Zonguldak'ta ırmak yatağına OSB yapılacak

Mustafa Özdemir

ZONGULDAK - Zonguldak’ın Gökçebey ilçesinde devam eden Organize Sanayi Bölgesi kurma çalışmaları yeni bir aşamaya geldi. Son olarak Çevre Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü Zonguldak-Bartın-Karabük Planlama Bölgesi 1/100.000 ve 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda değişikliğe giderek Filyos Çayı’nın iki yakasında, 64 hektar araziyi Organize Sanayi Bölgesi alanı ilan etti.

“Tarım Arazisi”, “Taşkın Alan ve Dere Yatağı”, “Tarımsal Niteliği Korunacak Alan”, “Çayır ve Mera”, “Taşkın Alanı” ve “Filyos Çay Yatağı” olarak tanımlanan yaklaşık 64 hektar büyüklüğündeki araziyi OSB alanı olarak değiştiren Bakanlığın askıya çıkardığı karara çevreciler büyük tepki gösterdi. Sel ve deprem açısından büyük risk taşıyan alanın ekolojik değerinin de çok büyük olduğunu söyleyen çevreciler, hazırladıkları dilekçelerle askıya çıkan plana itiraz etti.

'BİLE İSTEYE FELAKETE DAVETİYE ÇIKARILIYOR'

Konuyu kamuoyuna taşıyan Zonguldak Çevre Koruma Derneği Başkanı Ahmet Öztürk, “Meydana gelen Kahramanmaraş merkezli son deprem ve sonrasında yaşanan sellerde bu tip riskli alanlardaki yapılaşmanın nasıl felaketler yarattığını hepimiz kahrolarak görmüşken Çevre Şehircilik Bakanlığı'nın aldığı karar inanılır gibi değil. İlan edilen Gökçebey OSB, Filyos Irmağı’nın iki yakasında, 412 hektar üzerine kurulacak. Tamamı alüvyonlu toprak üzerinde inşa edilecek OSB’nin sel ve su baskını riski nerdeyse yüzde yüz. Herhangi bir depremdeyse sıvılaşma etkisi nedeniyle yıkım kaçınılmaz olacak. Filyos Çayı gibi bölgemizin tek su kaynağının kirletilmesi, en önemli tarım alanlarının yok edilmesi pahasına böyle bir yatırımı planlamak bile isteye felakete davetiye çıkarmaktır. Ortasından ırmak geçen OSB gibi bir planlama harikası yaratan cin fikirlileri nereye havale edeceğimi bilemiyorum” dedi.

'ESKİNİN DE ESKİSİ BİR PLANLAMA MANTIĞININ ÜRÜNÜ'

İlan edilen OSB planlamasına karşı kapsamlı bir itiraz dilekçesi hazırladıklarını da söyleyen Öztürk, “Bölgenin en değerli ekosistemi üzerinde planlanan Gökçebey OSB, toprak üreten fabrika olan taşkın alanlarının üzerinde planlanıyor. Sucul ve karasal canlıların yaşam alanlarını yok edip Kızılırmak Deltası’ndan Sakarya Irmağı’na kadar olan bölgenin ekolojik değeri en yüksek bölümünün ekosistem bütünlüğü bozuluyor. Uluslararası sözleşmelere, yerel hukuka olduğu kadar sürdürülebilir kalkınma ilkelerine de aykırı olan değişiklik, eskinin de eskisi bir planlama mantığının ürünüdür, derhal iptal edilmelidir” dedi.

'ÇATALAĞZI-MUSLU BÖLGESİNDE DÜŞÜLEN YANLIŞLARA DÜŞÜLÜYOR'

Bakanlığın yerel aklı da devre dışı bıraktığını söyleyen Öztürk, açıklamalarını, “Bölge insanı planlama süreçlerinin tamamen dışında tutulurken hukuki ve idari altyapısı gece yarısı yayımlanan kararnamelerle oluşturuluyor. Afetlerden ders almayan Bakanlık, Çatalağzı-Muslu bölgesindeki yanlışların da aynısını sürdürüyor. Bu tip yatırımların istihdama da, yerel kalkınmaya da, kentsel gelişime de katkı sağlamadığını o bölgede gördük. Eren Holding’in termik santrallerde yarattığı sözde 1.500 ek istihdama karşın Çatalağzı ve Muslu beldelerinin nüfusu hızla düştüğü gibi ortaya çıkan kirlilik tüm Zonguldak’ın kentsel yaşam kalitesini de olumsuz etkiliyor. Birileri bölgede yeni bir Çatalağzı-Muslu yaratmak istiyor, buna karşı direneceğiz” diyerek sürdürdü.

'İTİRAZIMIZ KABUL EDİLMEZSE HUKUKSAL YOLLARA BAŞVURACAĞIZ'

Alan kullanım kararlarının ekolojik yaklaşımdan uzak şekilde ele alındığını söyleyen Öztürk, sözlerini, “Yapılan planlama, kıyıların herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanması ilkesine de aykırı. Yaban hayatı kadar bölgenin peyzaj değerine de zarar verecek olan Gökçebey OSB ile tarım alanlarını amaç dışı kullanıma açmak gibi başka bir suç da işleniyor. Gökçebey ilçe merkezi ile neredeyse iç içe yer seçimi yapılan OSB, sanayi tesislerinin kent dışına çıkarılmasını ön gören bölge planları ile de çelişiyor. Nereden baksanız yanlış ve ekonomik kalkınmayı sağlamayacağı gibi doğanın geri döndürülemez şekilde tahribine neden olacak. Bu gibi birçok nedenin açıkladığı itiraz dilekçemizi Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'ne sunacağız. İtirazımız kabul edilmez, çalışmalara devam edilirse, bu kez hukuk yoluyla doğamızı korumaya çalışacağız” diyerek tamamladı.