Yetenekli Bay Akçekaya: Bir seri dolandırıcılık hikayesi
Nazmi Arıkan ve şoförünü öldüren Ufuk Akçekaya, Tokatspor başkanı olarak tanındı. Akçekaya son beş yıldır işletmesini aldığı okullardan topladığı paraları alıp ortadan kaybolması ile gündeme gelmişti.
En beklenmeyecek cinayetlerden birisi Kurban Bayramı'nın ortasında Çanakkale Gelibolu’da gerçekleştirildi. Eğitim camiasının tanınmış ismi, Fen Bilimleri Eğitim Kurumları'nın kurucusu Nazmi Arıkan ve şoförü Şerif Eker Gelibolu’da sahibi olduğu çiftlikte bıçaklanarak öldürüldüler. Nazmi Arıkan, Türkiye’de dershane denince akla ilk gelen isimlerden biriydi. Şimdiye kadar böyle bir cinayete yol açabilecek hiçbir olayla anılmamıştı.
UFUK AKÇEKAYA GÖZALTINDA
Cinayetlerin gece saatinde Arıkan ve şoförü uyuduktan sonra gerçekleşmesi, ikisinin de onlarca bıçak darbesi alması akla bir soygun olabileceği kuşkusunu getirdi. Ancak cinayetten sonra Tokatspor Başkanı ve eğitimci Ufuk Akçekaya’nın gözaltına alınması oldukça şaşırtıcı oldu.
Ufuk Akçekaya beş yıldır sık sık kamuoyunun gündemine gelen bir isimdi. Fakat eğitimci, Tokatspor Başkanı gibi unvanları olsa da Google’a bu cinayetten önce ismini yazdığınızda karşınıza çeşitli “dolandırıcılık” olayları çıkıyordu. Üstelik bu iddiaların sahibi işletme hakkını aldığı okulların gerçek sahipleri, öğretmenler, Tokatspor’un yöneticileri ya da futbolcular oluyordu.
Ufuk Akçekaya özel okul ve dershanelerde kimya öğretmenliği yapan bir eğitimciydi. Dershanelerin kapatılmasından sonra Kamp-ı Derya isimli etüt ve ders çalışma merkezi kurarak ticaret hayatına atıldı. Fakat Ufuk Akçekaya’nın bundan sonraki ticari hayatı, batık bir iş adamının sınırları zorlayan girişimlerinden ziyade yetenekli bir dolandırıcının uzmanlık alanı saydığı bir sektörde gerçekleştirdiği dolandırıcılık öyküsüne dönüştü.
EĞİTİMDE ÖZELLEŞTİRME VE DOLANDIRICILIK
Ufuk Akçekaya’nın öyküsü eğitim alanında gerçekleşen özelleştirme furyasının geldiği son noktayı gösteriyor. Yasalara göre özel eğitim kurumları açanlar birikimlerini bu alana yatırmak zorundalar. Ancak pratikte bu yasaya uyan kimse yok. Daha çok eski öğretmenlerin önce dershaneler açarak daha sonra özel okulların yaygınlaşması ile girdiği bu sektördeki kârlar muazzam boyutlara ulaştı. Artık eskinin öğretmenleri turizmden inşaata çeşitli sektörlerde yatırımlar yapan iş insanlarına dönüştüler. Öyle ki; kendi adları ile özdeşleşen eğitim kurumları ile ilgilenmek yerine işletme ve marka hakkını başkalarına devrederek sektörden çekilmeye başladılar.
Ufuk Akçekaya da böyle bir dönemde sektöre girdi. Fakat onun bu sektörde kalıcı olmak gibi bir derdi yoktu. Çoğu geçmişin önemli dershanelerinin ismini taşıyan “özel eğitim kursu", "etüt merkezi” adı altında bir dizi eğitim kurumu açtı. Ancak Ufuk Akçekaya’nın açtığı ya da devraldığı bu kurumların çoğunun ömrü bir yılı geçmiyordu.
Örneğin, Özel Etiler Final Eğitim Kursu adı altında açtığı merkezde öğrencilerden para toplamış, öğretmenlerin parasını ödememiş ve ortadan kaybolmuştu. Bu konuda öğretmenlerden gelen şikayetler üzerine Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün istediği savunmada şikayet edilen kurumun kendisi olmadığını iddia ederek 'pandemi nedeniyle küçük sorunlar' yaşadıklarını söylüyordu.
MARKA DEĞERİ OLAN KURUMLARIN İSMİNİ KULLANDI
Fakat sahibi ya da işletmecisi olduğu kurumların sayısı sürekli yükseliyordu. Üstelik bu kurumların isimleri “marka değeri” olan kurumlarla benzerlik taşıyordu. Enerji Koleji, Beykent Bakırköy Temel Lisesi, Koç Eğitim Temel Lisesi, Bakırköy Butik Koç Eğitim Dershanesi gibi kurumların sahibiydi.
Fakat en önemli yatırımı 2018 yılında sahibi olduğu Balkan Eğitim Hizmetleri A.Ş.’nin Beykent Okulları'nın işletme hakkını satın alması oldu. Beykent Okulları'nın Edirne, Tokat ve Beylikdüzü okullarını işletmeye başladı. Şişli ve Bahçeşehir'de şubeler açtı. Ancak daha önce işletmesini alıp velilerden para toplayıp öğretmenlerin parasını ödemediği diğer kurslar ve okullar gibi aynı sistemi burada da uyguladı. Örneğin Edirne’de 1990 yılından beri faaliyette olan kentin en köklü eğitim kurumlarından biri sayılan Edirne Beykent okulunu 2017-18 öğretim döneminin sonunda devraldı. Fakat devraldıktan sonra öğretmenlere bir kuruş ödenmedi. 2018-19 öğretim yılı başladığında indirimler yapılarak kapasitenin üzerinde yeni öğrenciler kayıt edilmişti. Öğretmenler, öğrenim döneminin başından itibaren maaşlarını alamamaya başlamışlardı. Üstelik velilerden erken kayıt indirimi var denilerek bir sonraki yılın ücretleri de alınmıştı. Öğretmenlerden ve okulun diğer çalışanlarından Milli Eğitim'e valiliğe yapılan başvurular ise sonuçsuz kalmıştı.
SİYASİLER İLE FOTOĞRAFLARINI KULLANDI
Ufuk Akçekaya internette Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ile yan yana fotoğraflarını kullanıyor, fotoğrafların altına yeni projelerine Bilal Erdoğan’ın destek olacağını yazıyordu. Yalnızca AK Partili milletvekilleri ya da siyasiler değil, başka partilerden politikacılar ile olan fotoğraflarını da paylaşmaktan geri durmuyordu.
Son olarak 2019 mayıs ayında, parasını alamadığı için kurumdan ayrılan öğretmenler nedeniyle dersleri boş geçmeye başlayan öğrencilerin velileri ve öğretmenler, yaptıkları basın açıklamasında şunları söylüyordu; “Biz burada yaklaşık 50 eğitimciyiz. Hepimizin ailesi ve sorumlulukları var. Yaşamını devam ettirmek için hakkımızı ve emeğimizin karşılığını almamız gerekiyor. Bizim dışımızda okulun bünyesinde bulunan çalışanlar da bizim gibi mağdur durumda. Yaşadığımız bu sürecin netleşmesini istiyoruz. Son olarak, Beykent Okulları’nın kurucusu ve Beykent markasının yaratıcısı olan Adem Çelik’in bizim sesimizi duymasını istiyoruz. Franchising anlaşma imzalanmasından sonra öğretmenlerin Balkan A.Ş. ile anlaşma yapması konusunda Beykent A.Ş., öğretmenlerin mağdur olmayacakları konusunda güvence vermiştir. Ancak öğretmenler, maaşlarının ödenmemesi üzerine yasal haklarını kullanmaya başlamıştır. Beykent A.Ş. sessizliğini koruyarak evlerine haciz gelen, ev kiralarını ödeyemeyerek zor durumda kalan öğretmenlerle görüşme yoluna dahi gitmemiştir. Beykent Koleji'ndeki bütün öğretmenler ve onların aileleri mağdur edilmiştir.”
Bu açıklama üzerine Ufuk Akçekaya’nın sahibi olduğu kurumdan öğretmenleri suçlayan şu açıklama yapılabilmişti; “Bizler eğitimi ticaret olarak görmemekteyiz. Eğer öyle görseydik, 20’ye yakın öğretmenimizin çocuklarını yüzde 100 burslu okutmazdık. Çok acıdır ki en çok bu burslu okuttuğumuz öğretmenlerimiz bizi üzmüşlerdir. Hakkımızı çocuklarına helal ediyoruz ama bu öğretmenlerimize etmiyoruz. Ayrıca Edirne’de Milli Eğitim'deki 2-3 üst düzey yetkili, valinin adını kullanarak okuldaki düzeni bozmuşlardır. Okula defalarca müfettiş yollamışlar ama ruhsatı olmayan okulların kayıt almasına müsaade etmişlerdir. Bu ruhsatsız okullara gidecek müfettişi yanlış adreslere yollayarak devletimizi ve kamuoyunu kandırmışlardır. Takdir, vicdan sahibi insanlarımızındır. Bu süreçle ilgili veli ve öğretmenlerimizi mağdur etmeyeceğiz. Verdiğimiz 7 milyon TL alıp ödemeleriniz yapılacaktır. Ne diyelim biz hep iyi niyetliyiz. Zahirde kaybetmiş gözüksek de hainlik, hile, kandırmaca yapmadık ve kazandık. Bu durumdan yararlanarak öğretmen ve öğrencilerimizi organize edenleri de kamuoyu vicdanına havale ediyoruz.”
TOKAT’DA OKUL AÇTI, TOKATSPOR BAŞKANI OLDU
Benzer olaylar Ufuk Akçekaya’nın sahibi olduğu bütün kurumlarda defalarca yaşandı. Fakat Akçekaya en ilginç yatırımını Tokat'ta yaptı. Yine Tokat'ta TED Koleji'nin işletme hakkını almıştı. Sistem karşılığı olmayan çekler üzerine kayıtlı olmayan şirketlerin aslında yapamayacağı ödemeler üzerine kuruluydu.
2018 yılında Tokat Beykent Okulu'nun işletmesini alan Ufuk Akçekaya’nın ilgisini zor durumda olan Tokatspor çekti. Tokatspor’un 7 milyon lirayı aşan borcu vardı ve zor durumdaydı. Ufuk Akçekaya cazip bir teklifle geldi. Tokatspor’un borçlarını ödeyecek kulüp kendisine devredilecekti. Tokatlılar şehir dışından gelen bu iş adamının cazip teklifine elbette sıcak baktılar. Kulüp Ufuk Akçekaya’nın kurduğu şirkete devredildi. Sonrasında kulübe haciz getirmekle tehdit eden alacaklılar ile görüştü. Kulüp üzerindeki hacizleri kaldırmalarını isteyerek karşılığında çek yazdı. Kulübün borçları ödenmişti, üstelik gelen gelirler Akçakaya’nın şirketine akmaya başlamıştı. Ancak küçük bir sorun ortaya çıkmıştı. Elbette yazılan çeklerin karşılığı yoktu.
İşletmesini aldığı okulla ilgili bir başka sorun çıkmıştı. Tokat TED Koleji'nin sahibi Bilal Durmaz’dan okulu satın alan Akçekaya resmi olarak okulun adını değiştirmedi. Ancak tabelaya Beykent Koleji adını yazdı. Ve bu isimle öğrencileri kayıt etti. Sahte isimle açtığı okula kayıt yaptıran velilerden 3 milyon liraya yakın para topladı. Sonrasında ödenmeyen maaşlar, ortalıkta olmayan patron numarası burada da işledi. Sonuçta davacılar kime dava açacaklarını dahi bilemediler.
Akçekaya amatör lige kadar düşen Tokatspor’u kurtarmak isteyen şehrin iş insanlarına, Tokatlılara 13 milyon lira öderlerse kulübü verebileceğini söylüyordu.
DAVA AÇANLARA ERDOĞAN’LA FOTOSUNU GÖNDERİYORDU
Şehirdeki yerel gazeteciler olayın üzerine gidiyor fakat yasal anlamda ciddi bir sonuç elde edilmiyordu. Gazeteci Kemal Vanlı Tokat'ta, Akçekaya’nın bu maceraları konusunda sürekli yazılar kaleme aldı. Ancak bazı gelişmeler Kemal Vanlı’yı da şaşırtmıştı. Akçekaya yalnız öğretmenleri, velileri dolandırmakla kalmamış kiraladığı binaların dahi kirasını ödememişti. Vanlı, eski AK Parti Milletvekili Prof. Dr. Pelin Güneş'in babasına ait binanın Akçekaya tarafından kiralandığını ama hiçbir ödeme yapılmadığı için haciz işlemi başlatıldığını yazmıştı. Borcunu isteyen Güneş’e, Akçekaya Cumhurbaşkanı Erdoğan ile çekilmiş bir fotoğrafını yollamıştı.
İMAMOĞLU'NU BEN ŞİKAYET ETTİM DEDİ
Ancak kamuoyu Ufuk Akçekaya ismini bir başka olayla duydu. 2021'in mayıs ayında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bir türbe ziyareti sırasında elleri arkasında olduğu fotoğrafı yayınlanmıştı. İmamoğlu’na bu fotoğraf nedeniyle soruşturma açılmak istendi. Bu haber üzerine Ufuk Akçekaya, İmamoğlu’nu kendisinin şikâyet ettiğini açıklamıştı.
Ancak bu açıklamanın da yalan olduğu kısa sürede anlaşıldı. Cumhurbaşkanlığı Halkla ilişkiler Dairesi başkanı Evren Başar, kendilerinde Akçekaya’nın ismini taşıyan bir şikayet kaydı bulunmadığını söylemişti.
VALİLİKTEN BİR MİLYON LİRA DESTEK ALDI
2020 yılında Kemal Vanlı artık kendisine de pes dedirten bir olayı yazıyordu: Hakkında binlerce kişinin suç duyurusunda bulunduğu Ufuk Akçekaya’nın başkanı olduğu Tokatspor valilikten 1 milyon liralık bir destek almıştı. Kemal Vanlı Akçekaya’nın yapmış olduğu dolandırıcıları aktarıyor ve haklı olarak şu soruyu soruyordu;
“Tokat Valisi'nin bilmemesi mümkün mü..?
Emrinin altında Tokat emniyeti, jandarması ve istihbaratı var...
Haberlere yansımış onlarca hatta yüzlerce haber var...
İnternetten ismini aratsa hepsi dökülüyor...
Neyi bilmiyor.. Neyi görmüyor...?
Sonra bu Tokat denen ilin AK Parti il başkanı ne yapar...?
Neden dolandırıcılıktan yargılanan birinin partisinin önemli bir ismini kullanmasına müsaade ediyor...?
Neden gerek partisinde gerek Tokat'ta ilgili yerleri uyarmıyor...?”
BELEDİYEDEN ARSA İSTEDİ
Ufuk Akçekaya’nın Tokat ile ilgili maceraları valilikten aldığı bu destekle bitmedi. Akçekaya, şehrin önemli bir arazisinin başında olduğu Tokatspor’a devredilmesini istiyordu. Belediye başkanı, amatör lige kadar düşen Akçekaya’nın kendi kişisel şirketi haline gelen bir kuruma elbette bu tahsisi yapmadı.
Bunun üzerine Akçekaya, sosyal medya hesabından 5 Nisan 2021'de belediye başkanı Eyüp Eroğlu’nu hedef aldı. Söyledikleri açık şantajdı; “Ya bana 3 milyon dolar verirsiniz ya sigara fabrikasının yerine ortak edersiniz ya altınızdaki arabayı verirsiniz ya da sizi sokağa çıkamaz ederim...”
Akçekaya kendisine Tokatsporu alması karşılığında 100 dönüm arsa sözü verildiğini iddia ediyordu. Akçekaya yine aynı dönemde Tokat Belediye Başkan Yardımcısı'nın ve birçok kişinin 14 yaşında bir çocuğa tecavüz ettiğini ileri sürdüğü videolar yayınladı. Ancak şehrin gazetecileri Akçekaya’nın bu sözlerine çok itibar etmediler. Fakat bu iddia yine de sosyal medyada hızla yayıldı.
CİNAYETTEN SONRA VİDEO YAYINLADI
Hakkında yıllardan beri şantaj, dolandırıcılık, sahtecilik suçlamaları olan Ufuk Akçekaya son olarak herkesi şaşırtan Nazmi Arıkan ve şoförünün öldürülmesi ile karşımıza çıktı. Akçekaya cinayetin kendisine ulaşabileceğini görerek hemen sosyal medyasından bir video yayınlamıştı. Videoda şunları söylüyordu; “Olay müthiş bir tezgah müthiş bir kumpastır. Ben 18 Ekim 2021 de Etiler'de bıçaklandım. Beni o dönem bıçaklayanlar Nazmi Arıkan ve çetesiydi. Sonra öğrendim ki beni korkutmak, sindirmek için 5-6 milyon lira ödemişler. 5 yıl ceza aldılar. Araya adam koyup şikayetimi geri çekmek için alacağımı ödeyeceklerini söylediler.”
Ancak jandarma, yaptığı araştırmalarda, Akçekaya’nın olay gecesi Gelibolu’ya geldiğini Arıkan’ın çiftliğine gittiğini ve olaydan sonra taksi ve otobüs kullanarak ayrıldığını tespit etmişti. Cinayetin ayrıntılarını ve gerçek nedenlerini mahkemeler başladıktan, iddianame hazırlandıktan sonra öğreneceğiz. Ancak Ufuk Akçekaya’nın mağdur ettiği öğrenciler, veliler ve eğitim emekçilerini düşündüğümüzde, karşımızda cinayetle sonuçlanan bir dolandırıcılık vakasından çok ötede bir sistem sorunu ile karşı karşıya olduğumuz gerçeğini görüyoruz.