Yeşil Sol Parti'nin Dersim adayı Kordu: Tek adam rejimi gitmeli

Yeşil Sol Parti Dersim Milletvekili adayı Kordu, Dersimlilerin ‘tek adam rejiminin’ gitmesini istediği belirterek, “Sorunların çözümü için tek adam rejimi gitmeli, demokrasi kanalları açılmalı” dedi.

Yeşil Sol Parti Dersim Milletvekili adayı Ayten Kordu
Google Haberlere Abone ol

Duygu Kıt

DERSİM - Dersim, nüfus azlığı sebebiyle tek vekil çıkaran iki ilden biri. 2018 Seçimleri'nin aksine 14 Mayıs’a sayılı günler kala, Dersim’de dört partiden dört kadın aday vekillik için sahada çalışıyor.

Ayten Kordu da Yeşil Sol Parti Dersim Milletvekili Adayı. Yoğun kampanya yürüten Kordu, Gökkuşağı Kadın Derneği’nin kuruluşunda yer almış ve iki dönem de başkanlığını yapmış bir isim.

2015 yılında Dersim Belediyesi’nde Kadın Politikaları Müdürlüğü’nde görev alan fakat kayyımla birlikte tutuklanarak cezaevine gönderilen Kordu ile Dersim’in önceliklerini, hedeflerini, kadınların ihtiyaçlarını ve çözüm önerilerini konuştuk.

‘KAYBEDECEKLERİNİ BİLİYORLAR’

Neden Yeşil Sol Parti’den aday oldunuz?

Yeşil Sol Parti, HDP’nin devamı, belli bir gelenekten gelen bir parti. Dolayısıyla özgürlük mücadelesinde de önemli deneyimler oluşturmuş bir parti. Fakat Yeşil Sol Parti, yelpazesini biraz daha geniş tutan, daha renkli, çoğulculuğu esas alan, daha katılımcı ve ittifakla beraber yol alan bir parti. Biz Yeşil Sol Parti için de ‘kadın partisi’ diyoruz. Eşit temsiliyet hedefiyle seçimlere girdik. 55 kadın aday ile parlamentoya girmeyi hedefliyoruz. Bu yüzden Yeşil Sol Parti diyebilirim.

İktidar da muhalefet de, 14 Mayıs 2023 seçimine ayrı bir önem atfediyor. Sizce bu seçimi kritik kılan nedir?

Biliyorsunuz birkaç gün önce bir operasyon başladı. Sürekli gazeteciler, avukatlar, tiyatrocular, siyasetçiler, siyaset sahasında yer alan çalışma arkadaşlarımız, örgütlenme genel sekreterimiz ve eş başkanlar gözaltına alındı. Yaklaşık 40 kişi tutuklandı. Bunlar devam edecek. Biz söylemiştik, seçime dönük bir kumpas çalışması yürütülüyor. Çünkü kaybedeceklerini biliyorlar, farkındalar. Onun için daima bildiğimiz gözaltılarla, tutuklamalarla, baskılarla süreci sabote etmeye çalışıyorlar. Ama bunlar konusunda biz deneyimli hareketiz. Partimiz kapatıldı, kayyumlar atandı, vekiller, belediye başkanları tutuklandı, birçok kurum kapatıldı. Her tutuklama daha çok arkadaşımızın çalışmaya katılması olarak dönecek. Bu hep böyle oldu, bundan sonra da böyle olacak. Her şeye rağmen seçimlerde temsiliyetimizi en üst düzeyde sağlayacağımıza inanıyorum.

Ayten Kordu, 'Kadın Bakanlığı' kurulması için çalışacaklarını anlattı. 

’20 YILLIK İKTİDAR TOPLUMA UMUTSUZLUK VERDİ’

Dersim’in öncelikli sorunları nelerdir?

Dersim’in hem genele bağlı yaşadığı problemler hem de kendi özgünlüğünden dolayı yaşadığı problemler var. Belki bunları ikiye ayırmak gerekiyor ama iç içe ve çok bağlantılı şeyler. Biz hep özel savaş politikalarından bahsediyoruz. Dolayısıyla bölgemizde yaşanan sürekli bir çatışma ortamı, göç ve işsizlik yaratmış durumda. 20 yıllık iktidar topluma umutsuzluk verdi. Bize iletilen en yoğun taleplerden biri, tek adam rejiminin gitmesi.

Bir tarihi, direnişi olan, bir kültürü olan bir halk, Dersim halkı. Dolayısıyla Rae Haq inancı, Alevi-Kızılbaş inancı var. Bundan kaynaklı yaşanılan problemler var. Tarihsel olarak terteleyi yaşamış, sürgünü yaşamış bir halk. Ayrıca bu konuda devletin ayrımcı politikalarına sürekli maruz kalan bir halk, Dersim halkı. Bu baskı, Pirler, dedeler maaşa bağlanarak bir asimilasyon gerçekleştiriliyor. Ziyaret yerlerine turistik yer gibi yaklaşılarak bu asimilasyon devam ediyor. Kimliksizleştirme ve inançsızlaştırma, hepsi iç içe ilerliyor. Bütün bunlara bağlı olarak ciddi bir göç sorunu var. Hem işsizlikten hem de saydığımız sebeplerden kaynaklı insanlarımız yurtdışına gidiyor. Son süreçte de 4-5 bin kişinin göç ettiği söyleniyor.

Kentin ciddi bir işsizlik sorunu var. Bölgeye ekonomik yatırım hiçbir şekilde yapılmıyor. Çocuklarımız kentte iş bulamıyor. Buraya dönük ekonomik yatırımları artırmamız, iş insanlarının yüzünü buraya çevirip yatırıma teşvik etmemiz lazım. Ama tüm bunlar için öncelikle tek adam rejiminin devrilmesi, demokrasi kanallarının açılması, zorunlu din dersinin kaldırılması, Dersim isminin iade edilmesi, Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerlerinin bulunması gerekiyor.

‘KADIN BAKANLIĞI KURMAK İSTİYORUZ’

Dersim’de kadınların ve gençlerin temel sorunları ve ihtiyaçları neler?

Dersim, bir kadın şehridir ve bu konuda ciddi bir kadın emeği var. Fakat burada örtülü bir şiddet var. Kadınlar şiddet yaşadıklarını söylemiyorlar. Dolayısıyla çevresine 'ben şiddet görüyorum' diyemiyor. Bunun, kadının güçlü olması veya güçsüz olmasıyla ilgili olmadığını, tamamen erkek egemen zihniyetten kaynaklı olduğunu anlatmamız gerekiyor. Ve buna ilişkin de çözüm yolları geliştirmemiz gerekiyor.

Buradaki tüm çalışmalarımızı, halkımızla, sivil toplum örgütleriyle ve bileşenlerimizle birlikte gerçekleştireceğiz. Bizim Yeşil Sol Parti olarak çok kapsamlı bir programımız var. Nihayetinde kadın sorununa ilişkin doğrudan çözüm oluşturmak için Kadın Bakanlığı önerimiz var. Çünkü Kadın Bakanlığı sorunlara doğrudan müdahil olma, politika üretme ve doğrudan bunların bütçesini oluşturma organı olacaktır. Bizim için en önemli taleplerden bir tanesidir.

Gülistan Doku var, kayboldu ve hala bulunamadı. Kontrol mekanizmasının bu kadar geliştirildiği, herkesin göz hapsinde olduğu bu kentte, bir kadın kayboluyor ve buna ilişkin ciddi bir soruşturma yürütülmüyor. Bu sistemin kadına yaklaşımıyla alakalı bir şey. İnsanlar kendi yaşamlarından endişe ediyorlar. Buna ilişkin sohbetlerimiz oluyor; halk ‘gençlerimizin gitmesini, cezaevine girmesini istemiyoruz’ diyor. Annelerimizin duaları dahil herkes artık tek adam rejiminin son bulmasını, demokrasi kanallarının açılmasını, yaşam koşullarının güvence altına alınmasını istiyor.

Kentimizde uyuşturucu sorunu da var. Buna ilişkin hem farkındalığı artırma hem de önlem ve tedbirleri artırmak gerekiyor. Kentimizde sosyal ve kültürel olarak da gençliğe dönük imkanların fazlalaşması gerekiyor. Kadınların ve gençlerin kendilerini sosyal ve kültürel olarak geliştirebilecekleri alanlar çok zayıf. Tüm bunlar aslında biraz ekonomiyle, biraz devletin yaklaşımıyla bağlantılı. Buna ilişkin bir programımız var. Bu programı elbette ki, şablon gibi buraya uygulamayacağız. Çünkü kentimizin özgünlükleri var. Biz de kendi özgünlüğümüze ve toplumsal ihtiyaçlarımıza göre bu programı ortaklaştırıp hayata geçirmeye çalışacağız.

Kentte, bizden güçlü bir temsiliyet beklentisi var. Biz kadın bakış açısıyla hem siyasete hem sosyal yaşama hem de kültürel yaşama dönük yeni bir bakış inşa etmek istiyoruz.

BİZ KADINLAR ‘YENİDEN İNŞA’ DEDİĞİMİZ SÜRECİN ÖNCÜLERİYİZ

Dersim’in ekolojik sorunları da mevcut. Buna dair neler söylemek istersiniz?

Kentimizde madenler ve orman yangınları gerçeği var. Bu konuda halkta bir çevre bilinci var. Önemli mücadeleler de yürütüldü. Biz de parlamenter sistemde bunun temsiliyetini çok daha güçlü ifade edeceğiz. Dersim’in ekolojik sorunlarını bir bütün ele alıyoruz. Sadece orman yangınları ve madenler değil; insanın doğasından, toprağından, tarihinden kopması, hepsi ekolojik yaşamla ilgilidir. Dersim’in doğal yaşamında bir aşındırma var. Burada ciddi bir yozlaştırma politikası var.

Dersim için neler yapacaksınız? Yakın vade hedefleriniz ve çözüm önerileriniz nelerdir?

Dersim için yapacağımız çok iş var. İnsanların yaşam kaygıları, güvenlik kaygıları, ekonomik ve sosyal kaygıları var. İnançla ilgili kaygıları var. Biz kadınlar, ‘yeniden inşa’ dediğimiz sürecin öncüleriyiz. Güçlü bir bakış açımız, güçlü deneyimlerimiz var. Hem Kürt kadın hareketinin hem Türkiyeli feminist hareketinin, bütün kadın hareketlerinin oluşturduğu ortak bir deneyim var. Bu yüzden çok güçlü bir bakış açımız var. Son olarak söyleyeyim; bu seçim sistemi değiştirme oyudur. Dolayısıyla çok kıymetlidir. Herkes hem çalışma yürütmeli hem de oylarını kullanmalı diyorum.