Yunanistan’dan işkenceyle geri itilen Sayit Demir tutuklandı

Yunanistan’a sığınmak için Meriç Nehri'nden geçen M. Sayit Demir ile Feride Demir, Yunan polisleri tarafından geri itildi. Sayit Demir tutuklanarak Edirne Cezaevine gönderildi.

Google Haberlere Abone ol

Vedat Yeler

DUVAR - Yunanistan’a sığınmak için önceki gün Meriç Nehri'ni geçtiklerini ve Yunan topraklarında olduklarını duyuran HDP Diyarbakır eski il yöneticisi Mehmet Sayit Demir ile Barış Annesi Feride Demir, aynı günün akşamına işkenceye maruz kalarak Türkiye’ye geri itildi.

Dün akşam saatlerinde Meriç Karakolu’ndan avukatları Berdan Acun’u arayarak geri itildiklerini bildiren Demir çiftinin yaşadığı hak ihlallerini Avukat Acun aktardı.

'TEDAVİ OLMAK İÇİN GİDİYORDU'

Mehmet Sayit Demir’in dün gözaltında olduğunu ve Feride Demir’in dün akşam saatlerinde serbest bırakıldığını kaydeden Avukat Acun, “Müvekkilim Sayit kolon kanseri ve yurtdışına çıkış sebebi de bu durum üzerinden. Adli kontrol kapsamında yurtdışına çıkış yasağı vardı ve gitmesine engel olunuyordu. Bu nedenle oğlunun yanına tedavi olmak için gidiyordu” dedi.

Bugün mahkemeye çıkarılan Mehmet Sayit Demir, tutuklanarak Edirne F Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

‘İŞKENCEYE VE HAKARETE MARUZ KALDILAR’

Sayit Demir ile yaptığı telefon görüşmesini aktaran Avukat Acun, yaşananları şöyle aktardı:

“Müvekkillerim saat 11 civarı Yunanistan tarafında yakalandıklarını söylediler. Yakalandıkları gibi polisin telefonlarını kapatıp el koyduğunu ve karakola götürülmeden sınırdaki çetelerin bulunduğu yere götürüldüklerini aktardılar. Götürüldükleri noktaya kadar işkenceye maruz kalıyorlar. Çetelerin bulunduğu yerde Yunan jandarmasının da olduğunu kaydeden müvekkillerim, burada da işkenceye, hakarete maruz kalıyorlar. Bu süreç zarfında üzerlerindeki bütün değerli eşya ve paralarına el konuluyor.”

'SINIRLARDA YAŞANAN VAHŞETİN DAHA FAZLA GÜNDEME GETİRİLMESİ GEREKİYOR'

Müvekkillerinin maruz kaldıkları işkence ve hakaretten sonra direk çeteler tarafından zorla Türkiye askerlerine teslim edildiklerinin altını çizen Acun, daha önce de bazı müvekkillerinin böyle bir durumla karşılaştığını söyledi.

Acun, “Bundan iki-üç ay önce başka bir müvekkilim bana Meriç Nehri sınırında, ağaçların arasında 10-15’e yakın şişmiş insan cesediyle karşılaştığını, o sınırda böyle bir manzaranın olduğunu söyledi. Karşıya geçen tüm Türkiyeli siyasi sığınmacıların gördüğü şeyler bunlar. Sınırlarda yaşanan bu vahşetin daha fazla gündeme getirilmesi, kamuoyu ile paylaşılması gerekiyor” diye konuştu.

'BU SINIRDA NE YUNAN HUKUKU NE EVRENSEL HUKUK İŞLEMİYOR'

Konuşmasının devamında son yıllarda artan göçe ve sınırlarda yaşanan ihlallere dikkat çeken Acun, “Özellikle Ortadoğu’da süren savaş ve bölgedeki egemen devletlerin savaş politikalarının yaratığı bir ‘eser’ de bu. Bir insanlık dramı, son yıllarda çok fazla karşılaştığımız bir durum maalesef. Ortadoğu halkları mültecileşiyor. Geçiş yolu olan Türkiye kendi ekonomik, siyasal çıkarları üzerinden Avrupa’ya karşı bir tehdit unsuru olarak mültecileri kullandı- kullanıyor. Karşı tarafta bulunan Yunanistan ise aynı şekilde Avrupa’ya bir barikat olarak, Avrupa’ya geçişi engellemek için insan haklarını göz ardı ediyor. İnsan haklarına aykırı tedbirlere, uygulamalara başvuruyor ve geliştiriyor. Çeteler de bunlardan biri. Sınırı çetelere, rant çevrelerine peşkeş çekiyor. Bu sınırda ne Yunan hukuku ne de evrensel hukuk işlemiyor. Rantın, ölümün, işkencenin olduğu bir bölge haline geldi. ‘İnsanlık dramı’ dediğimiz bu olaylara karşı büyük bir tepkinin gelişmesi gerekiyor” değerlendirmelerinde bulundu.