Yeşiller, güç kaybediyor: 'Beklenen bir durumdu, iktidara hazır değildi'

Toplumbilimci Dr. Yaşar Aydın, Almanya'daki Yeşiller partisinin federal düzeyde iktidara hazırlıklı olmadığını, ayrıca enerji krizi ve Ukrayna'daki savaşın partinin düşüşünü hızlandırdığını söyledi.

Yeşiller eş başkanları ve parti yönetimi, 25 Eylül Çarşamba günü istifa kararı aldı. (Fotoğraf: Reuters)
Google Haberlere Abone ol

ALMANYA – Yeşiller Partisi'nde eş başkanlar Ricarda Lang ile Omid Nouripour'un istifa etmesinin ardından, partinin gençlik örgütü yönetimi de topluca istifa etti. Bununla da kalmayıp, partiden de istifa ettiler, yeni bir parti kuracaklarını açıkladılar.

Federal Hükümet ortağı olmasından bu yana oy kaybeden Yeşiller'deki kriz, arka arkaya gelen istifalar ile iyice derinleşti. İnsa kamuoyu araştırma kuruluşunun son anketine göre, partinin oyu yüzde 9,5 dolayında. Böylece Yeşiller, 7 yıl sonra ilk kez tek basamaklı oy oranına gerilemiş bulunuyor. 2020 yılının ortalarında partinin oyu anketlerde yüzde 24 gibi yüksek bir oranda görünüyordu.

DR. YAŞAR AYDIN: İKTİDAR OLUNCA AYAKLARI YERE BASTI

Yaşar Aydın.

Başkent Berlin'de bulunan Bilim ve Politika Vakfı uzmanı Dr. Yaşar Aydın, Yeşiller'de krizin beklenen bir durum olduğu görüşünü ifade etti. Partinin federal düzeyde iktidar deneyimi olmadığını, bunun üstüne enerji krizi, ekonomik durgunluk ve Ukrayna'daki savaş gelince, partinin ana konusu olan çevre koruma politikalarını uygulamakta zorlandığını belirtti. Dr. Aydın, koalisyon ortakları Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Hür Demokrat Parti (FDP) ile çekişmelerin de krizde etkili olduğunu söyledi.

Korona döneminde çevre koruma ve iklim konularının ana gündem olduğunu, bunun da Yeşiller için heyecan yarattığını belirten Dr. Aydın, şu görüşleri ifade etti: “Bu dönemde Yeşiller'in oyu yüzde 24 düzeyindeydi, şimdiki Federal Ekonomi Bakanı Robert Habeck de başbakan adayı olarak görülüyordu. Ne var ki, iktidar olunca partinin ayakları yere bastı, bundan önce bir sivil toplum kuruluşu gibi davranıyordu. İktidar olunca sorumluluk aldı, ne var ki buna pek hazır değildi. Göç konusunda da ideolojik bir yaklaşımla göçten yana politika izledi. Bu da halkta karşılık görmedi, iklim değişikliği ile çevre koruma konularının önüne enerji krizi, ekonomik durgunluk, Ukrayna'da savaş ve göç konuları geçince, Yeşiller'de kriz derinleşti, oy kaybı da hızlandı.” 

Dr. Aydın, Yeşiller'in toparlanacağını, ne var ki bunun uzun zaman alacağını, eski günlerine dönmesinin de zor olacağını söyledi. Partideki krizin Federal Hükümet'in dağılmasına sebep olacağı görüşünde olmadığını söyleyen Dr. Yaşar Aydın, iktidar ortaklarının oylarının kamuoyu yoklamalarında çok düşük olduğunu, dolayısıyla olası bir erken seçimin hiçbirine yaramayacağını ifade etti.

PROF. RUUD KOOPMANS: DÜZENSİZ GÖÇÜ ÖNLEMEYİ BLOKE ETTİ

Berlin Humboldt Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Ruud Koopmans ise Yeşiller'de krizin, dolayısıyla oy kaybının, partinin hükümet içinde düzensiz göçü engelleme tedbirlerini bloke etmesine bağladı. Alman İkinci Televizyonu'na (ZDF) konuşan Prof. Koopmans, ayrıca hükümetin göç politikaları konusunda verdiği sözleri tutmadığını söyledi. Parti içinde düzensiz göçün engellenmesine karşı güçlü bir direnç olduğunu ifade eden Prof. Koopmans, “Bu konuda bir değişim olmadan, Yeşiller ülke politikasında etken bir konuma gelemez” görüşünü savundu. Prof. Koopmans, Sol Parti'nin (Die Linke) de göç politikası sebebiyle siyaset sahnesinden silindiğini, seçmenlerinin Sahra Wagenknecht Birliği (BSW) partisine yöneldiğini söyledi.

PROF. JUN: ÇEVRE VE İKLİM POLİTİKALARINI UYGULAMADA ZORLANDILAR

Trier Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Uwe Jun da enerji krizi ve ekonomik durgunluk sebepleriyle Yeşiller'in çevre koruma ve iklim değişikliği politikalarını uygulamada zorlandığını, bunun da partide krize sebep olduğunu söyledi. WDR5 radyosuna konuşan Prof. Jun, özellikle eski kaloriferlerin çevre koruyucu kaloriferlerle değiştirilmesini öngören yasanın halka büyük yük getirdiğini, dolayısıyla sert tepkiyle karşılandığını hatırlattı. Prof. Jun, Robert Habeck'in istifaların ardından verdiği demeçlerde, 'pragmatik politika' kavramını gündeme getirdiğini, bunun da partide değişime işaret ettiğini söyledi. Prof. Jun, bu söylemin Hıristiyan Demokratik Birlik (CDU) partisi ile koalisyona da kapalı olmadığı anlamına geldiğini ifade etti.