Yer bilimciler arasında Marmara çatlağı: Deprem korkusu çaresizlik yaratıyor
Naci Görür “İstanbul’da 2.5 milyon kişi ölümle burun buruna” dedi, Celal Şengör kenti terk edeceğini duyurdu. Üç yer bilimci ise deprem korkusunun çaresizlik yarattığına dikkat çekti.
DUVAR - Beklenen İstanbul depremi için yer bilimcilerden peş peşe gelen açıklamalar bilim dünyasında da tartışmalara neden oldu. Prof. Dr. Naci Görür ve Prof. Dr. Celal Şengör'ün İstanbul için açıkladığı deprem senaryolarına karşı Dr. Ramazan Demirtaş, Prof. Dr. Şerif Barış ve Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan'dan açıklamalar geldi. Yaratılan deprem korkusunun insanları çaresiz bıraktığına dikkat çekildi.
NACİ GÖRÜR: 10 BİN BİNA TOPUN AĞZINDA
Milliyet'ten Çiğdem Yılmaz'ın haberine göre, Prof. Dr. Naci Görür'ün Marmara depremine yönelik, “2030'a kadar olma olasılığı yüzde 64. Bu yüksek bir sınır. 10 bin bina artık topun ağzında. Her bir binayı 4 kat düşünelim 40 bin kat eder. Her bir kata 2 daire koyuyoruz o zaman 80 bin daire eder. Her daireye 4 kişi koy 320 bin insan. O kadar insanın bu depremde ölme olasılığı anormal fazla demektir. En minimumdan aldık, demek ki bu 300 bini sen artık milyon kabul edeceksin” sözleri tartışmanın fitilini ateşledi.
CELAL ŞENGÖR: KAOS ORTAMI
Prof. Dr. Celal Şengör, İstanbul'dan taşınacağını ifade ederek, “60-70 bin bina tamamen çökmese de yıkılacak. Kurtarma çalışmaları için sokaklara girilemeyecek. Kente giren çıkan yolların önemli bir bölümü kullanılamaz hale gelecek, ortaya çıkacak kaos ortamında sağ kalanlar da günlerce belki haftalarca bloke olacak” dedi.
ELLERİNDE VERİ YOK
Paleosismolog Dr. Ramazan Demirtaş ise Görür ve Şengör'ün açıklamalarına tepki göstererek şu açıklamayı yaptı; “Bu tür açıklamalar, bu şekilde yapılmaz. Ortada belge yok, veri yok. ‘Ben taşınıyorum' diyorsunuz ancak geride kalanlara neden kıyamet senaryosu çiziyorsunuz? Bu iki hoca da her defasında bir yerlere çıkıp, sürekli kıyamet senaryoları çiziyorlar. Her iki uzman da ellerinde yeni bulgular olmadan yorum yaptı. Sen zenginsin taşınıyorsun, ben ne yapacağım?”