Yeşil Sol Parti adayları hayvan pazarında: Sektörü canlandıracağız
Yeşil Sol Parti Kars Milletvekili adayları, hayvan pazarını gezerek üreticilerin sorunlarını dinledi. Adaylar, seçilmeleri halinde hayvancılığın geliştirilmesi için çalışacaklarını söyledi.
Fırat Bulut
KARS - Türkiye’nin farklı illerinde görülen SAT-2 tipi şap virüsü nedeniyle 9 Mart 2023 tarihinde kapatılan hayvan pazarı geçtiğimiz cuma günü yeniden faaliyete başladı. Günlük 500 hayvan giriş- çıkışının olduğu hayvan pazarı, Kars’ın ekonomisinde önemli bir yere sahip.
Yeşiller ve Sol Gelecek Parti Kars Milletvekili adayları, hayvan pazarına bu sabah ziyaret gerçekleştirdi. Hayvan sahiplerinin sorunlarını dinleyen Yeşil Sol Parti adayları, hayvancılığın canlanması için çalışacaklarını anlattı.
‘HAYVAN SAHİPLERİ DE ARTIK ÜRETİM YAPAMIYOR’
Yeşil Sol Parti ikinci sıra adayı Gülcan Alp, hayvancılığın kentin en önemli geçim kaynağı olduğuna dikkat çekerek kentin ekonomisinin hayvancılık üzerinden şekillendiğini söyledi. Alp, hayvan pazarında besicilerin sorunlarını dinlediklerini belirterek “Hayvan pazarında en temel sorun, parasızlık. Yaşanan ekonomik kriz, hayvan sahibini de alıcısını da etkiliyor. Girdi fiyatlarındaki artış hayvancılığı ve elbette ki tarımı çok olumsuz etkiliyor” dedi.
Et fiyatlarındaki artışa dikkat çeken Alp, “Alt tabakanın, asgari ücretlinin et alamadığını biliyoruz. Bunun yanında hayvan sahipleri açısından baktığımızda geçen yıl 40 tane büyükbaş hayvanı olanın bu yıl hayvan sayısı 10’a, 20’ye düşmüş. Bunun nedeni girdi fiyatlarındaki artış. Fiyat artışı nedeniyle hayvan sahipleri de artık üretim yapamıyor, hayvan yetiştiremiyor. Hayat pahalılığı, girdi fiyatlarındaki artış ve diğer bütün sorunlar nedeniyle son iki yıldır hayvan sahipleri, besiciler, damızlık hayvanlarını bile kesime götürdüler” diye konuştu.
‘İTHALE İHTİYAÇ DUYMADAN İHTİYAÇLARIN KARŞILANMASI İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ’
Yeşil Sol Parti olarak Kars’ta tarım ve hayvancılığın yeniden canlanması için çalışacaklarını belirten Alp şöyle devam etti: “Hayvan pazarı zaten belediyemize kayyum atanmadan açılmıştı. Ancak kayyumdan sonra buranın da ihmal edildiğini görüyoruz. Bakımsızlık, disiplinsizlik, padokların yetersizliğini görüyoruz. Belediye HDP’de olduğu zaman biz oraya bir konukevinin açılmasını planlıyorduk ancak kayyum sonrası da bu projeler yarım kaldı. Eğer halkımız bizi kendine vekil tayin ederse bu sorunların çözümü için elimizden geleni yapacağız. İktidar kim olursa olsun Yeşil Sol Parti olarak tarım ve hayvancılığın yeniden canlandırılarak ithale gerek kalmadan ihtiyaçların karşılanması için mücadele edeceğiz.”
‘ENDÜSTRİYEL TARIMA KARŞIYIZ’
Yeşil Sol Parti Milletvekili Adayı Sertaç Çelikkaleli ise partisinin tarım politikası konusunda şunları söyledi: “Endüstriyel tarım sonuçta sanayinin bir üretimidir ve küçük ölçekli hayvancılığı bitirdiğini biliyoruz. Biz geçimlik tarım ve hayvancılığı savunuyoruz. İnsanların kendi yerlerinde geçimlik tarım ve hayvancılık yapmalarını ve kalanını halka sunmalarını savunuyoruz. Bu anlamda endüstriyel tarıma ‘hayır’ diyoruz. Neden karşıyız? Çünkü endüstriyel tarımın handikapları var. Birincisi çok büyük alanlarda yapılıyor, bu tarım ve piyasada bir tekelleşme, kartelleşme yaratıyor. İkincisi endüstriyel tarımda hayvanlar çok fazla ve yan yana kapalı alanlarda oldukları için aşırı derecede antibiyotik kullanma ve suni yem ile beslenmek zorunda kalıyor. Bütün bunlar hastalıklara yol açıyor. Hem insan sağlığını bozan hem hayvan sağlığını, etin kalitesini bozan şeyler. Bu anlamda biz tam da Kars’ta yapıldığı gibi yaygın geçimlik tarım ve hayvancılık yapılmasını öneriyoruz” dedi.
‘EN ÖNEMLİ SORUN HAYVANCILIĞIN DESTEKLENMEMESİ’
İlin sorunlarına da değinen Çelikkaleli şunları söyledi: “Burada hayvanın sadece canlı hayvan olarak değerlendirmesi söz konusu. Oysa ki, hayvansal ürünlerin işlenmesi gerekiyor. Bunun da yine küçük ölçekli işletmelerde atölyelerde hijyenik koşullarda yapılması gerekir. Bu anlamda yine tekelleşmeye karşıyız. Buradaki en önemli sorun hayvancılığın desteklenmemesi. Hayvan başına destek kredilerinin verilmemesi, süt verilen desteğin yetersiz olması, hayvan yemlerinin pahalı olması. Meraların korunması, hayvan yemi konusunda destek verilmesi gerekir. Üreticinin her alanda desteklenmesi gerekiyor. Ama en büyük destek, burada yetiştirilen hayvanın hayvansal ürünlerinin yine bu kente yarı mamul ve mamul olarak işlenmesi piyasaya sürülmesi gerekiyor. Buradaki hayvansal derinin ayakkabı fabrikası ile çanta fabrikası ile değerlendirilmesi yani yan sanayinin geliştirilmesi gerekiyor. Bu da sonuçta şehre katma değer katacaktır. En önemlisi de coğrafyaya uygun hayvanın beslenmesi gerekir. Türkiye’nin yaptığı en büyük hatalardan birisi, yerli ırkları ıslah etmek yerine sürekli dışardan ırk ya da canlı hayvan ithal etmek.”