Zeynep Gürcanlı: Erdoğan'ın barış yapıcı imajı geçmişin günahlarını unutturmaz

Dünya yazarı Zeynep Gürcanlı, Dugin suikasti sonrası yaşanan sertleşmenin Erdoğan'ın arabuluculuk rolünü ve uluslararası alanda barış yapıcı imajını zorlayacağını yazdı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR- Dünya yazarı Zeynep Gürcanlı, Aleksandr Dugin'in kızının öldürülmesinin Ukrayna-Rusya arasındaki savaşın sertleşeceğine dair bir işaret olduğunu yazdı. Bu gelişmelerden sonra, iki ülke arasında arabuluculuk rolünü yürütmekte zorlanacak olan Erdoğan'ın uluslararası alandaki 'barış yapıcı' imajının da inandırıcı olamayacağını belirtti. 

Zeynep Gürcanlı'nın ''Barış yapıcı' imajı işler mi?' başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle: 

"Ukrayna savaşındaki sertleşme, Türkiye’deki iç politik dengeleri de etkilemeye aday.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ukrayna’da oynamaya çalıştığı 'barış yapıcı-peace maker' rolü, belli ki AK Parti’nin 2023 seçim kampanyasında çokça kullanmayı amaçladığı bir unsur olacak.

Nitekim Suriye’de 'Katil Esed' ifadesinde, 'Esad’ı devirmek gibi bir niyetimiz yok' söylemine geçiş de;

İsrail’le ve Körfez Arapları ile barışma da;

Mısır’a bizzat Erdoğan’ın ağzından yapılan 'üst düzey görüşme' çağrısı da;

Ermenistan’la normalleşme görüşmeleri de bu açıdan okunmalı.

Hepsi Erdoğan için AK Parti tarafından biçilen 'dünya lideri' ya da 'barış havarisi' algısını güçlendirmeyi amaçlıyor.

Bu açıdan bakınca, Ukrayna’da Erdoğan’ın yoğun çabasına rağmen ucu görünmeyen ateşkes, aksine durumun daha da sertleşmesi AK parti açısından kötü haber. Üstelik bir de buna, ABD’den –şimdilik alçak tonda- gelmeye başlayan “Rusya’nın yaptırımları Türkiye üzerinden delmesine izin vermeyin” uyarılarını da ekleyin. New York’ta Halkbank davası sürerken, Washington’da Ankara’nın Rusya yaptırımlarının arkasından dolanmasına ne kadar göz yumulacağı en kritik soru işareti.

Aynı sıkıntıyı, AK Parti’nin bölge ülkelerindeki 'normalleşme' adımlarında da görmek mümkün; Ne Esad’dan, ne Mısır’daki Sisi yönetiminden Ankara’dan giden çağrılara hala karşılık gelmiş değil.

Ankara ile diplomatik ilişkileri yeniden normalleştiren İsrail’in ise, kavgalı dönemde Rum-Yunan ikilisiyle temelini attığı Türkiye karşıtı ittifaktan vazgeçmeye niyeti yok. Yoksa Ankara ile karşılıklı büyükelçi atanacağının açıklandığı hafta İsrail Kıbrıs Rum Kesimi’ne 'demir kubbe' füze savunma sistemi satmaya kalkar mıydı?

Bizzat Erdoğan tarafından geçmişte kullanılan sert söylem, 20 yıllık AK Parti iktidarının özellikle son 10 yılında yapılan büyük dış politika hataları ve gelgitleri, AK Parti’nin bu seçim stratejisinin en büyük açıkları.

Dolayısıyla 'barış yapıcı' imajı içeride ya da dışarıda etkili olur mu sorusunun yanıtı karamsar; Türkiye’de seçime kadar zaman az; geçmişin 'günahları' ise çok…" (HABER MERKEZİ) 

(YAZININ TAMAMI)