz raporu değişmiş. Sonra denetime geldiler, Fırat hocaya anlattım. Mesajları gösterdim. Bana bir şey demedi.
Hakim: Fırat Sarı size "Doğukan’dan talimat alın" diye bir şey söyledi mi?
Sanık: Duymadım hiç.
Hakim: 17 Ocak’ta yatırılıp 18 Ocak’ta ölmüş bebek. Opera bebeği Şeymus Çelik hiç gördü mü?
Sanık: Bilgisi olup olmadığını bilmiyorum.
Savcı: Hakan Doğukan’ı doktor olarak tanıtıyorsun. O da aileyle görüşüyor. Neden böyle yaptın?
Sanık: Biz talimatlara uymak zorunda kalan hemşireler olarak çalışıyorduk. Bana talimat verdi. O anlık dediğini yaptım.
Savcı: Suç olan talimatlara uyacak mısın? Talimatın bir sınırı var, çocuğu öldür dese öldürecek miydin? Sorumluluğun olduğunu bilmen lazım.
Sanık: Her talimata uymadığımı açıkladım. Ailelere mahcup olmak istemedim. Doktoru soruyorlar. Doğukan da "Ara ver telefonu" demişti.
Savcı: Hastanede gece doktoru olması gerekir, yok diyorsun. Hastane yönetiminin bilgisi var mıydı?
Sanık: Bu konuyu hiç bilmiyorum. Hastane yönetiminin bilgisi olsa, doktor koyardı diye düşünüyorum.
Savcı: Sen bununla ilgili biriyle konuştun mu? Basit şeyler değil, önemsemedin mi bunu?
Sanık: Malzeme eksikliği hep oluyordu. Sorumlu hemşireye söyledik. Yönetimle biz konuşmuyoruz zaten, tanımıyoruz bile. Hiçbir zaman yönetime çıkmadım.
Savcı: Bu konuyla alakalı yönetimle irtibatın olmadı değil mi?
Sanık: Yok olmadı.
Toptemel'in ifadesinin tamamlanmasının ardından duruşma yarın saat 09.30'a ertelendi.
Yenidoğan çetesine kaç yıl ceza talep ediliyor?
Yenidoğan hasta bebeklerin durumunu olduğundan daha ağır göstererek, kendi istedikleri hastanelere sevk eden çete, iddianameye göre toplamda 10 bebeğin ölümüne neden oldu. Yine iddianameye göre çete, bu yöntemle SGK’den yüksek ücret tahsil etti, hasta yakınlarından da fazla para aldı. Bu çerçevede suça bulaşan sağlık çalışanları ve çalıştığı 9 özel hastanenin ruhsatı iptal edildi.
Ruhsatları iptal edilen hastaneler şöyle: Özel Avcılar Hospital, Özel TRG Hospitalist Hastanesi, Özel Birinci Hastanesi, Özel Güney Hastanesi, Özel Bağcılar Medilife Hastanesi, Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi, Özel Reyap İstanbul Hastanesi, Özel Şafak Hastanesi Bağcılar ve Özel Silivri Kolan Hospital.
Fırat Sarı ve İlker Gönen hakkında “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarından 10 kez, “resmi belgede sahtecilik” suçundan 11 kez olmak üzere toplam 177 yıldan 582’i yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Gıyasattin Mert Özdemir hakkında ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarıyla “resmi belgede sahtecilik” suçundan 180 yıldan 589 yıla kadar hapis cezası isteniyor.